Haritalar kayıp!

PKK'nın çekilmeye başlamasının ardından bölgeye turistlerin daha fazla ilgi göstermesi, bölge halkının çözüm süreci öncesinde gidemedikleri yerlere gitmeye başlaması ve 1 Mayıs'ta Ağrı'da iki askerin şehit olması bölgedeki mayın riskini yeniden gündeme getirdi. Temizlik için hükümet harekete geçerken, terörle mücadele kapsamında 90'lı yıllarda döşenen mayınlara ait haritaların kayıp olduğu öne sürüldü.
KENAN ADEM KIZILAĞIL/ANKARA

Türkiye güvenlik nedeniyle 1955 ile 1998 yılları arasında sınırları boyunca belli bölgelere kara mayını döşedi. Bu araziler PKK tamamen çekildiğinde temizlenerek tarla haline getirilecek. Ancak bu temizleme işleminin ne şekilde yapılacağı henüz kesinleşmedi. Tartışmalar devam ederken Milat'a konuşan Mayın Uzmanı Ahmet Zengin, şok bir iddiayı gündeme taşıdı. Zengin, terörle mücadele kapsamında 90'lı yıllarda döşenen mayınlara ait haritaların kayıp olduğunu öne sürdü.

Ekonomiye büyük getiri

Ziraat Mühendisleri Odası'nın yaptığı araştırmaya göre, tarım yapmaya müsait 170 bin dekarlık mayınlı saha, ortalama işletme büyüklüklerine ayırınca da 2 bin 881 aile toprak sahibi olabilecek. Her bir ailenin en az 5 çalışabilir nüfustan olduğu düşünülünce, bu da 14 bin 405 kişinin istihdamı anlamına geliyor.

İnce İngiliz oyunu

Mayınların döşenmesinde ince bir oyunun olduğuna dikkat çeken Mayın Uzmanı Ahmet Zengin, İngilizlerin, NATO vasıtasıyla, savaşlardan geri kalan, depolarda kalmış mayınları bize sattıklarını söyledi. Zengin, yerleştirilen mayınlarının birçoğunun petrol kuyuları ve tarihi eserlerin üzerinde olduğunu ifade etti.

Haritalar kayıp

Sınırlarda yaklaşık 2 buçuk milyon adet mayın olduğunu vurgulayan Zengin, "Terörle mücadele ettiğimiz yerlerdeki mayınların sayısı çok daha fazla" diyerek durumun ciddiyetini açıkladı. Sınır bölgesinde, terörle mücadele alanlarındaki mayınların isimlerinin ve nerede olduklarının bilinmediğini savunan Zengin, mayınlar bir haritaya göre döşendiğini ancak bu haritaların kayıp olduğunu iddia etti. Yeryüzü hareketleri dolayısıyla mayınların yer değiştirdiğini de belirten Zengin, bir mayının döşendiği günden itibaren minimum 75 yıl toprak altında kalabildiğini vurguladı.

Mayınlar milli hazine üzerinde

MTA'nın raporlarında bölgedeki yeraltı ve yerüstü kaynaklarını tespit edildiğini anlatan Zengin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Kendi kitabım olan 'Satmayın' isimli kitapta bu zenginliklerin yerlerini ve ne kadar olduklarını tespit ettim. Burada milli bir hazine yatıyor. Türkiye'de ziraat fakülteleri bu işe el atmalıdır. Çünkü dünyanın en kirlenmemiş toprakları bu mayınlı arazilerdir. Organik tarım yapılabilir. Temizlenen araziler hak sahiplerine verilmelidir."

Silahlı kuvvetler temizlesin

Zengin, 2003'te yapılan Ottowa sözleşmesi ile 2008'e kadar depolardaki, 2014'e kadar da sınırlardaki mayınların temizlenmesinin ön görüldüğü ifade ederek, "Silahlı kuvvetlerden mayın temizleme görevi alınarak, maliye bakanlığına verildi. Darbe zihniyetli paşalar temizlemek için fazla para talep edince hükümet böyle bir girişimde bulundu. Maliye Bakanlığı da yabancı bir şirkete vermeye kalkışınca kıyamet koptu. Anayasa Mahkemesi kararı iptal etti" dedi.