Hazine ve Maliye Bakanlığının 2024 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulunda

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'nin, tasarruf açığı olan bir ülke olduğunu söyledi.

TBMM Genel Kurulunda Saadet Partisi milletvekilleri, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde söz aldı.

Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, AK Parti iktidarının 2002 yılından itibaren başta sigara ve şeker fabrikaları ile limanlar olmak üzere birçok kazanımı özelleştirme adı altında sattığını söyledi.

Özelleştirmelerden elde edilen paranın 63,4 milyar dolar olduğunu öne süren Doğan, "23 yıl boyunca her şeyimizi sattık, kazandığımız para 1 trilyon 850 milyar. Bu, sadece 17 aylık faize vereceğimiz para demek. Böyle bir ülke iflah olabilir mi? Bu, size ayıp olarak yeter, günah olarak yeter." ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, halkın bütçeden çıkacak sonucu beklediğini ve "Acaba bu bütçe derdime derman olacak mı?" sorusunu sorduğunu belirterek, bütçede bu beklentinin karşılanmasının mümkün olmadığını vurguladı.

"Ortaya koyduğunuz bu bütçede 'gelirimiz 8,5 trilyon lira, giderimiz 11 trilyon lira' diyerek zaten iflas bayrağını çektiğinizi ortaya koyuyorsunuz." diyen Çalışkan, "Maalesef ki bugün bu bütçe içinde aslan payını faiz almıştır." ifadesini kullandı.

Hükümetin özelleştirme konusunda son derece mahir olduğunu, bugüne kadar limanları, sanayi kuruluşlarını, stratejik tesisleri, havaalanlarını, yolları, köprüleri, bankaları, sigorta şirketlerini sattığını ileri süren Çalışkan, şöyle konuştu:

"İktidar mensupları, bütçe savunmasına başlarken bir kibir ve gururla 22'nci bütçeyi yapmış olmaya dem vuruyor. Bu milletin size verdiği yetkiye şımarıklık yaparak değil, belki teşekkürle karşılık verilebilir. Bütçenin sayısı değil, içeriği, rakamlar önemli olmalıdır. Bu bütçede istihdam yok işsizlik var, bu bütçede yatırım yok yandaş var, üretim yok ithalat var, bütçede adalet yok ama bir kişiye on maaş var. Bütçede kalkınma yok ama çok bol miktarda faizciler var. Bu bütçede EYT'liler, emekliler, asgari ücretliler, memurlar yok, bu bütçede rantçılar var. Bu bütçede yeterince depremzede yok ama müteahhitler fazlasıyla var. Bu bütçenin neyini savunuyorsunuz? Bu kadar yıl boyunca 64 milyar dolarlık özelleştirme yaptınız. İş başına geldiğinizde 130 milyar dolar olan dış borç bugün 480 milyar dolara çıktı."

"Mehmet Şimşek ve ekibinin de başarılı olmasını istiyoruz"

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'nin uzun yıllardır elde ettiği demokratik ve ekonomik kazanımlarının son 5 yıl içinde heba edildiğini savundu.

Özellikle 2018-2023 yıllarındaki sürecin çok iyi incelenmesi gerektiğini ifade eden Temurci, "Geçtiğimiz 5 yılın bu ülke için aslında ekonomik kayıplarla dolu bir yıl olduğunu düşünüyoruz. Buradan üniversitedeki dostlara da sesleniyorum: Eğer birileri bir gün 'Bir ekonomide ne yapılmamalı?' konulu bir tez hazırlarlarsa mutlaka bu geçtiğimiz 5 yıla bir göz atsınlar. Aslında her şey burada." diye konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibinin işinin erbabı olduğunun altını çizen Temurci, "Mehmet Şimşek ve ekonomi ekibi büyük bir ekonomik çöküşten sonra göreve gelmiş oldular. Sanırsınız ki birçok noktada da bunu yaşadık. Aynı şeyi İçişleri Bakanı'mızda gördük. Gerçekten bu ülkenin kirlerinden paslarından, kötülüklerinden, mafyadan, her türlü fenalıklardan kurtulması için yaptıkları mücadeleleri alkışlıyoruz. Aynı şekilde Mehmet Şimşek ve ekibinin de başarılı olmasını istiyoruz." dedi.

Temurci, büyümenin önem taşıdığını ancak bunun nasıl gerçekleştiğinin daha önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye, tasarruf açığı olan bir ülke. Bir ülkenin yatırım yapabilmesi için tasarruflarını artırması lazım. Biz GSMH'ya oranla hem kamunun hem özel sektörün tasarruf miktarını artırabiliyor muyuz? 2022 yılında bu rakam yüzde 30 civarındaydı, bu yıl yüzde 29,2 olacak, önümüzdeki yıl da yüzde 29,6 olacak yani tasarrufu artıramıyoruz. Tasarrufu olmayan bir ekonomi borçlanır. Büyüyoruz ama olağanüstü dış ticaret açıkları vererek büyüyoruz. Büyüyoruz ama yatırımla, üretimle, istihdamla büyüyemiyoruz; mutlaka ve mutlaka dışarıya borçlanarak büyüyoruz."

"Bütçe açığı demek yeni vergiler demektir"

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, toplam bütçe gelirlerinin yüzde 88,65'inin vergilerden oluştuğunu; bu vergilerin yüzde 90'ının orta veya dar gelirli fark etmeksizin çalışan vatandaşlardan doğrudan ve dolaylı şekilde alındığına dikkati çekti.

"Direkt vatandaştan topladığı vergilere bağımlı olan bir bütçenin açık vermesi, açık verdikçe de vatandaşın sırtındaki yükü daha da ağırlaştırması kaçınılmazdır." diyen Kılıç, şunları kaydetti:

"Vergi gelirleri 7 trilyon 407 milyar lira, faiz harcamaları da 1 trilyon 254 milyar lira. Vatandaşlarımız bütçeyi incelediklerinde göreceklerdir ki ödedikleri her 100 lira verginin 17 lirası sadece faiz harcamalarına gitmektedir. Ayrıca, bütçe açığı 2 trilyon 651 milyar lira olarak öngörülmektedir. Bu açığı da kapatabilmek için borçlanma ve vergi artırımlarıyla milletin sırtına ilave yük bindireceksiniz. Bütçe açığı demek yeni vergiler, yeni zamlar, yeni borçlanma demektir. Emeklilerimizden, asgari ücretlimizden, memurlarımızdan, esnaflarımızdan tutun öğrencilerimize kadar bütün vatandaşlarımız bir fatura öderken veya herhangi bir ürün satın alırken vergi ödemektedirler."