Edremit ilçesindeki Evliya Çelebi Uygulama Oteli'nde yapılan HÜDA PAR Van 4. Olağan İl Kongresi, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve parti çalışmalarının anlatıldığı sinevizyon gösterimi ile başladı.
Kongreye katılan Yapıcıoğlu, Gazze Şeridi'nde açık hava hapishanesine sıkıştırılmış yaklaşık 2,5 milyonun insanın üzerine tonlarca patlayıcının atıldığını söyledi.
Atılan bombaların, tank namlularından fırlatılan güllelerin, denizden ve savaş gemilerinden atılan topların camileri, kiliseleri, hastaneleri, sivillerin yaşadığı binaları, evleri yerle bir ettiğini belirten Yapıcıoğlu, saldırıda her gün kadınların, çocukların, beli bükülmüş ihtiyarların, gazetecilerin, doktorların, hemşirelerin, Birleşmiş Milletler görevlilerinin, öğretmenlerin, mahzun ve mazlumların katledildiğini ifade etti.
Tarihte benzeri az görülmüş bir vahşetin yaşandığını ifade eden Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Bombardımanın altındaki insanların tamamı savunmasız siviller. Dünyanın en büyük ateş gücüne sahip terör örgütü, bilinçli olarak altını çizerek kullanıyorum, İsrail bir devlet değildir. Siyonist terör örgütü, dünyanın gözünün içine baka baka tüm kutsalları, insani değerleri ayaklar altına alarak bombalamaya devam ediyor. Yasaklı silahları kullanıyor. Fosfor bombaları atıyor. Çocuk hastanesinin üzerine fosfor bombası atacak kadar gözü karardı. Her türlü vahşeti sergiliyor. Buna da gerekçe sunuyor. Diyor ki, '7 Ekim sabahı Kassam Tugayları bana saldırdı, şu kadar füze attı. Ben de misilleme yapıyorum.' Gerekçe bu. Siyonist vahşeti temize çıkarmak isteyenler, zihinleri siyonizmin işgali altında olanlar, aklını kullanma yeteneğine sahip olmayan bazı zavallılar ve insanlığını kaybetmiş olanlar bu hikayeye inanıyor."
Filistin topraklarının İngilizler tarafından 1917'de işgal edildikten sonra bölgeye siyonist çetelerin yerleştiğini dile getiren Yapıcıoğlu, Filistin'in istikrarsızlaştırılması ve insansızlaştırılması için uzun süreli planların yaptığını anlattı.
İsrail güçlerinin hiçbir zaman saldırılarını durdurmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, "Bundan sonra da durmayacaklar. İşgal adım adım genişledi. Şimdi küçük küçük noktalar şeklinde, birbiriyle bağlantısız, birbirinden kopuk mahallelerde Filistinliler yaşıyor. Yaşadıkları alanlar sürekli daha küçük parçalara bölünüyor. Bu, bize şunu gösteriyor. Eğer esaslı bir direniş olmasaydı Gazze çoktan siyonist çetelerce tümüyle işgal edilecekti." diye konuştu.
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı tüm İslam ülkelerine güç birliği yapma çağrısında bulunan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Tüm İslam alemine sesleniyorum. Hak ile batılın bu kadar ayrıştığı bir zamanda hiç olmazsa bu meselede tek saf olalım. Sıkılmış bir yumruk gibi zulmün karşısında duralım. İki taraftan bahsediliyor, taraflara çağrılar yapıldı. Evet iki taraf var. Ama bir tarafta zalim, diğer tarafta mazlum var. Bir tarafta işgalci, diğer tarafta kendi topraklarını korumaya çalışan direnişçiler var. Bir tarafta kendi ağırlığının yüzlerce katı bir bombayla parçalanmış bebekler var, öte tarafta bebekleri öldürmeyi kendisine hak gören bir cinayet şebekesi var. Bir tarafta gasp ve hırsızlar var, öbür tarafta toprağına, evine, ailesine sahip çıkmaya çalışan Müslümanlar var. Durum bu kadar açık ve net. Zalim ve mazlum bu kadar birbirinden ayrılmışken tarafsız kalmak zulme taraf olmaktır."
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, Rasim Sayğın yeniden il başkanlığına seçildi.