Her namazda okuduğumuz Fatiha Suresi nüzul sebebi

"Fatihasız namaz olmaz" düsturunca her namazda okuduğumuz Fatiha Suresi neden indirilmiştir? Mekki olan Fatiha Suresi 7 ayetten müteşekkildir ve hidayet rehberimizin ilk s suresidir. Fatiha açma, başlangıç gibi manalara geir. Kuran''ın esaslarının ana başlıkları Fatiha Suresinde vardır. Allah''ın Rahman ve Rahim olduğu bildirilirken, hamdin de yalnıca Allah''a ait olduğu buyrulur. Fatiha Suresi çeşitli makamlarda okunabilir, her namazda okunduğu için en çok ezbere bilinen surelerdendir.

"Fatihasız namaz olmaz" düsturunca her namazda okuduğumuz Fatiha Suresi neden indirilmiştir? Mekki olan Fatiha Suresi 7 ayetten müteşekkildir ve hidayet rehberimizin ilk s suresidir. Fatiha açma, başlangıç gibi manalara geir. Kuran'ın esaslarının ana başlıkları Fatiha Suresinde vardır. Allah'ın Rahman ve Rahim olduğu bildirilirken, hamdin de yalnıca Allah'a ait olduğu buyrulur. Fatiha Suresi çeşitli makamlarda okunabilir, her namazda okunduğu için en çok ezbere bilinen surelerdendir.

Ubade bin Samit'in (Radiyallahu Anh) rivayetine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurmuştur ki, "Fatihatu’l-Kitabı okumayan kimsenin namazı yoktur."

Fatiha Suresi nuzül sebebi

Mushafta birinci, nüzûl sıralamasında 5. sûredir. Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilk yıllarında Mekke’de nâzil olduğu hususunda ittifak vardır. Kaynaklarda nüzûl sebebiyle ilgili özel bir olay yoktur. Kur’an’ın hem bir mukaddimesi hem de özeti gibidir. Ayrıca her müminin kıldığı namazın bütün rek‘atlarında rabbi ile konuşurcasına okuması ve bu sayede O’na yaklaşması murat edilmiştir.

Fatiha Suresi Faziletleri

Gerek yalnızca “elhamdülillah” vb. şeklinde ifade edilen hamdin ve gerekse bütünüyle Fatiha suresinin değeri ve müminin dini hayatındaki yeri hakkında birçok sahih hadis bulunmaktadır: “Zikrin en üstünü ‘lâ ilahe illallah’, duanın en yücesi ‘elhamdülillah’tır” (Tirmîzî, “Duâ”, 9).

“Allah’a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür” (İbn Mace, “Nikah”, 19).

Allah’ın resulü, Ebu Saîd b. Muallâ isimli sahâbîye, Kur’ân-ı Kerîm’deki en büyük sûreyi mescidden çıkmadan bildireceğini ifade buyurmuş, sonra da bunun Fatiha Suresi olduğunu açıklamıştır (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).

Yine birçok sahih hadiste Fatiha sûresinin şifa özelliği ile ilgili açıklamalar yapılmıştır (meselâ bk. Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).

Fatiha Suresi Konusu

Bu sûre ilâhî kitabın bütün amaçlarını; getirdiği mâna, bilgi ve hükümleri özet halinde ihtiva etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’in gönderiliş amacı insanların dünya hayatını düzene koymak ve iyi (ilâhî irade, rızâ ve düzene uygun) bir dünya hayatından sonra ebedî saadeti sağlamaktır. Bu amaca ulaşabilmek için: 1. Emir ve yasaklara ihtiyaç vardır. 2. Bu emir ve yasakların hayata geçmesi, bunların kaynağının “yaratıcı, varlığı zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her çeşit eksiklik ve kusurdan uzak bulunan Allah” olduğunun bilinmesine bağlıdır. 3. Bu imanı, bu bilgi ve şuuru desteklemek üzere de mükâfat ve ceza vaadi gerekir. Sûrenin başından “yevmi’d-dîn”e kadar birincisi, “müstakîm”e kadar ikincisi ve buradan sonuna kadar da mükâfat ve ceza vaadi ile –konuları desteklemek, canlı bir şekilde tasvir etmek ve geçmişten ibret alınmasını sağlamak üzere verilen– Kur’an kıssalarının özü veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in bilgi, irşad ve tâlimatla ilgili bütün muhtevası “bilinmesi ve inanılması gerekenler” ve “yapılması gerekenler” diye ikiye ayrılabilir. Birincisinde Allah, peygamberlik, gayb âlemi hakkında bilgiler, öğütler, misaller, hikmetler ve kıssalar vardır. İkincisinde ise ibadetler, hayat düzeni gibi amelî, ahlâkî hükümler ve öğretiler vardır. Fatiha sûresi bütün bunları ya sözü veya özüyle ihtiva etmektedir ya da bu konularda aklın önünü açarak ona ışık tutmaktadır.

“Hamd Allah’a mahsustur” cümlesi Allah Teâlâ’nın kendisini hamde(övgü, yüceltme) lâyık kılan bütün yetkinlik sıfatlarını; “âlemlerin rabbi” ifadesi diğer yaratma ve fiil sıfatlarını; “rahmân ve rahîm” isimleri Allah’ın insanlara rahmet ve merhametinden kaynaklanan din kurallarını; “ceza ve hesap gününün sahibi” nitelemesi kıyamet hallerini ve âhiret âlemini; “Yalnız sana kulluk ederiz” kısmı iman, ibadet ve sosyal düzeni; “Yalnız senden yardım dileriz” cümlesi amellerde ihlâsı (ibadetlerin yalnızca Allah rızâsı için yapılmasını) ve tevhidi (O’ndan başkasına kul olarak boyun eğilmemesini, Tanrı’ya mahsus sıfat ve etkilerin O’ndan başkasına tanınmamasını) ifade etmektedir. “Bizi doğru yola ilet” cümlesi ibadet, nizam, düşünce ve ahlâk çerçevesini, “nimete erdirdiklerinin yoluna...” kısmı gelip geçmiş örnek nesilleri, millet ve toplulukları; “gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil” bölümü ise kötü örnek teşkil eden ve hallerinden ibret alınması gereken geçmiş toplulukları içine almaktadır.

Denebilir ki besmelenin başındaki “bi” edatından başlayarak besmeleye, sonra Fatiha’ya ve devamında bütün Kur’an’a doğru ilâhî sırlar perde perde açılmakta; yoğunlaştırılmış dar hacimden, yoğunluğu gittikçe hafifleyen geniş hacimlere doğru yansıyan ilâhî irşadın ışığı âlemlere yayılmaktadır. “Bi” edatındaki “musâhabe” (beraberlik) ve “ istiâne” (yardım dileme) mânaları, kul ile Allah ilişkisinin ve dolayısıyla dinin amacının bütününü ihtiva etmektedir. Besmelenin geri kalan kısmı ile Fatiha, bu ilişkiyi daha da açarak devam etmekte, diğer sûre ve âyetler de bunları, aralarında bir bütünlük oluşturarak her kabiliyet ve zihin seviyesine uygun üslûplar içinde açıklığa kavuşturmaktadır.