Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed, ülkesinin her ne pahasına olursa olsun kimyasal silahları imha etmede kararlı olduğunu söyleyerek, bunun bir yıl gibi bir zaman alacağı ve maliyetinin de 1 milyar dolar olacağını söyledi.
Batılı ülkeler, 21 Ağustos'ta Guta bölgesine yapılan kimyasal saldırı ve yüzlerce insanın yaşamını yitirmesinden Esed'i sorumlu tutmuştu. Birleşmiş Milletler'in (BM) Suriye'de kimyasal silah kullanımını araştıran heyeti de silahların hükümete bağlı güçler tarafından kullanıldığını savundu.
Fox News'e konuşan Esed, "Hem teknik, hem de parasal olarak oldukça çözümü güç bir konu. Bazı araştırmalar bunun maliyetinin bir milyar doları bulacağını gösteriyor." dedi.
ABD'nin kimyasal silahların teslimi konusunda istekli olup olmadığı sorusuna Esed, "Bu çevreye çok zararlı bir durum. Eğer Amerika Birleşik Devletleri toksit ve maddeleri alıp parasını ödeyerek sorumluluğu üstlenecek ve Amerika'ya götürmeyi istiyorsa bunu neden yapmıyor?" şeklinde konuştu.
Rusya ve Suriye yeni kanıtlar bulmuş!
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 21 Ağustos'ta Huta'da meydana gelen kimyasal saldırı ile ilgili Suriye hükümetinden aldıkları yeni kanıtları BM Güvenlik Konseyi'ne sunacaklarını açıkladı. Lavrov, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riabkov'un Şam'da bir dizi temaslarda bulunduğunu, görüşmeler sırasında kendisine muhalefetin provokatif eylemlerini gösteren kanıtlar sunulduğu bilgisini verdi.
Bir ayda 2 bin 545 kişi öldü
Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi'nden (LCC) alınan bilgiye göre, Şam'ın Guta banliyösünde Suriye yönetimi tarafından 21 Ağustos'ta düzenlenen kimyasal silah saldırısının üzerinden geçen 28 günde Esed güçlerine bağlı birliklerin saldırıları sonucunda 2 bin 545 kişi hayatını kaybetti. Guta'ya düzenlenen kimyasal silahların kullanıldığı saldırıda bin 300'den fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Askeri seçenek masada olacak
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Suriye krizinde "askeri seçeneklerin hala masada olması gerektiğini" söyledi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de düşünce kuruluşu Carnegie Avrupa'da konuşan Rasmussen, "Diplomatik ve siyasi süreçte canlılığı koruyabilmek için askeri seçeneğin masada olması elzem. BM Güvenlik Konseyi'ndeki müzakerelerden bağımsız olarak askeri seçenek hala masada olacak" dedi.