Peygamber efendimizin eşlerinden biri olan ve “Ümmehâtül-Mü’minin” (Mü’minlerin anneleri)’nden biri olan Safiyye annemiz Medine'deki Yahudi ailelerden birinin kızıdır. Örnek yaşamı ve Tevhide olan inancı ile İslam dünyasında kıymetli bir yeri vardır. Örnek yaşamından istifade edebilme gayesiyle Hz. Safiyye annemizin hayatını araştırdık. Hanım sahabelerden Hz. Safiyye kimdir ve daha fazlası için yazımıza bakabilirsiniz. Allah ondan razı olsun...
Hz. Safiyye ile ilgili şu kıstasta Peygamber efendimizin nurdun bir kulp olduğunun adeta göstergesi... "Hz. Safiyye (r.anha)’nin Yahudi bir aileden gelmesi Hz. Peygamber’in diğer hanımları arasında konu olmuş, Hz. Âişe (r.anha) ile Hz. Hafsa (r.anha)’nın bunu ima ederek kendilerinin Rasûlullah (sav) ile aynı soydan geldiklerini söylemelerine üzülmüştür. Durumu Hz. Peygamber’e arz ettiğinde, Allah Rasûlü (sav), “Benden nasıl daha hayırlı olabilirsiniz ki eşim Muhammed, babam Harun, amcam Musa’dır deseydin ya!” sözleriyle onu teselli etmiştir." Hz. Safiyye....
Hz. Muhammed (s.a.s)’in hanimlarindan biri.
“Ümmehâtül-Mü’minin” (Mü’minlerin anneleri)’nden biri olan Safiyye, Huyeyy b. Ahtab adinda Medine’deki yahudilerden Madirogullari kabilesi reisinin kiziydi. Huyeyy, Hz. Peygamber (s.a.s)e karsi müsriklerle isbirligi görüsmeleri yapan ve bundan dolayi müslümanlar tarafindan Medine’den uzaklastirilan Nadirogullari’nin lideriydi. Bu zorunlu göçten sonra bu kabilenin bir kismiyla Hayber tarafina gitmisti. Ahzab savasinda, Huyeyy de hücum edenlerle beraber gelmis ve Kureyzaogullarini müslümanlarin aleyhine kiskirtmak için onlarin kalelerine girmis, sonra da onlarin ugradigi akibete ugramis ve orada öldürülmüstü. Huyeyy’in kizi olan Hz. Safiyye’nin annesinin adi Durra idi.
Safiyye, önce kendi kabilesinden Sellam b. Miskem ile nikahlanmis; bir süre sonra bosanarak Kinâne b. Ebi Hukayk ile evlenmisti. Bu esi de Hayber savasinda öldürülenler arasindaydi. Ayrica yine bu savasta Safiyye, esi ve babasiyla birlikte kardesini de kaybetmisti. Safiyye savas esirleri arasindaydi. Bazi kaynaklar Safiyye’nin asil isminin Zeyneb oldugunu kaydeder. Arabistan’da reislere veya hükümdarlara düsen ganimet hissesine “Safiyye” denildigi ve bu sebeple, Zeyneb de Hayber savasinda esir olarak Rasûlüllah (s.a.s)’in hissesine düstügü için ona “Safiyye” denIlmisti. Esirler toplandigi zaman Dihyetül-Kelbî, Hz. Peygamber (s.a.s)’den bir cariye Istemis. O da Safiyye’yi vermisti. Ashabtan birinin, Safiyye’yi peygamberimizin almasinin daha uygun olacagini, zira bir reis kizi oldugu için mevkiinin bunu gerektirdigini söylemesi üzerine, Safiyye’yi geri almis, ona da baska bir cariye vermisti.
Hz. Peygamber, Yahudiler ile bir anlasma imzaladiktan sonra Safiyye’ye Islâm ve Yahudilik hakkindaki görüsünü sordu. “Ey Allah’in Rasûlü! Islâmi arzu etmis ve sen davet etmeden önce seni tasdik etmistim. Babam da senin davanin dogrulugunu itiraf ederdi. Fakat irkçilik onu götürdü.
Ben Allah’tan baska ilâh olmadigina ve senin Allah’in Rasûlü olduguna kesinlikle inaniyorum” cevabini alinca onu âzad ederek onunla evlenmisti.
Hz. Peygamber (s.a.s), yeni hanimini yakindan tanimaya firsat bulabildigi Ilk gece onun yanaginda yesil bir benek gördü. Sormasi üzerine Safiyye’nin cevabi su olmustu: “Bir süre önce rüyamda, gökteki ayin yerinden ayrilip gögsümün üzerine düstügünü gördüm; bunu kocama anlattigimda o Sen su Medine krali ile evlenmek istiyorsun” dedi. Ben ise senin hakkinda o sirada hiç bir sey duymamistim. Buna ragmen tutup suratima siddetli bir samar indirdi; Iste bunun izi hâlâ devam etmektedir”.
Hz. Muhammed (s.a.s) dügününün yapildigi gece, esini kabilesinin ugradigi zarar ve kayiplar konusunda teselli etti ve Hayberlilerin kendisini bu konuda zorladiklarini izaha çalisti. Islâm’a ve onun peygamberine karsi çok samimi hislerle bagli olan Hz. Safiyye, ayni zamanda asil, zeki, güzel ve dindar bir kadindi. Özellikle tutumluluguyla taninirdi. Diger bir hususiyeti de pisirdigi yemeklerdi. Hz. Safiyye’nin mutfaginda pisen yemekler, onun aile fertleri, yani ehl-i beyti arasinda çok begenilirdi. Öte yandan, Hz. Peygamber (s.a.s)’den birkaç hadis rivayeti de vardir. Rasûlüllah da Hz. Safiyye’ye hürmet ve sevgide özen gösterirdi. Bir gün, bir seyahat esnasinda Hz. Safiyye’nin devesi hastalanmis Hz. Peygamber (s.a.s) de, Hz. Zeyneb’e, develerinden birini ona ödünç vermesini Istemis, ancak o “Devemi bir Yahudi asilliya mi vereyim?” demisti. Hz. Peygamber (s.a.s) onun bu sözünden çok müteessir olmus ve Hz. Zeyneb ile Iki ay görüsmemisti.
Hz. Safiyye H. 50/ M. 670 yilinda vefat etmistir. Rasûlüllah (s.a.s)’in vefatindan sonra, uzun bir ömür sürmüs olan Hz. Safiyye, ölüm döseginde iken, sahip oldugu mallarinin üçte birini, Yahudi dininde israr edip kalmis olan bir yegenine vasiyet etmisti. Zira Islâm hukukuna göre, gayr-i müslim akrabaya sadaka câizdi. Bu durumda mirastan hisse almaya hak sahibi olmayanlar için vasiyette bulunmak mümkündü. Ancak bazi müslümanlar bu vasiyetin yerine getirIlmesine karsi çiktilarsa da, Hz. Muhammed (s.a.s)’in bir diger esi ve döneminin hukuk otoritesi Hz. Aise; lehine vasiyet yapilanin tarafini tutacak bir biçimde araya girerek, vasiyetin yerine getirIlmesinin Islâm hukukuna uygun olacagini ifade etti. Halbuki Hz. Aise ile Hz. Safiyye, Hz. Peygamber (s.a.s)’in sagliginda zaman zaman dargin durmuslar, ancak darginliklarina hemen son vererek helâllesmislerdi.
Hz. Safiyye Medine’de Baki’ mezarliginda topraga verIlmistir (Ibn Sa’d, Tabakatü’l-Kübrâ, Beyrut (ts.), VIII,120-129; Muhammed Hamidullah, Islâm Peygamberi, çev. Salih Tug, Istanbul 1980, II, 740-741; Mevlana Sibli, Asr-i Saadet, çev. Ö. Riza Dogrul, Istanbul 1981, II, 162-163).
Not:Hz. Peygamber, bütün savaşlarından sonra “mağluplarla uzlaşma ve anlaşma” anlayışının bir gereği olarak buradaki Yahudi topluluk ile Müslümanlar arasında olumlu bir irtibatın başlamasını temin maksadıyla bu hanım ile nikâhlanmaya karar vermişti.
İLGİLİ HABERLER...
Hanım Sahabelerden Ümmü Haram kimdir?