Prof. Dr. Buyru, yaptığı açıklamada, gebelikte yüksek olan progesteron hormonunun vücut ısısını 0,3-0,5 derece arttırdığını, bunun da sıcakların daha fazla hissedilmesine sebep olduğunu belirtti.
Hamilelerin ek yük taşıdıkları ve kilo aldıkları için yaz günlerini zor geçirdiklerini vurgulayan Buyru, "Gebeler ek bir yük taşıyorlar. Bu hem bebeğe bağlı hem de aldıkları kiloya bağlı. Ayrıca kan hacminin ve kalp atım hızının artmasına bağlı olarak ki, bunlar normal değişiklikler, gebelerde birtakım olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Ateş basmaları olabiliyor. Buna sıcak havalar da eklenince ciddi zorlanabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Buyru, hamilelerin yaz aylarını rahat geçirmesi için bol su içmeye özen göstermeleri gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
"Şekerli ve gazlı içecekler içilmemeli. Bu hem mideyi rahatsız eder, hem fazla kalori alınmasına yol açar. Çok fazla çay ve kahve içmek de vücuttan daha fazla su kaybedilmesine neden olur. Yaz aylarında hamilelerin içecek olarak ilk tercihi su olmalı. Hamilelerin su kaybı fazla olduğu için bunu bol su içerek yerine koymak hayati öneme sahip. Ayrıca, soda, süt, ayran ve şekerli olmayan limonata ve meyve suları da içebilirler."
"Hamileler, karbonhidrattan kaçınmalı"Gebelikte az kilo alacak şekilde beslenmenin önemine dikkati çeken Buyru, karbonhidrattan kaçınarak, taze meyve, sebze ve salata tüketilmesi önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Faruk Buyru, hamilelerin güneşin dik geldiği 11.00-16.00 arasında dışarı çıkmaması, çıkacaksa da gölge alanları tercih etmesi, şapka ile gözlük kullanması gerektiğini kaydetti.
Yaz aylarında hamilelerin giyeceği kıyafetin açık renkli, pamuklu veya keten olmasının önemine dikkati çeken Buyru, havuz veya deniz sonrası enfeksiyonlara karşı ıslak mayoyla oturulmaması gerektiğini aktardı.
Buyru, hamilelerin yaz aylarında yaşadığı problemlerden birinin de el ve ayaklarda görülen şişme olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Özellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde sabah ellerde, akşama doğru ayaklarda ödem olması, bütün gebelerin aşağı yukarı şikayet ettiği bir durum. Ödem, yüksek tansiyonla birlikteyse hem anne hem de bebek açısından olumsuz bir tabloya yol açabilir. Öncelikle tansiyonunu kontrol etmek, idrarda albümin çıkıp çıkmadığına bakmak, yani bir hastalığın, bir patolojinin işareti olup olmadığını araştırmak gerekir. Onun dışında normal bir ödem ise yine tuzdan kaçınmak, özellikle akşamları istirahat halindeyken ayakları yüksekte tutmak gerekir."