Kızılay'dan yapılan açıklamada, Türkiye'de kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı uygulamalarının tek yetkili otoritesinin Sağlık Bakanlığı olduğu belirtildi.
Kan bankacılığının, Sağlık Bakanlığının belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğüne işaret edilen açıklamada, geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde 2005 yılında "Güvenli Kan Temini Projesi"nin hayata geçirildiği hatırlatıldı.
'Tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılıyor'Kızılay'ın, 4 bine yakın personel ve 830'dan fazla araç ile 300'den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda test ettiği, testi geçen kanları özel torbalarına koyarak talep eden hastanelere soğuk zincirle ulaştırdığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT'ta belirlenen tedarik süreci maliyeti (çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir) ay sonunda Kızılaya ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK'ye fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır".
Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktırKızılay yaptığı açıklamada, "Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay'ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin 'Bunu Kızılay'a aktarıyoruz' diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmaktadır." ifadelerini kullandı.
Kızılayın zaman zaman vatandaşlara, böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yaptığı belirtilen açıklamada, "Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır." ifadelerine yer verildi.