Ezgi ÇelikAnkara
Türkiye'nin Suriye politikası ve dış politika hamleleri küresel sömürü düzeninin baronlarında rahatsızlık uyandırdı. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saldırılarını artıran statükocu güçler Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden Türkiye'nin geleceğini hedef alıyor.
"Hedef: Erdoğan ve Türkiye"
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Son dönemde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde yürütülen operasyonlara dikkat çeken Hacısalihoğlu, "15 Temmuz'da başarılamayanı, gerçekleştirebilmenin farklı yollarını arıyorlar" dedi. ABD'de görülen Zarrab davasının Türkiye'yi hedef alan saldırı dalgasının bir parçası olduğunu kaydeden Hacısalihoğlu, şöyle konuştu: "Hukuk görüntüsü altında siyasi, stratejik ve güvenlik içerikli büyük bir hesaplaşmaya şahit oluyoruz. Bu dava Türkiye'ye kurulmuş bir komplodur. Asla hukuki bir yanı yoktur. Burada FETÖ'nün karanlık izi ve kirli eli devrededir. Türkiye ile ABD arasında adli konularda bilgi paylaşım anlaşması bulunmasına rağmen ülkemizden hiçbir belge ve bilgi talep edilmemiştir. Tamamen FETÖ eliyle 17u201325 Aralık fezlekelerindeki kopyalama yapıştırma usulü sürdürülmektedir. Bütün bunların amacı Türkiye'yi ekonomik olarak zayıflatmak, siyasetini istikrarsızlaştırmak ve Türkiye'yi Türkiye'den yönetme kararlılığının simgesi durumuna gelmiş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmektir. Hedef Cumhurbaşkanı üzerinden Türkiye'nin geleceği'dir" dedi.
"Türkiye'nin güçlenmesi kaygı yaratıyor"
Türkiye'nin dış politika hamlelerinin, milli ve yerlilik oranını artırmaya yönelik yatırımlarının rahatsızlık uyandırdığının altını çizen Hacısalihoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Türkiye'nin son dönemde çok seçenekli ve çok ilişkili bir dış politika izlemesi mevcut sistemi elinde tutan statükocu güçler için 'alan daralması' anlamına gelmektedir. Türkiye'nin yeni çizgisi, küresel sömürü düzeninin baronlarında rahatsızlık uyandırmaktadır. Türkiye'nin Suriye politikası, terör örgütlerine karşı tutumu ve kararlılığı bu güçlerin kaygılarını artırmaktır. Türkiye'yi Türkiye'den yönetme kararlığının sürdürülmesi ve bunun da dosta, düşmana her fırsatta duyurulması rahatsızlığın ana kaynağını oluşturmaktadır. Türkiye'nin ABD'nin tek taraflı İran'a yönelik ilan ettiği ambargoyu delmiş olması bahane edilerek, doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıpratılmasının ve devrilmesinin istendiği çok açıktır. Bu durumun nedeni geçmişte ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'in bir gazeteye vermiş olduğu röportajdaki çarpıcı cümlelerde saklıdır. Jeffry, "Erdoğan ise bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuz olmaya çalışmıyor. Bu yüzden Erdoğan Washington'da ve Avrupa'da sevilmiyor. Bize yaltaklansanız böyle olmayacak" demişti. Türkiye, horlanmayı, itilmeyi, başkalarının piyonu olmayı ve başkalarının koltuğunun altına sığınmayı reddeden bir medeniyetin çocuklarıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bu kararlı yürüyüşünü sürdürecektir" şeklinde konuştu.