Mehmet Beyhan
Doç. Dr. M. Murat Erdoğan’ın hazırladığı ‘’Kopuştan uyuma kent mültecileri’’ raporuna göre, Belediyenizin mültecilerle ilgili dikkat çekici çalışmalarını okudum. Daha önce mülteciler ile ilgili bir tecrübeniz var mıydı?
-Öncelikle hepimizin birer mülteci olduğunu söylememiz lazım, zamanımızı doldurduğumuzda bu dünyadan göçüp gideceğiz. Ama sizin kastettiğiniz anlamda herhangi bir tecrübemiz yoktu. Sadece misafirlerle ilgilenmek veya insanlara hizmet etmek gibi bir hassasiyetimiz söz konusu. Örneğin, evimizin yanındaki otelde kalan Sri Lankalı, Budist bir aileyle tevafukken tanışmıştım. Otel işletmecisine ve personeline dedim ki: ‘’Belki bu aile ilk defa Türkiye’ye gelmiş ve Müslümanlarla karşılaşmış olabilir, gereken hassasiyeti göstermenizi rica ediyorum.’’ Kardeşimle onları gece saat üçte Sabiha Gökçen Havaalanına bırakmıştık. O zaman Ak Parti İlçe Başkan yardımcısıydım sonra İlçe Başkanı, ardından Belediye Başkanlığımızın üçüncü dönemini yaşıyoruz ama biz hâlâ o aileyle görüşüyoruz.
Suriye’de olağan üstü bir durum ortaya çıkınca Türkiye’ye gelen Suriyeli kardeşlerimizin bir süre kaldıktan sonra geri gideceği tahmin ediliyordu. Bizde böyle bir tabloda ne yapalım ki, geri gittiklerinde ülkemize dost olsunlar diye arkadaşlarımızla oturup düşündük. Bu çerçevede STK temsilcilerini davet ettik, kamu kuruluşlarının yetkililerini davet ettik. Kaymakamlık, Müftülük, Milli Eğitimle birlikte çalış taylar yaptık ve bir takım kararlar alıp uygulamaya başladık. Bu bağlamda 2014 yılında Sultanbeyli Mülteciler Derneğini kurduk.
Sultanbeyli’de sadece Suriyeli mülteciler mi var?
-Ağırlıklı olarak Suriyeli mülteciler olmakla birlikte 21 ülkeden misafirlerimiz var. Bunun üzerine bizde mülteciler merkezini kurduk. Yaptığımız sosyal projeler kapsamında yurt içinde ve dışında uluslararası programlara davet ediliyoruz. Üç hafta önce BM’nin bir uluslararası formu vardı oraya davet edildik, ondan önce Marmara Belediyeler Uluslararası Formuna katılmıştık, Güney Afrika’da Dünya Belediyeler Birliği’nin programına yapılan davet üzerine Güney Afrika’ya gittik.
NPR radyosunu dinlerken İstanbul’da Suriyeli mültecilere: ‘’memnun musunuz?’’ sorusuna Sultanbeyli’de bulunan mültecilerin hemen hepsi memnun olduklarını söylemiş. Bunu nasıl sağladınız?
-Bizim hakkımızda böyle bir haberin yapıldığını ilk defa öğrenmiş oldum. Bizim kurduğumuz mülteciler merkezi sayesinde vatandaşla mültecileri karşı karşıya getirmeden sorunları yerinde çözmeye çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Bizim medeniyetimizin iyilik medeniyeti olduğunu ve bizde medeniyet değerlerimize bağlı siyasi bir hareketiz.
Belediyelerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlara hizmet etmek için Belediye yasasında bir takım değişikliğin yapılmasını talep edildiğini okumuştum. Bu talep karşılandı mı?
-Geçen hafta Gazi Antep’te BM Mülteciler Yüksek komiserliğinin, Türkiye Belediyeler Birliğinin organize ettiği program vardı bende oradaydım. Bu sorduğunuz soru orada da soruldu. Şimdilik mevzuatımız buna uygun değil, bizde böyle bir tabloyu bahane etmeden Türkiye Cumhuriyeti’nin bize müsaade ettiği kadar uluslararası STK’larla yoğun bir temasa geçtik ve neredeyse finansmanın tamamını oradan karşılıyoruz. Bu kapsamda Türkiye Belediyeler Birliğinde Başkanlar platformu oluşturuldu. Beş Büyükşehir Belediyesi, iki il belediyesi, yanlış hatırlamıyorsam dört Büyükşehir ilçe belediyesi var bizde onlardan birisiyiz. Bahsettiğiniz konu başta olmak üzere Başkanlar platformunda tartışılacak ve hükümetimize önerilerde bulunacağız.
Merkezi Bütçeden mali yardım alıyor musunuz?
-Hayır almıyoruz.
Talep ediyor musunuz?
