Hastaların şifa bulması için okunacak dua

Her türlü hastalık için okunacak duaları derledik. Özellik Hz. Eyüp (a.s)''ın okuduğu şifa duasını ve anlamını bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte hastaların şifa bulması için okunacak dua...

Her türlü hastalık için okunacak duaları derledik. Özellik Hz. Eyüp (a.s)'ın okuduğu şifa duasını ve anlamını bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte hastaların şifa bulması için okunacak dua...

Maddi-manevi bütün hastalıklarda istimdat edebileceğiniz, medet bekleyebileceğiniz bizzat Rabbimiz’in buyurduğu şifâ veren duâlar…

Şifâ; devâ demektir. Şifâ; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur?

KUR’AN’DA GEÇEN İKİ ŞİFA

Kur’ân-ı Kerim’in bizzat kendisi şifâdır. Peygamber Efendimiz, iki şifâ vardır buyuruyor:

“Bunun biri baldır, diğeri Kur’ân-ı Kerim’dir.” (İbn Mâce, Tıp, 7) Mesela Fatiha Sûresi’nin hem yılan ısırması gibi fiziki hastalıklara hem de bir insanın mecnun (deli) olması gibi psikolojik hastalıklara şifâ olduğu hadis-i şeriflerde rivayet edilir.

Kur’ân-ı Kerim’in maddi-manevi bütün hastalıklara şifâ oluşu, balın şifâ oluşu ve diğer şifâ veren bilgilerin yanı sıra esas (hakiki) şifâ verici Allah’tır. Çünkü Cenab-ı Hak’kın eş-Şâfi ismi, sıfatı şerifi mevcuttur. Ve bütün şifâlarda Cenab-ı Hak’kın “Ya Şâfi” dediğimiz o isminden tecelli etmektedir. Yani bütün dertlerin devâsı, şifanın kaynağı Yüce Rabbimiz’dir. Esas şifâyı da biz O’ndan bekleriz. Diğerlerini hep vasıta olarak biliriz.

ŞİFA NE DEMEK?

Şifâ; devâ demektir. Şifâ; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına geliyor.

ŞİFA İSMİ CAİZ Mİ?

Şifâ ismi güzel bir isimdir. Bu insan ismi olarak kullanılabilir. Mekânlara, müesseselere isim olarak verilebilir.

Kur’ân-ı Kerim’de altı yerde şifâ kelimesi geçmektedir. Şifâ kelimesinin geçtiği kelimeler de bizim ezkâr kitaplarımızda şifâ ayetleri olarak yer alıyor. Ve peş peşe okunduğu zaman da bunların insanların hastalıklarına deva olduğu belirtiliyor.

HASTALAR İÇİN ŞİFA DUASI

İmam Kuşeyri Hazretleri naklediyor:

“Şimdi arzedeceğim altı ayet şifa kaynağıdır. Bunları bir insan sabah-akşam dikkatlice, ihlasla okursa hangi hastalık olursa olsun biiznillah şifa bulur. Bu âyetlerin şifâ verdiğini tecrübe etmişizdir. Benim 12 yaşlarında bir kızım vardı. Devâsı olmayan müzmin bir hastalığa yakalandı. Bütün hekimlere götürdüm, deva bulmadı. Onu ölüme terketmiş durumdayken salih bir insanla karşılaştım. Bu halimi arzettim. Dedi ki; Kur’ân-ı Kerim’de altı tane şifâ âyeti bulunmaktadır ki kızına ihlasla bu duâları sabah-akşam okursan o biiznillah iyileşecektir. Ben de bu âyetleri öğrenip kızıma okudum. Ölmek üzereyken kızım sıhhat buldu, iyileşti. Onun için bu âyetlerin ne kadar şifâ verici olduğuna bizzat şahidim.”

KUR’AN’DA GEÇEN ŞİFA AYETLERİ

Kur’ân-ı Kerim’de bulunan şifâ âyetleri; sağlık için duâ, şifâ için duâ, hasta duâsı, hastalara şifâ duâsı arayanlar için en etkili şifâ duâlarıdır.

Tevbe Sûresi, 14/15. âyet

…Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn. (mu’minîne).

“Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)

Yunus Sûresi, 57. âyet

…Ve şifâun limâ fîs sudûri. (sudûrin)

“…Gönüllerdeki dertlere şifâdır…” (Yûnus, 57)

Nahl Sûresi, 69. âyet

…Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn. (yetefekkerûne)…

“…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69)

İsrâ Sûresi, 82. âyet

Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne (mu’minîn)….

“Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82)

Şuarâ Sûresi, 80. âyet

Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni.

“Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)

Fussilet Sûresi, 44. âyet

Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun (şifâ’)…

“…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet, 44)

Hz. Eyüp (a.s)'ın okuduğu şifa duası ve anlamı

Hz. Eyyub (AS) sabır kahramanı olarak meşhur olmuştur.Bir insan olarak dayanılmaz hastalıklara maruz kalmış,Fakat insanüstü bir sabırla tahammül etmişti.Bedenine gelen hastalıklara sabretmişti,ancak sonunda hastalık dile ve kalbine zarar vermeye başlayınca kurtuluşuna vesile olan şu yakarışla Rabbine halini arzetti..

وَايُّوبَ اِذْناَدَاى رَبَّهُ اَنِّي مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

OKUNUŞU :''ve eyyube iz nêdê Rabbehu:Enni messeniye'd-durru ve ve ente erhamur râhimîn(râhimîne)..''

ANLAMI : ''Eyyub,Rabbine şöyle yalvarmıştı:Ya Rabbi bana zarar dokundu ve Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.''

Allah bu duayı,mucizevi bir şekilde kabul etti.Ve Hz eyyub'a ağır hastalığından şifa verip onu eski sağlığına kavuşturdu.

Bu duayı bizim ayetten iktibasla şöyle okumamız daha doğru olur:

رَبِّ اَنِّي مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

Rabbi,Enni messeniye'd-durru ve ente erhamü'r-rahımin.''

Ya Rabbi bana zarar dokundu ve sen Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.'' Bu duayı fiziki bir hastalığı olanlar okuyabileceği gibi,Fiziki bir hastalığı olmayanlarda günahlarını bir hastalık sayarak,o günahlardan kurtulmak niyetiyle okuyabilir.

وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

“(Ey Peygamberim!) Eyüp’ü da hatırla. Hani o Rabbine,‘Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen merhametlilerin en merhametlisisin’ diye yalvarmıştı.” (Enbiya, 21/83)

وَاذْكُرْ عَبْدَنَا أَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ

“Kulumuz Eyüp’ü da an: (O) Rabbine ‘Şeytan, bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu’ diye seslenmiş, dua etmişti.” (Sâd, 38/41)

Yüce Allah, Eyüp Peygamberin duâsı üzerine hastalığının iyileşmesi için,

“Ona ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su)” (Sâd, 38/42) buyurmuş, Eyüp (a.s.) ayağını yere vurmuş, çıkan su ile yıkanmış ve sudan içmiş, iç ve dış bütün hastalıklarından kurtulmuştur.

Yüce Allah, Eyüp’ün duâsını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir:

“Biz de onun duâsını kabul etmiş ve başına gelenleri kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha vermiştik.” (Enbiyâ, 21/84)