Kırklareli'de bir anne, doğuştan tekerlekli sandalyeye mahkum olan kızını 26 yıldır hiç yalnız bırakmıyor.
1990 yılında engelli kızı Simge'yi dünyaya getiren Behice Köseoğlu, kızıyla verdiği yaşam mücadelesiyle engellilere örnek oluyor. Kızını hiçbir zaman yalnız bırakmayan Köseoğlu, doğuştan tekerlekli sandalyeye mahkum kızı Simge'ye bebek gibi bakarak, günlük ihtiyaçlarını karşılıyor.
Köseoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızı Simge'nin doğuştan yatağa mahkum olduğunu söyledi.
Bir kız çocuğu dünyaya getirmenin heyecanı ve mutluluğunu yaşamasından kısa bir süre sonra kızının engelli olduğunu öğrendiğini ifade eden Köseoğlu, bir anne olarak yüreğinin burkulduğunu kaydetti.
Kızının tedavisi için birçok hastane ve doktora başvurduğunu ancak bir sonuca ulaşamadığını anlatan Köseoğlu, hayata hiçbir zaman küsmediğini dile getirdi.
Kızının yürüdüğü ve konuştuğu günün hayalini kurduğunu belirten Köseoğlu, "Hayatı tırnaklarımızla kazıyarak yaşadık. Mücadelemizi hiçbir zaman bırakmadık. Ben hayatımı kızıma adadım. Yaşamımıza şükrediyoruz çünkü kızımla güzel vakitler geçiriyoruz. Bizlerden daha kötü durumda olan hastalar ve engelliler var. Kızım benim şükredebileceğim en değerli varlığım. Hiçbir zaman evladımı Allah'ın bana verdiği ceza olarak görmedim. Kızımı Allah'ın lütfü olarak gördüm." şeklinde konuştu.
"Biz hayatı 26 yıldır pencereden seyrediyoruz"Evladıyla çok zor günler geçirdiklerini anlatan Köseoğlu, kızıyla hayatı 26 yıldır evlerinin penceresinden seyrettiklerini söyledi.
26 yıldır sosyal hayatın içerisinde olmadıklarını belirten Köseoğlu, yaşamlarının büyük bir bölümünü evlerinde geçirdiklerine işaret etti.
Eşinin emekli olmasıyla, engellilere hizmet edebilmek için Engelliler Yaşam Derneği kurduğunu dile getiren Köseoğlu, veren elle alan eli buluşturduklarını anlattı.
Her anne gibi kendisinin de kızının başarılarını ve mürüvvetini görmeyi istediğini kaydeden Köseoğlu, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarının hepsi evlendi. Simge ile düğünlere tekerlekli sandalye ile gidebildik. Bunlar hançer gibi yüreğimize saplanıyor. Teselliyi sıkıntıda olan ailelere yardım ederek buldum. Ben de kızımın gelin olmasını, gelecekle ilgili hayaller kurmak isterdik. Tabii bunlar ceviz kabuğunu dolduracak hayaller değil. Anneler Günü'nde ben de isterdim kızımın benim hediyemi seçmesini, eline verilen bir demet çiçek, hediye paketini 'anneciğim Anneler Günü'n kutlu olsun' diyerek bana sarılmasını çok isterdim. Tabii bunların hepsi bir hayal. Her şeye rağmen şükrediyorum."