Hindustan Times'ın kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Çin ve Hindistan arasındaki askeri seviyede gerçekleşmesi beklenen görüşme öncesinde Ladakh bölgesinde askeri hareketlilik yaşanıyor.
Hindistan Hava Kuvvetleri, Ladakh'ın doğusuna 68 bin asker, 330 piyade savaş aracı, 90 tank, topçu silahları, karadan havaya güdümlü silahlar ve radarlar da dahil olmak üzere büyük miktarda askeri teçhizatı nakletti.
Bölgeye 9 bin ton askeri teçhizat taşındıSon üç yıl içinde Hindistan Hava Kuvvetleri'nin bölgeye toplamda 9 bin ton askeri teçhizat taşıdığı açıklandı.
Hindistan ile Çin arasındaki sınır ihtilafının çözümüne yönelik 19. görüşme bu ay içerisinde planlanıyor. Görüşmeye Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'in katılması bekleniyor.
Çin ve Hindistan arasındaki sınır anlaşmazlığı, Himalaya Dağları'nın çevrelediği belirsiz sınır hattı nedeniyle devam ediyor. İki ülke arasında 3,500 kilometrelik sınır hattı, akarsular, göller, buzullar ve zirveler gibi doğal özellikler nedeniyle sürekli tartışmalara yol açıyor.
90,000 kilometrekarelik alanda hak iddia ediyorÇin, Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletinde bulunan ve "Güney Tibet" olarak adlandırdığı 90,000 kilometrekarelik toprakta hak iddia ediyor. Hindistan ise Aksai Chin platosunu içeren 38,000 kilometrekarelik alanın Çin tarafından işgal edildiğini öne sürüyor. İki ülke arasındaki bu egemenlik anlaşmazlığı uzun yıllardır çözülemiyor.
Çin Hindistan ilişkileriÇin ve Hindistan arasındaki ilişkiler karmaşık bir tarihe sahip ve hem işbirliği hem de rekabet içeren bir dinamikle şekillenmiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler aşağıdaki ana başlıklar altında incelenebilir:
Tarihî İlişkiler ve Sınır Anlaşmazlığı: Çin ve Hindistan arasındaki tarihsel ilişkilerde kültürel ve ticari bağlar da olsa da, iki ülke arasında sınır anlaşmazlıkları ve savaşlar da yaşanmıştır. 1962 yılında yaşanan Sino-Hint Savaşı, hala çözülememiş olan Tibet ve Aksai Chin gibi bölgelerdeki egemenlik ihtilaflarını daha da karmaşık hale getirmiştir.
Ekonomik İlişkiler: Çin ve Hindistan, dünyanın en kalabalık iki ülkesi olmaları nedeniyle büyük pazar potansiyeline sahiptir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi önemli ölçüde artmış ve ekonomik işbirliği gelişmiştir. Ancak ticaret dengesizliği ve rekabet nedeniyle sorunlar da yaşanmıştır.
Jeopolitik Rekabet: Çin ve Hindistan, Asya'daki liderlik pozisyonunu elde etme ve bölgesel etki alanını genişletme konusunda rekabet içindedir. Özellikle Çin'in "Kuşak ve Yol İnisiyatifi" gibi projeleri ve Hint-Pasifik bölgesindeki stratejik etkinliği, iki ülke arasında rekabeti artırmıştır.
Askeri ve Güvenlik Meseleleri: Çin ve Hindistan arasındaki askeri varlık ve sınırdaş bölgelerdeki gerilim, ilişkilerin bir diğer kritik yönünü oluşturuyor. Özellikle Himalayalar'daki Ladakh bölgesinde yaşanan çatışmalar ve askeri yığınlamalar, iki ülke arasındaki gerilimi artırmıştır.
Çok Taraflı İşbirliği: Çin ve Hindistan, uluslararası platformlarda işbirliği yapma potansiyeline sahiptir. İklim değişikliği, küresel ticaret ve diğer küresel meselelerde işbirliği yapma çabaları bulunmaktadır. Ancak bölgesel sorunlar ve rekabet, bu işbirliğini sınırlayabilir.
Çin ve Hindistan arasındaki ilişkilerin geleceği belirsizdir. Hem işbirliği hem de rekabet, ilişkilerin temel özelliklerini oluşturmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu iki büyük ülkenin yakın gelecekteki politika ve stratejileri, bölgesel ve küresel dinamikleri etkilemeye devam edecektir.