'Hasan Gelmedi' benim için adeta bir deprem

Diyarbakır Anneleri'nin gerçek hikayesini anlatan tiyatro oyunu 'Hasan Gelmedi'nin kendisi için bir deprem olduğunu ifade eden Tiyatrocu Yazar Hale Canat, "Her şey çok gerçek. Hem Diyarbakır Anneleri'nin hem yolunu gözledikleri evlatlarının hem de Güneydoğu'daki çocukların, gençlerin yaşadıklarını canlandıracağız" dedi.

Söyleşi : Özlem DOĞAN

Terör örgütü PKK tarafından aldatılan, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için 2019’dan beri PKK’nın sözcüsü ve yardımcısı HDP'nin Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır Anneleri’nin direnişi, eşine az rastlanır bir destana dönüştü. HDP aracılığıyla dağa kaçırılan oğlunu geri almak için HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019'da oturma eylemi başlatan anne Hacire Akar’ın kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos 2019'da evladına kavuşması, terör örgütü mağduru birçok aileye umut ışığı oldu. Çocukları PKK’nın elinde bulunan anneler ve babalar, evlatlarını örgüt ve partisinden geri alabilmek için direnişe katıldı. İşte bu mücadele yakın zamanda ‘Hasan Gelmedi’ adlı tiyatro oyunuyla izleyici karşısına çıkacak, Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyaya mesaj verecek. Oyunun yazarı ve oyuncusu Hale Canat’la ‘Hasan Gelmedi’yi konuştuk.

Özlem Doğan/ Hale Canat

Yaşananları olduğu gibi aktardık

Evlatlarını geri isteyen Diyarbakır Annelerinin, terör örgütü PKK ve sözcüsü HDP’ye karşı başlattıkları destansı direnişi tiyatro oyunu olarak seyirciyle buluşturmaya hazırlandığınız ‘Hasan Gelmedi’den bize biraz bahseder misiniz?

Gerçek acının yeri her zaman bellidir. Belki de bir anne olduğum için oynadım değil de yaşadım diyorum. Bir tiyatro oyunundan ziyade isimleriyle, hikayesiyle gerçek hayatlardan alıntılar, kesitler canlandıracağım. ‘Hasan Gelmedi’de hayali hiçbir konuya değinmedik. Diyarbakır Anneleri’nin yaşadıklarını, anlattıklarını olduğu gibi seyircimize aktarmaya çalışacağız. Anlatılarımızı edebi dil kullanarak yaptık.

Terör örgütü tarafından kandırılan, kaçırılan çocukların yanı sıra her an aynı tehlikeyle karşı karşıya tetikte bekleyen ailelerin ve gençlerin yaşadıklarını bir tiyatro oyununa nasıl yansıttınız?

Güneydoğu’ya gözlerimizi çevirdiğimizde, ülkemizin diğer bölgelerinde yaşayan çocukların ne kadar rahat ve ne kadar özgür olduklarını görüyoruz. Güneydoğu’da akşam ezanına kadar dışarıda oynayan bir tek çocuk bile bulunmaması, genç kızların bir araya toplanıp bir bahçede çay içememesi, kahvaltı edememesi, eve geç gelen erkek çocuklarının babalarının tepkiyle karşılaşması gibi özgürlükleri elinden alınmış küçük çocukların ve gençlerimizin yaşadığı sıkıntıları da oyunumuza aksettirdik.

Diyarbakır Anneleri’nin yaşadığı gerçekleri sahnede anlatmaya giden süreç ve oyunun ortaya çıkışı nasıl oldu?

Tiyatroya hazırlanma ve projeye karar verme sürecimiz bir buçuk aylık bir zaman diliminde gerçekleşti. Tek kişilik bir gösteri olduğu için biraz hızlı hareket edebildik, zaten hedefimiz ve amacımız oydu. Başta altı kişilik bir ekiple çıkalım diye düşündük fakat nasıl yol alır, nasıl hızlı şekilde adım atabiliriz ve çabucak bu oyunu hayata geçirebiliriz diye düşünerek tek kişilik bir gösteri olmasına karar verdik. Oyunu ben kaleme aldım, yönetimini de ben üstlendim. Oyunun tamamı bana ait olsa da Gazeteci Yazar Esra Elönü’nün Diyarbakır Anneleri’yle alakalı yazılarındaki ifadelerle beslediğimiz kayıtlarımız da var.

Prömiyer Diyarbakır'da, gala AKM'de

‘Hasan Gelmedi’den Diyarbakır Anneleri’nin haberi var mı?

Oyunumuzdan haberleri var. Çok merak ediyorlar ve izlemek istiyorlar. Bu yüzden prömiyerimiz için ekimin ilk haftası Diyarbakır’da olacağız, prömiyerimizi Diyarbakır Anneleri’ne yapacağız. Ekimin 15’inde ise Atatürk Kültür Merkezi’nde oyunumuzun galasını gerçekleştireceğiz.

Terör örgütüne kucak açan, medya platformları vasıtasıyla PKK’nın reklamını yapan ülkelerde de oyunu sergilemeyi düşünüyor musunuz? ‘Hasan Gelmedi’ yurtdışında da yankı bulacak mı?

Diyarbakır Anneleri’nin haklı mücadelesi Avrupa’da da yankı bulacak. Özellikle Almanya, İsviçre ve Hollanda’da da oyunumuzu oynamak istiyoruz. Bununla alakalı olarak da gerekli STK’larla görüşmelerimizi sağladık. Çok daha fazla şehre, çok daha fazla ülkeye ulaşmak istiyoruz. Biz de sanatımızı kullanarak bu haklı direnişin tüm dünyada duyulması için elimizden geleni yapacağız.

Benim için bir deprem oldu

Yaşanmış ve yaşanmakta olan acı dolu hikayeleri dinlemek, yazmak, oyun olarak hayata geçirmek size neler hissettirdi?

Gerçek hayat hikayelerinden yola çıkarak yazdığımız ‘Hasan Gelmedi’ adlı tiyatro oyunumuzun senaryosunu yazarken de provalarını yaparken de adeta ciğerim parçalandı. Bu acıyı hiçbir zaman unutamayacağımı düşünüyorum. Ben yaklaşık yirmi yıldır tiyatro içerisindeyim. Dokuz yaşından beri kulislerde, kulis arkasında rahmetli babam Hasan Nail Canat’ın tiyatro oyunlarını kuliste dinleyerek büyüdüm, bu mutfakta yetiştim. ‘Hasan Gelmedi’ benim için yaşadığım bir deprem, büyük bir deneyim oldu çünkü çok fazla gerçek. İşte bu yüzden yüreğimi masaya koyarak ‘ben bu oyunu oynarım, ben bu anneleri canlandırırım, ben de bir anneyim, benim de evlatlarım var’ diyerek yola çıktım. Seyirciyle kavuşacağımız günü hasretle bekliyorum.

Tüm Hasanlar geri dönecek

‘Hasan Gelmedi’ desek de geri dönenlerin de olduğunu göz önünde bulundurunca bir gün tüm Diyarbakır Anneleri’nin evlatlarının geri geleceğini düşünüyor musunuz?

Hasan dokuz yaşında, dağlara kaçırılmış bir çocuğumuz ve henüz kendisinden haber alınamıyor. Hasan’ın gelmemesi ve annesinin bu acıyla sahneye çıkmasıyla oyunumuz başlıyor. Bu minvalde oyunumuzun adı da ‘Hasan Gelmedi’ olarak belirledik fakat aslında bence gerçekte Hasan gelecek. Belki de bu oyunla bütün Hasan’lar geri dönecek.