Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Ham petrol fiyatlarında istediğimiz oranda olmasa da bir gevşeme var. Bu Türkiye açısından olumlu bir gelişmedir" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Türkiye Enerji Vakfı'nın düzenlediği "Akdeniz Enerji Perspektifleri 4. OME Raporu" lansmanına katıldı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Yıldız, Türkiye'nin birçok önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptığını, bugün de Akdeniz'deki enerji perspektiflerini ihtiva eden geniş katılımlı bir toplantı yapacaklarını söyledi. Toplantının nitelikli bir olacağını ifade eden Bakan Yıldız, "Kendi ülkemizdeki değil, aynı zamanda bölgemizle beraber enerji yapılanması Türkiye'nin arz güvenli açısından da son derece önem arz ediyor. Bütün bunları, bütün kurumlarımızla beraber takip edebiliyor olmak daha sağlıklı bir enerji politikasını, stratejisini vurgulamak anlamına gelecektir. İnşallah hep beraber kamuoyuna açık bu toplantıyı hep beraber izleyeceğiz" diye konuştu.
"KALICI BARIŞ OLMADAN ENERJİ POLİTİKALARINDAN BAHSETMEK MÜMKÜN OLMUYOR"
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bakan Yıldız, İsrail doğalgazının Türkiye üzerinden dünyaya pazarlanması yönündeki bir soruya, "Biz enerji kalemlerini barışın bir gerekçesi olarak kullanmaya gayret ediyoruz. Ülkemizin siyaseti, milli siyaseti bunun üzerine kurulu ama kalkıp da kalıcı barış oluşmaksızın bütün taraflarıyla beraber, istenilen şartlar oluşmaksızın herhangi bir enerji projesini geliştirmek söz konusu olmaz. Şuanda orada bir insanlık dramı yaşandı ve çok çabuk unutuluyor bunlar. Yalnızca basında bir haftadan buyana bir haber olmaması bizim zihnimizi diri tutmamıza mani değil. Şuanda o insanlık dramı yine hangi gerekçeyle oluşturulmuşsa o gerekçeyle beraber kaldırılacak ve İsrail kalıcı ateşkesi bütün yönleriyle beraber orada tesis etmiş olacak ki bizler enerji projelerini gerçekleştiriyor olabilelim. Her zaman söylüyoruz siyasi fizibilitesi olmadan ekonomik fizibilitesinden bahsetmek ve o başlığa geçmek mümkün olmuyor" dedi.
"VARSA BİZ BU PETROLÜ BULMAK İSTİYORUZ"
Doğu Akdeniz'deki petrol arama çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Yıldız, şunları söyledi:
"Bizim Akdeniz Havzası'ndaki gerek Antalya açıklarında, gerekse Mersin açıklarındaki programımız devam ediyor. İhalelerimiz devam ediyor. Biliyorsunuz uluslararası dev bir firmayla beraber Antalya açıklarında bir arama faaliyetiyle alakalı program düzenlenmişti, o programda herhangi bir aksama yok. Hem Karadeniz'de hem de Akdeniz'de özelikle Romanya'ya yakın karasularımızda ve muhasır ekonomik sahamızda aramaları faaliyetlerini inşallah yoğunlaştırmış olacağız önümüzdeki süreçte. Dediğimiz gibi varsa biz bu petrolü bulmak istiyoruz."
"BU TÜRKİYE AÇISINDAN OLUMLU BİR GELİŞMEDİR"
Bakan Yıldız, petrol fiyatlarındaki düşüşle ilgili bir soruya da, "Ham petrol fiyatlarında istediğimiz oranda olmasa da bir gevşeme var. Bu Türkiye açısından olumlu bir gelişmedir. Şuanda yaklaşık 101-102 dolarlar seviyesinde petrolün varili. Tabi her zaman söylüyoruz, biz dolarla alıp dolarla satan bir ülke değiliz. Dolarla alıp TL ile satan bir ülkeyiz. O açıdan bizim bu sepete dikkat etmemiz lazım. Yani dolar ve petrol sepetine dikkat etmemiz lazım. En son yaklaşık 102 dolarları geçtiğimiz yılın Haziran bundan 14 ay kadar önce görmüştük. O zaman da 102 dolarlardaydı. Ama dolarda 1.94 civarlarındaydı. Yani parite o döneme göre en az yüzde 10-12 civarında daha artmış durumda. TL'nin daha da aleyhine. Ve bunların tabii ki piyasaya yansımaları bütün sepet çerçevesinde piyasa yansımaları otomatik fiyatlama mekanizmasıyla beraber oluyor. Bunu da vatandaşlarımız, müşterilerimiz aynı şekilde bunlar yararlanmış olacaklar. Dediğim gibi enerji maliyetleri açısından baktığımızda doların paritesinin hala yüksek olması istediğimiz maliyet noktalarına gelmediğini gösteriyor. Bunlarla alakalı dikkatli takip ediyoruz" yanıtını verdi.
"MAKSATLARI BAŞKA"
İsrail'e uçak yakıtı satıldığı iddialarıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Yıldız, şunları kaydetti:
"Bir kez daha açıklık getirelim. Sivil havacılık kurallarına göre bu konuda hem Enerji Bakanlığımız hem de EPDK'nın yaptığı açıklamalar oldu. Hepinizin takip ettiği gibi. İddia şuydu, 'Ceyhan'a gelen tankerler jet yakıtı götürdüler ve Sayın Cumhurbaşkanımız bu talimatı verdi, onlar da gitti Filistin'de Gazze'de F-16'larla beraber bu jet yakıtları kullanarak orada insanlık dramı yaşandı.' Hatırlarsanız iddia buydu. İlk çıkış noktası. Sonra o tankerlerle taşınmadığı görüldü. O iddianın asılsız olduğunu hemen ertesi gün ortaya çıktı. İhracatla alakalı bir kalem değerli arkadaşlar yapılmamıştır. Bunun altını bir kez daha kalın çizgilerle çizilerek bir kez daha söylüyorum, siz eğer Lufthansa Hava Yolları'na bir sandviç yüklüyorsanız bunu nasıl muhasebeleştireceksiniz. Bu ancak ihracat kalemi olarak görülüyor orada. Yani kendi üretiminiz ve kendi tüketiminiz olarak göremezsiniz oradaki kalemi. Şimdi sivil havacılıkla alakalı bir uçağın gelip burada yakıt ikmali yapmış olmasını ihracat gibi göstermek isteyenlerin maksatlarının başka olduğunu bir kez daha altını çizmek isterim. İhracat yapılmamıştır diye net bir ifadeyle söylüyoruz. Bu ülkenin bir bakanı söylüyor ve aksini ispat edilmesine de davet ediyor, buna rağmen bir cümleyle geçiliyor. Bu olmaz. Biz olanı söylüyoruz miktarlarıyla beraber. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Muhasebeleşmesi resmidir. Resmi ve gayri resmi diye iki tane hesabı olmaz bir ülkenin. Özellikle Türkiye'nin. Bütün hesaplarımız ortada. Yakıt ikmali yapmış olan uçaklara burada tankerle yüklenişmiş gibi ihracat yapılmış muamelesi yapmak herhalde başka maksatlara matuftur diye düşünüyoruz."
Kyank: İHA