KORAY TAŞDEMİR
18.11.2017 tarihinde İstanbul'dan Ankara istikametine ilerleyen plastik tavan boyası yüklü TIR, bir anda yanmaya başladı. TIR’ın yanması nedeniyle trafik tamamen durmuş ve araçlar kuyruk oluşturmuştu. Nahit Ülgen de dörtlü flaşörlerini yakarak yavaşlayıp orta şeritte bir TIR’ın arkasında durdu. Trafik durmuş bir haldeyken arkadan yüksek hızla gelen bir başka TIR süratle Ülgen yönetimindeki araca çarparak aracı paramparça etti ve araçta bulunan Nahit Ülgen, karısı Ayşegül Ülgen ve kızları Hilal Ülgen feci şekilde hayatlarını kaybetti. İstanbul’dan Ankara’ya kendisini ziyarete gelen ailesini katliam gibi bir kazada kaybeden Rabia Pınar Aydınoğlu, olay üzerine hukuk mücadelesine girişti. Ailesinin içinde olduğu araca çarpan TIR’ın şoförünün ağır vasıta ehliyeti bile olmayan 19 yaşında bir genç tarafından kullanıldığı ve asıl şoförün TIR’da uyuduğu iddiasıyla savcılığa başvuran Aydınoğlu, beklemediği bir karar ile karşılaştı. Kılılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığı olayda asıl kusurlunun kazada hayatını kaybeden 19 yaşında TIR sürücüsü Taner Özatlı olduğu gerekçesiyle kamu adına soruşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
Asıl şoförde hiç suç yokmuş
TIR’ın genç sürücüsü 19 yaşındaki Taner Özatlı’nın anne ve babası da TIR’ı niçin çocuklarına teslim edildiğine dair TIR’ın asıl şoförüne ve kamyon sahibine davar açar. Ancak sonuç hiç beklenildiği gibi olmaz. Başsavcılığın incelemesi sonucunda bilirkişi bir rapor kaleme alır ve suç tümüyle aynı kazada hayatını kaybeden Özatlı’ya kalır. Başsacılık da bilirkişi raporu üzerine Özatlı da aynı kazada hayatını kaybettiğinden ortada bir suçlu bulamaz ve olay kovuşturmaya gerek görülmeyerek kapanır. Cumhuriyet Savcısı Vural Eker imzalı kararda ise şu ifadeler yer alır: İddia, ifade tutanakları, olay tutanağı, kaza tespit tutanağı, adli tıp raporu ve olayda yer alan diğer deliller nazara alındığında şüpheli Taner Özatlı’nın taksirle 4 kişinin ölümüne sebebiyet verme suçunda kusurlu olduğu ancak şüphelinin ölmesi sebebiyle kovuşturma olanağı bulunmadığından, diğer şüphelilerin kusursuz olduğu tespit edildiğinden şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”
Adaletin tecelli etmesini bekliyor
Kendisi Ankara’da hasta olduğu için ailesinin yanına gelmek üzere yola çıktıklarını belirten Aydınoğlu, göz göre göre ailesinin katledilmesi karşısında adalete koşmasına rağmen herhangi bir sonuç alamamanın üzüntüsünü yaşıyor. Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bilirkişi raporu üzerine verdiği hukuk skandalı kararın kendisini daha da yaraladığını dile getiren Aydınoğlu, adaletin yerine gelmesini istiyor.