Biz Türkiye’de iyi bir göç yönetişimin olmasını arzu ediyoruz. Son zamanlarda bu konuda ciddi adımlar atılıyor ‘’Güvenli bölge’’ oluşturulabilirse buralardaki misafirlerimizin bir kısmı ülkelerine geri dönecek. İç İşleri Bakanlığımızın verdiği bilgilere göre, geri dönen misafirlerimizin sayısı 400 000 bine ulaşmış. Biz normal şartlarda uluslararası STK’larla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Oradaki kaynakların buraya aktarılması çok önemli bir alan, ancak bu alan Türkiye’de boş bırakılıyor.
Bahsettiğiniz alanı kim dolduruyor?
Türkiye’ye ve İslam’a düşmanlık yapan STK’lar dolduruyor. Yardımlar proje bazında yapılıyor dolaysıyla o boşluğu giderecek projeler geliştirmeliyiz.
Türkiye’de gönüllü yardım kuruluşları var onların size katkısı oluyor mu?
Elbette onlardan da destek aldığımız vakıflarımız var. Mesela Mavi Hilal Vakfı onlardan biridir.
Mültecilerle ilgili çalışmalarınızı yürütürken merkezi idareyle koordinasyon sorunu yaşıyor musunuz?
Hükümetimiz her konuda duyarlı olduğu gibi bu konuda da duyarlıdır. Geçenlerde İç İşleri Bakanımız Türkiye Belediyeler Birliğinin Genel Kurulunda Belediye Başkanlarıyla konuşurken bizi de onurlandıran güzel cümleleri olmuş. Videosunu izledim Bakanımız başından sonuna kadar Sultanbeyli Belediyesinin yaptığı çalışmalardan bahsetmiş ve Göç İdaresi nezdinde ciddi itibarının olduğunu belirtmiş. Bu anlamda yapılan toplantılara çağrıldığımızda gidip tecrübelerimizi paylaşıyoruz.
Biz tabi burada mültecileri iyi misafir etmeye çalışırken kendi hemşerilerimizi de düşünüyoruz.
Bazı yerlerde mültecilerle vatandaşlarımız arasında az da olsa bazı gerginlikler yaşandı ama Sultanbeyli’de bu tarz gerginlikler hiç yaşanmadı. Bunu nasıl başardınız?
-Öncellikle milletimizin misafirperver bir millet olduğunun altını çizmeliyim. Derneğimizin yapmış olduğu çalışmalar da muhtemel bir kargaşanın yaşanmasına engel olmuştur. Örneğin kurduğumuz Mülteciler Merkezinde Suriyeli 15 uzman doktor bulunduruyoruz. Maaşlarını proje kapsamında verilen fonlarla karşılıyoruz, eğer biz böyle yapmamış olsaydık Avrupa bu doktorları alıp götürecekti. Güney Afrika’da bu iş nasıl düzelir diye bir soru soruldu? Dedim ki, mülteci durumu oluşturan bizzat Avrupa ve ABD’dir onları bu konuda samimi bulmuyoruz. Ancak vicdanlı STK’lar yardımcı olmaya çalışıyorlar. Güney Afrika’ya Gebze Belediye Başkanımızla beraberdik, Avrupalılar gelip Başkan’dan ‘’yetişmiş kalifiye elemanlar var mı?’’ Diye sormuşlar. Biz eğer o doktorları burada tutmasaydık Avrupa muhtemelen o doktorları alıp götürecekti. Dolaysıyla Hasta hanelerde gürültü patırtı çıkardı. Aldığımız tedbirler sayesinde sorunların birer problem olmadan yerinde çözmüş olduk.
Mültecilerin içerisinde meslek ve kalifiye elemanları keşfedip hem onlara iş imkânı hem de Sultanbeyli halkının faydalanmasını sağlayan adımlar attınız mı?
-Tutuğumuz veri ve yazılım programları sayesinde tamamı kayıtlıdır. Burada şunun da altını çizmek durumundayım. Türkiye Cumhuriyetinin bize belirlediği kanunlar çerçevesinde çalışmalarımızı yürütebiliyoruz. Her istediğimizi yapamıyoruz, örneğin çalışma iznini biz veremiyoruz ama geçici olarak çalışıyorlar. Avrupalılar gelip çadır kent arıyorlar ve bize: ‘’nerde Suriyeliler?’’ Diye soruyorlar. Bizde onlara: ‘’Suriyeliler asil halkımızın kalbindedir’’ diyoruz. Tabi çok iyi bir ekibimiz olmakla birlikte uluslararası STK’larla çok iyi bir diyaloğumuz var.
Uluslararası STK’lardan aldığımız desteklerin Sultanbeyli ilçemizde harcanmasını sağladığımız için o anlamda İlçemizin ekonomisinin gelişmesine de katkı yapmış oluyoruz.
Efendim yoğun çalışmalarınız arasında bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
-Çalışmalarımıza gösterdiğiniz ilgiden dolayı biz teşekkür ederiz.