KORAY TAŞDEMİR-İSTANBUL
Mavi Çatı yayınları ve ucuzkitapal.com'u Türkiye'nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasında 9. sıraya yerleştiren Ömer Doğan ile başarı hikayesini konuştuk. Başarısının temelinde inanç olduğunu vurgulayan Doğan, "Doğruluk erdem ve dürüstlük üzerine yürüdük, yaşadığımız sıkıntılar, bir anlamda bizi terbiye etti ama biz hiçbir zaman yeise kapılmadık, çalıştık ve çalıştık" diye konuştu.
Ben hizmet adamıyım
-İnternet serüveniniz nasıl başladı?
Devletin ders kitaplarını bedava dağıtmaya başlamasıyla sektör bir anlamda krize girdi. O zaman ben yaklaşık 10 ton ders kitabını hurdaya vermek zorunda kaldım. Yaşadığımız krize çare ararken okullarda kitap satmam teklif edildi ama bu tarzın bana yakışmayacağını söyledim. Ben hizmet adamıyım, birilerinin ayağına kitap satmak için gittiğimde hizmet için değil sadece kendi menfaatim için gitmiş olacağımı düşündüm. İnsanların her zaman özgür seçim yapması taraftarıyım. Sonuç olarak ben kitapları internete koymaya karar verdim. İnsanlar kitaplarını oradan seçsinler ve o şekilde alsınlar diye düşündüm. Böylece internet ortamına adım atmış olduk.
Zarar ederek başladık
-İnternet üzerinden satışların yeni başladığı zamanlarda güven sorunu yaşamadınız mı?
İnternette yüzde yüz güveni tesis etmek için hiçbir vatandaşın, aldatılmayı bırakın aldatılmış duygusuna bile düşmemesi için her türlü önlem ve tedbiri alıyordum. Bu işi Gaziantep'te yapıyordum ve benden sipariş edilen kitaplar, İstanbul'dan Ankara'dan ya Adana'dan geliyordu. Bu bir süreçti. Bu süreçte internetten kitabı sattığım zaman aslında ben de olmayanı varmış gibi satıyordum ama müşteri karşısında mahcup olmamak adına stoklu olarak çalışmaya başladık. Öz sermayemiz yetmediğinden bu stoklar da borç üzerine inşa ediliyordu. Neticede, bu şekilde çalışmak bizi biraz zarara soktu. Bunun üzerine işyerimizi Gaziantep'ten İstanbul'a taşımaya karar verdik. Bu şekilde kitaplara kolayca ulaşabilecektik.
-Bu işe sıfırdan başladınız, birçok sıkıntı yaşadınız peki hiç umutsuzluğa kapılıp yeise düştünüz mü?
İstanbul'a geldiğimizde açığımız vardı ve bu açığa kapatmak o günkü şartlarda çok zordu. İstanbul'da sitemizde bazı sorunlar nedeniyle istediğimiz gibi çalışmadı. Siteyi değiştirince kayıtlarımız silindi, istediğimiz satışları yapamayınca biz daha çok zarar ettik. Her geçen seneler eksiye doğru kayıyorduk. O zamanlar Gaziantep'te bulunan evimi de satmak zorunda kaldım. Bu kadar sıkıntının arkasında bir güzelliğin geleceğine mutlak surette inanıyordum ama her çek ya da ödeme dönemi müthiş derecede sarsılıyordum. Bütün bunlara rağmen ne ürün sattığım kişiye üzdüm ne de ürün aldığım kişileri üzdüm. Ama bir düşünün gece gündüz çalışıyorsunuz, kimseyi aldatmıyor, kandırmıyorsunuz, bir bakıyorsunuz, 10 lira kazanacağım derken 100 lira kaybediyorsunuz. Bunu da umursamıyor, hakkaniyetli olalım, dürüst olalım diyorsunuz.
Türkiye'de 9. olduk
-Bildiğimiz kadarıyla, TOBB'un düzenlediği yarışmada önemli başarı kazandınız? Anlatır mısınız?
İşler rayına girdikten sonra 2011 yılında kendimize bir hedef belirledik. O zamanlar günde elli paket ürün çıkarıyorduk, beş yıl sonrası için günde bin paket ürün çıkarmayı hedefledik. Kendimce bir hesap yaptım, sadece o hedefi gerçekleştirmeye odaklandım. Kar mı edeceğim zarar mı edeceğim benim için çok da bir önemi yoktu. Çalışan sayımızı artırdık. O gün geldi ve biz hedefimize ulaştık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin düzenlediği bir yarışma olduğunu öğrendim ve katılmaya karar verdim. Yarışmada, 2012-2015 yılları içerisinde yıllık ciro artışını en yüksek olan ve istihdam yaratan firmalar seçilecekti. Biz kendi çapımızda büyüme anlamında birinciydik ama bu başarıyı umuma duyurmayı istedik Sonuçlar açıklandığında bizim adımız da sonuçlarda yer alıyordu. Gurur duyduk. Biz listede kendimizi daha gerilerde beklerken bir de baktık ki ilk dokuza girmişiz. Bu bizim için çok güzel bir ödüldü.
Onların başarısından mutlu oluyoruz
-Sizin herhangi bir meta değil, kitap satıyorsunuz, bunun farklı şekillerde karşılığı var, yaptığınız iş kültür dünyamızın gelişmesi noktasında bir çalışma değil mi?
Biz mesela üniversiteye hazırlık kitapları satıyoruz, uygun fiyatlar sonucunda insanların alma ihtimallerini ve adetlerini de artıyoruz. Bunun sonucunda o kişi üniversiteye girdiği ya da herhangi bir yerde memurluk kazandığı zaman biz kendimizi mutlu hissediyoruz. O insanların başarısından kendi başarımıza pay ekliyoruz. Bizim es kaza zamanında gönderemediğimiz kitaptan dolayı psikolojisi bozulan öğrencilerimizin o halinden ötürü de kendimizi sorumlu addediyoruz. O yüzden gecemizi gündüzümü birbirine katıyoruz. Biz hiçbir zaman tamamen kar odaklı olmadık, hizmet odaklı anlayışımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Biz müşterilerimize kendimize hizmet eder gibi hizmet ediyoruz. TOBB'un başarı belgesi de bu mantığın tescillenmesi anlamına geliyor diyebiliriz.
Yeni hedefleriniz konusunda neler söylersiniz?
Bundan sonraki başarı öykümüz nasıl olacak inanın biz de merak ediyoruz, biz sadece şu an üslubumuzu ve durumumuzu bozmama ve bunu durumu nasıl geliştirebiliriz, onun düşüncesindeyiz.