Genç Tümsiad İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Erol Günay 10 Ağustos'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi.
10 Ağustos'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi şüphesiz ki Türk siyasi tarihi açısından önemli bir devrimdir. Bu tarihe kadar halkın başkanı, ülkeyi yönetecek olan kabineyi onaylayan özelikte bir kurum olmasına rağmen endirekt yollarla ve halk sürece hiçbir şekilde müdahil edilmeden seçiliyordu. 2007 yılında yaşanan 367 krizi sonrası hemen hemen 'meclise gidin, cumhurbaşkanını seçin' anlamında verilen bir yetkiyle, parlamento cumhurbaşkanını seçmiş ve halk kendi başkanının seçilme sürecine yine endirekt de olsa ilk kez bu kadar yaklaşabilmiştir. Ve akabinde halkla başkanı arasına konulmuş kapılar ardına kadar açılmış, halkın kendi başkanını aracısız olarak seçtiği 10 ağustos gününe gelinmiştir.
Halkın, cumhurbaşkanını yani kendi başkanını direkt olarak seçebilmesi toplumsal mutabakat açısından inkar edilemez bir gerekliliktir. Ve ayrıca, temel özeti 'halkın kendi kendini yönetmesi' olan cumhuriyet rejiminin hakkını verebilmek adına da ihmal edilemez bir zorunluluktur. Bu günlere ulaşmak demokrasi açısından, istikrar açısından ve sosyolojik tatmin açısından ülkemiz için katedilmiş bir yol, ulaşılmış bir ara hedef olarak görülebilir. Bu yolla, bundan sonra yapılacak olan seçimlerde çıkabilecek olan krizlerin ve bunun ülke üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçilmiş, toplum motivasyonunun diri kalması sağlanarak nihai hedefler yolunda sinerji oluşturma imkanı sağlanmıştır. Yine bu yolla, görev yapacak olan cumhurbaşkanının, yetkiyi direkt olarak halktan almış olması sebebiyle yetkileri ve tabii ki sorumlulukları genişleyecektir. Bu cumhurbaşkanlığı makamını daha güçlü bir hale getirir ki, devamında yarı başkanlık, partili başkanlık ve başkanlık sisteminin gelmesi kaçınılmazdır. Yıllarca koalisyon hükümetleriyle zaman kaybeden Türkiye'mizin halk oyuyla seçtiği, halk denetimiyle diri tuttuğu ve yeri geldiğinde halk muhalefetiyle eleştirdiği güçlü bir başkanlık makamının ülkeye kazandıracaklarını düşünmek bile bir vatandaş olarak beni fazlasıyla heyecanlandırmaktadır.
Sonuç olarak, artık ilk kez ne mutlu ki halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanımız var. Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a 28 ağustosta devralacağı görevinde ve bu kutlu yürüyüşünde tarihe şimdiden kazınmış olan başarılarının devamını ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim.