PROF. DR. SEFA SAYGILI
Bu yıl bütün dünyayı sarsan korona virüs salgını ile perişan durumdayız. İş yerleri durdu, eğitim ve öğretim aksadı, bilhassa da insani iletişimler yok oldu. İşte bu moral kırıklığı içindeyken birden içimiz neşe ve mutlulukla doldu.
Çünkü hasretle beklediğimiz mübarek ay yeryüzünü şereflendirdi. Sadece bizler değil dünya aydınlandı, nura boğuldu.
Ramazan ayının hem oruç tutana hem de topluma o kadar çok yararı ve fazileti var ki anlatmakla bitmez. Bunları sıralayacak değilim. Ancak önemli bir noktaya değinmek istiyorum.
Peygamber Efendimiz (sav); “Oruç tutan sıhhat bulur” buyurmuştur. Biz orucu Rabbimizin rızası için tutarken sağlığımıza da pek çok faydalar verir.
Oruç aracılığı ile bedenimiz temizlenir, arınır. Birikmiş atıklar ve zehirli (toksik) maddeler boşaltım sürecine girer, bu da bizi zindeleştirir, sağlığımızı güçlendirir. Ruhsal yapımız kuvvetlenir ve zihnimiz berraklaşır. Çünkü bizi rahatsız eden birikimlerden kurtularak psikolojik dengemizi sağlarız, daha hafifleriz. Bu arınmışlık ve zindelikle insan, yüce ve manevi fikirlere daha açık olur.
Oruç ile yoksulların, muhtaç ve açların derdini daha iyi anlarız, onlara empati sağlarız. Ayrıca yaratılmış her şeyle, tabiatla bütünleşmiş hissederiz. Dünya daha bir anlamlı görünür, gayesiz yaratılmadığımızı idrak ederiz. Kendimizi önemli saymaktan vazgeçeriz, sıradanlığımızın farkına varırız.
Oruç tutmak dünyaya tamah ve hırsımızı, kin ve intikam duygularımızı frenler. Öleceğimizi ve fani olduğumuzu hatırlarız.
Bize verilen nimetlere daha şükrederiz, minnet duygularımız tavan yapar. Duyularımızın ve idrakimiz daha hassas hale gelir. Kendimizi daha hafiflemiş hissederiz ve kul olmanın mutluluğunu, huzurunu iliklerimize kadar yaşarız. Ey mübarek ay! Biz aciz kulları şereflendirdin. Hoş geldin safalar getirdin. Sana kavuşturan Rabbimize nihayetsiz şükürler olsun.