Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Rejeneratif ve Restoratif Tıp Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk'ün 15 yıl boyunca çektiği yaban hayatı fotoğrafları vahşi yaşam meraklıları ile buluşuyor. Araştırmacı profesörün 4 kıtada çektiği yaklaşık 40 fotoğraftan oluşan "Yabana Tanıklık" başlıklı sergi, 3-17 Mart tarihleri arasında Taksim Metrosunda ücretsiz olarak gezilebilecek.
FOTOĞRAFA İLGİSİ TIP ÖĞRENCİSİYKEN BAŞLADI
1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde henüz hazırlık öğrencisiyken fotoğrafa merak saran Öztürk, yaklaşık 30 yıldır tatillerinde profesyonel fotoğraf makinasını yanından ayırmıyor. Öztürk'ün "Yabana Tanıklık" sergisinde dünyanın farklı coğrafyalarından fotoğraflar yer alıyor. Güney Amerika'da Brezilya'dan Pantanal Bölgesi, Afrika'da Kenya'da Masai Mara ve Amboseli bölgeleri ile Tanzanya'dan Serengeti bölgesi ile Malezya ve Avustralya'dan fotoğrafların yer aldığı sergide Türkiye'den de birkaç kare var.
SERGİNİN YILDIZI JAGUARIN TİMSAH AVI
Araştırmacı profesörü en çok tatmin eden fotoğrafı olan jaguarın timsahı avladığı sahne serginin de yıldızı. Öztürk, jaguar fotoğrafı çekmek için Brezilya Pantanal'a yaptığı zorlu seyahati şöyle anlatıyor: Buradan kalkıp saatlerce süren uçuşla Brezilya'ya gittim. Brezilya içinde 4-5 saat daha seyahat ederek Pantanal'a ulaştım. Güzel bir söz var 'Şans ancak hazırlıklı olanları yakalar.' Jaguar fotoğrafı çekmek çok zor aslında. Ormanın derinliklerinde yaşıyor ve görülmesi mümkün olan tek zaman Ağustos ve Ekim ayları arası. Jaguarlar bu kurak zamanlarda su içmek için nehir kenarlarına geliyor. Tek şansınız bu. Bana ise büyük bir ödülle av sahnesi yakalamak nasip oldu. Mizansen yapsak her şeyi bu kadar güzel ayarlayamazdık. En güzel ışık, en güzel arka plan, en güzel saat hepsi bir araya geldi ve jaguarın timsahı avladığı sahneyi bu şekilde fotoğrafladım."
'AĞRI DAĞI'NDA HAYA ETTİM, KİLİMANJARO'DA ÇEKTİM'
Dr. Öztürk'ün dikkat çeken fotoğraflarından biri de Tanzanya'daki Kilimanjaro Dağı'nda çektiği fillerin yolculuğu kareleri. Yıllar önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev yaptığı esnada Ağrı Dağı eteklerinde bir koyun sürüsünü fotoğraflayan Öztürk, içinden geçirdiği 'Bu dağ Kilimanjaro olsa, bu sürü de fillerden oluşsa' dileğinin birkaç yıl sonra 2010'da gerçekleştiğini anlatıyor: "Tam sabah güneşi vurmuş. Otlar altın tonu, en güzel renkler. İlerde dağın eteklerinden ormanın içinden bir fil sürüsü çıkageldi. Sürü salına salına bize doğru geldi ve önümüzden geçerken bütün o anlarını büyük bir keyifle fotoğrafladım."
'7 BÜYÜK KEDİYİ FOTOĞRAFLAMAK İSTİYORUM'
Öztürk'ün verdiği bilgiye göre bu aslında devam eden bir projenin habercisi olan bir sergi. '7 büyük kediyi yaşadıkları ortamda fotoğraflamayı isteyen Öztürk aslan, kaplan, çita, jaguar, leopar, puma, kar leoparını görüntülemeyi hedefliyor. Aslan, leopar, jaguar ve çitayı doğal ortamlarında fotoğraflayan Öztürk, puma, kar leoparı ve kaplanı görüntülemek için zorlu seyahat planları yapıyor.
TEMATİK ARAŞTIRMA MERKEZİNİN MÜDÜRÜ
Fas, İspanya ve Çin'de de fotoğraf çektiğini bildiren Dr. Öztürk hekim olmasının gözlem yapma yeteneğini geliştirdiğini anlatıyor. Seyahatlerinden önce kapsamlı bir araştırma yaptığını belirten Öztürk, yaban hayvanlarının beslenme, barınma ve saklanma alışkanlıklarına dair ön bilgisinin işini kolaylaştırdığını söylüyor. Müdürlüğünü yaptığı REMER'e dair bilgiler de veren Öztürk, tematik bir araştırma merkezi olduğunu ifade ettiği merkezde 30'a yakın doktoralı araştırmacının ve 200'e yakın yüksek lisans öğrencisinin çalışma yaptığını kaydetti.