Yunanistan, Fransa, Avusturya ve Güney Kıbrıs'ın başını çektiği ülkeler, Türkiye aleyhine bir kararın çıkması için Avrupa Birliği'ni kışkırtıyorlardı. AB'nin en güçlü ekonomisi Almanya ile İtalya ve İspanya gibi önemli ülkeler ise Türkiye karşıtlarının atacağı adımların önünde durdular.
Hafta başında gerçekleşen dışişleri bakanları toplantısından bir sonuç çıkmazken, Doğu Akdeniz ve Türkiye konusunda son sözü liderler söyledi.
Sonuç bildirgesinde, "Türkiye'nin AB ve üyeleriyle gerçek bir ortaklığı desteklemek, farklılıkları diyalog ve uluslararası hukuka uygun şekilde çözmek için hazır olduğunu göstermesi halinde pozitif Türkiye-AB gündemi hala masadadır." ifadeleri kullanıldı.
Bu durum, Türkiye aleyhine bir kararın çıkması için Avrupa Birliği'ni sürekli kışkırtmaya çalışan Yunanistan, Fransa, Avusturya ve Güney Kıbrıs'ın işine gelmedi.
Atina’da Yunan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in, Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması dahil sert yaptırımlar kararlaştırılması talepleriyle gittiği Brüksel’deki AB zirvesinde aradığını bulamamasının nedenleri sorgulanıyor. Yunanistan’ın başkentinde, çok uzun bir süre sonra ilk kez bir AB zirvesi sonuçları için bu kadar büyük tepki olması dikkat çekti.
HAYAL KIRIKLIĞI
AFP haber ajansı, konuyla ilgili haberinde, zirveden çıkan kararın Yunanistan'da "hayal kırıklığı yaratacağı" yorumunu yaptı. Öyle de oldu.
Başbakan Miçotakis’in, cuma günü zirveden sonra düzenlediği basın toplantısında, Türkiye konusunda “AB bir adım daha attı” şeklindeki açıklamasına rağmen, yapılan değerlendirmeler, son zirvenin ekim ayındaki bir önceki zirveye kıyasla ‘en az bir adım geride’ olduğu şeklinde. Hükümet Sözcüsü Stelyos Peças, dolaylı olsa da Atina’nın memnuniyetsizliğini “Önemli olan AB’nin ağır adımlarla da olsa doğru istikamete ilerleyebileceğini göstermesi. Ancak, topu (boş teneke kutusu ifadesini kullanıyor) geriye doğru tekmelemek de en iyi taktik değildir” diyerek dile getirdi.
HÜKÜMETE SUÇLAMA
Atina ‘Pandion’ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Prof. Konstantinos Filis, Ta Nea gazetesindeki yazısında, Yunan hükümetinin, başından beri güçlüklerini ve sonuç getirmeyeceğini bilmesine rağmen, Türkiye’ye yaptırımlarda ısrar ederek, kendini çıkmaza ittiğini vurguladı. Filis yazısında, “Yaptırımlar, hangi şekli alırsa alsın, Türkiye’nin tavrını değiştirmesi için bağlayıcı olamaz. Üstelik yaptırımlar uzun süreli de olamaz. AB, çeşitli üyelerinin çıkarları ve Türkiye’ye verdikleri önem nedeniyle sert yaptırımlar kararlaştıramaz. Yumuşak yaptırımlar ise hiçbir sonuç getirmez ve sadece AB’nin prestijine zarar verir. İşte Türkiye de bunları çok iyi biliyor” dedi.
MACRON ISRAR ETMEDİ
Kathimerini gazetesi de manşet haberinde, Yunanistan’ın AB zirvesinde umduğunu bulamamasını şöyle izah etti: “Berlin-Roma-Madrid bloku, Türkiye’ye yeni yaptırımlar kararlaştırılmasına karşı çıktı. Paris de sert yaptırımlarda ısrarlı görünmedi. Viyana ise daha ilk taslaktan tatmin olmuş izlenimini verdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emannuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, AB’nin ilişkileri daha da tırmandırması halinde, Türkiye’nin Moskova ve Pekin’e daha da yaklaşacağı şeklindeki endişelerine anlayış gösterdi. Buna karşılık Merkel de İngiltere konusunda Macron’un çizgisine yaklaştı.”
‘TÜRKİYE KAÇMASIN’ DİYE
Efsin gazetesi ise “Türkiye’ye tahammül zirvesi” başlıklı haberinde “AB’nin bu defa, geçen ekim ayındaki zirvede aldığı kararlar için bir tek Türkiye’den özür dilemediği kaldı” ifadesini kullandı. Başta Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a güvenerek, Brüksel’deki zirvede sert yaptırımlar kararlaştırılması halinde, muhtemel bir Türkiye-AB krizinden yararlanarak, diyalog masasından kaçabileceği hesapları yapan Yunan hükümetinin, yaşadığı düş kırıklığından sonra atacağı adımlar ise Atina’da merak konusu.
WATERLOO YENİLGİSİ
Yunan basınında AB zirvesiyle ilgili hükümet boy hedefi haline gelirken, Avgi gazetesi, Başbakan Miçotakis’e tepki göstererek zirve sonuçlarını 1815’te Fransa İmparatoru Napolyon’un diğer Avrupa güçlerine yenildiği muharebeye benzeterek “Waterloo yenilgisi” dedi.