Hollanda 3 bin haneye tazminat ödeyecek

Kamu yayın kuruluşu NOS’ta yer alan haberde, Altyapı ve Su İşleri Bakanlığının konuyla ilgili sorulara tazminat alacakların 2017-2019 yıllarında gürültü kirliliğine maruz kaldıkları cevabını verdiği belirtildi.

Haberde, hükümetin Amsterdam Schiphol Havalimanı çevresindeki 3 bin haneye gürültü kirliliği nedeniyle toplam 5,5 milyon euro tazminat ödeyeceği kaydedildi.

Hane başı ortalama 1800 euro olan tazminatın ekim sonu veya kasım başında ödeneceği bilgisi paylaşıldı.

Son yıllarda havalimanı çevresinde ses limitinin aşılmasına rağmen Çevre ve Ulaştırma Denetim Kurumu (ILT) tarafından denetleme yapılmadığı öne sürülen haberde, kurumun 2024 yılından itibaren denetlemelere yeniden başlayacağı bildirildi.

Amsterdam Schiphol Havalimanı yetkililerince nisan ayında yapılan açıklamada, gürültü kirliliği sebebiyle 2025’ten itibaren gece ve özel jet uçuşlarının yasaklanacağı belirtilmişti.

Gürültü, insan ve diğer tüm canlıların günlük yaşamına ve sağlıklarına zararlı olan ses tonları olarak ifade edilmektedir. İnsanlar, genel olarak ses tonlarından rahatsızlık duymazlar. Gürültü tanımında dile getirilen ses tonları ise katlanılması zor ve işkence gibi hissettiren, fiziksel ve ruhsal sağlığa zararlı tonlardır. Yüksek rahatsız edici ses tonlarına katlanılamaması bizleri gürültü kavramı ile karşı karşıya getirmektedir.

Gürültü kirliliği kapsamında her zaman aşina olduğumuz ve bizi rahatsız etmeyen, bunaltmayan sesler yer almazlar. Mesela yüksek sesle müzik dinlemek, cep telefonu ile yüksek sesle telefon görüşmesi yapmak ve trafikten kaynaklanan sesler yaşantımız boyunca alıştığımız, sıklıkla karşılaştığımız sesler. Bu seslere alışkın olsak da bazen bu sesler, ses olmanın ötesine geçerek sinir bozucu olabiliyor. Bu sesler bizleri daha da gerginleştirebiliyor. Bu noktada kulağımızı tıkayıp duymak istemediğimiz bu ses grupları, sınırları aşarak gürültü kirliliğinin önemli parçaları haline geliyor.

Gürültü kirliliği diğer adı ile ses kirliliği toplu taşıma araçları, sokaklar, caddeler, okullar, iş yerleri gibi ortak kullanım alanlarında daha fazla ortaya çıkmaktadır. Kalabalık şehirlerde de giderek artan gürültü çoğu zaman pek çok sesin uyumsuz ve yüksek düzeylerde bir araya gelerek karışmasına bağlı olarak oluşmaktadır. İstenmeyen ve dinleyene de hiç bir anlam ifade etmeyen bu sesler, düzensiz ve yüksek sesler olarak nitelendirilmektedir. Ses yalıtımının kaliteli ve iyi bir düzeyde yapılmadığı alanlarında, gürültü kirliliğinin oluşmasına zemin hazırlayacağı unutulmamalıdır.