Erzurum'da, çeşitli atölye ve iş kollarını bünyesinde bulunduran ve adeta fabrika gibi işleyen Açık Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlü ve tutuklular, cezaevine ait arazilerde organik ürünler yetiştiriyor.
Kent merkezine 5 kilometre uzaklıktaki 75 bin 576 metrekare alana kurulan, 85'i yabancı uyruklu 415 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumu bahçesindeki yaklaşık 20 bin metrekare tarım alanında, 260 elma ağacından mevsim şartlarına göre yılda 4 ton elma hasadı yapılıyor.
Cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler, bu alanda doğal çilek, kabak, patates, salata, domates, taze fasulye, marul, lahana, mısır ve biber üretimi de gerçekleştiriliyor.
Organik üretimin yanı sıra Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlülerin yaptıkları yemekler, H Tipi Yüksek Güvenlikli, E Tipi Kapalı ve Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan 620 personel ile yaklaşık 2 bin 300 hükümlü ve tutukluya 3 öğün olarak gönderiliyor.
Hükümlü ve tutuklular ayrıca demircilik, mobilyacılık, fırıncılık, terzilik, inşaatçılık, temizlik ve tarım alanlarındaki çeşitli alanlarda çalışarak meslek öğreniyor.
Hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi ile meslek ve sanat öğrenerek hayata topluma yararlı olarak dönmelerini sağlamak, ceza infaz kurumundaki insan gücünün hizmet ve üretime dönüştürülerek ülke ekonomisine katkıda bulunmalarına yardımcı olmak için faaliyet gösteren kurumda, ayrıca hükümlü ve tutuklulara aylık ortalama ücret ödenerek ihtiyaçlarını gidermelerine yardımcı olunuyor.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, beraberindeki Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül ve Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan ile Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumunda faaliyet yürütülen atölye, iş kolları ve tarım arazilerini inceledi.
Başsavcı Bölükbaşı'ndan cezaevindeki faaliyetler hakkında bilgi alan protokoldekiler, gezi esnasında tarım arazisinde yetiştirilen organik ürünlerin de tadına baktı.
Vali Okay Memiş, program sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, hayat içerisinde bütün bireylerin eşit şartlarda olmadığını ve şanslı şekilde dünyaya gelmediğini söyledi.
Bireylerin toplum içerisinde bir şekilde suça bulaşarak mahkum olduğunu bildiren Memiş, "Hiç kimse başıma bir şey gelmez demesin. Bu işler büyük konuşmaya gelmez, herkesin başına gelebilir." dedi.
- Hükümlüler meslek öğrenip üretime katkıda bulunuyor
Memiş, devlet olmanın en önemli gereklerinden bir tanesinin de vatandaşlarına burada sahip çıkmak olduğunu anlatarak, şunları ifade etti:
"Adalet, yargılama sürecinde devam ederken, buradaki infaz kurumunda da aslında yargının bir parçası olarak da sonuçlanıyor. Çok etkilendiğimizi söylemek gerekir. Burada yaklaşık 2 bin hükümlü kardeşimiz meslek öğreniyor ve üretime katkı sunuyor. Belki normal hayatında böyle bir şansı olmamış ve hayatında hiç karşılamayacağı şeyleri bile, burada devletin gücü ve imkanı sayesinde bir meslek sahibi olarak normal hayatına döndüğünde, bir iş sahibi olarak istediği müracaatlarda bulunabiliyor. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Hükümlüler, cezaevinde hem üretim yapıyor hem katma değer yaratıyor hem kamunun ve özel sektörün kısmen ihtiyaçlarını karşılıyor."
Başsavcı Bölükbaşı ise Ceza İnfaz Kurumunda bir hayat olduğunu ve hükümlerinin cezalarını infaz ettiği gibi hayata katılma ve kazandırılma gibi uğraşların gösterilmesi amacıyla faaliyetlerin gösterildiği program düzenlendiğini söyledi.
- Hükümlüler topluma kazandırılıyor
Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumunda çeşitli atölyelerde hükümlülerin meslek edindiğini anlatan Bölükbaşı, şunları kaydetti:
"Hükümlüler burada tarımsal ürünler yetiştirerek bunların satılmalarını sağlıyor. Hükümlüler bunların yanında hizmet sektöründe de çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. Hükümlülerin sosyal gelişimini ve meslek edinmelerini sağlayarak tahliye olduktan sonra sağlıklı ve topluma uyumlu bireyler olmalarını sağlamak amacıyla elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bizler hükümlülerin topluma kazandırılmaları için böyle faaliyette bulunarak onlara destek olmaya devam edeceğiz."