Osmanlı Ordusu'nun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük zaferin üzerinden 100 yıl geçti. 13 bin 300 İngiliz asker ile 13 İngiliz general ve 418 İngiliz subayın esir edildiği Kut'ül Amare'de 40 bini aşkın İngiliz asker de öldürülmüştü. Günümüz tarih kitaplarında yer almayan Osmanlı'nın bu büyük zaferi 100'üncü yılında tarihin tozlu raflarından çıkarılırken, dikkati çeken bir detay ortaya çıktı.
Kahraman Paşa, Burak Kut'un dedesi çıktı
Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show programının konuğu Burak Kut, Kut'ül Amare ile ilgili ses getiren bağlantısını açıkladı. Canlı yayın sırasında Burak Kut'un Kut'ül Amare zaferinin efsane komutanı Orgenaral Halil Kut Paşa'nın torunu olduğu ortaya çıktı. Halil Kut Paşa, Enver Paşa'nın kendinden iki yaş küçük amcası ve Burak Kut'un dedesi. Halil Paşa, 'Kut'ül Amare Kahramanı' olarak anılıyor.
Kısaca Halil Kut Paşa
1882'de İstanbul'da doğdu. Harp Akademisi'nde Mustafa Kemal ile aynı sınıfta okudu. İttihat ve Terakki Fırkası'na girdi. I. Dünya Savaşı'nda Kut'ül Amere cephesinde General Townshend komutasındaki İngiliz kuvvetlerini esir aldı. Ardından Irak askeru00ee valiliğine getirildi. Goltz Paşa'nın ölümü üzerine 6. Ordu komutanlığına atandı.
Halil Kut Paşa'nın yakını Necdet Özgelen anlatıyor
21 yaşındayken Ku00fbtu'l-Amare kahramanı Halil Paşa'yı tanıma şerefime ermiş Dr. Necdet Özgelen 'Paşa Baba'sını Derin Tarih okurlarına anlattı.
1923 doğumlu bir doktor olan Necdet Özgelen tam 13 sene 'Paşa Baba' diye hitap ettiği Ku00fbt kahramanıyla Arnavutköy'deki yalısında görüşmüş. 'Paşa babam olmasaydı, ben olmazdım' diyen Özgelen, şahit olduğu Halil Kut Paşa'yı anlatırken şimdiye kadar bunları nasıl duymadık dedirtiyor. İşte Necdet Özgelen'in ağzından sohbetin mühim ayrıntıları:
M. Kemal u2013 Enver u2013 Halil rekabeti
Enver Paşa, Mustafa Kemal ve Halil Paşa, üçü de askeru00ee okula gider. Paşa Babam (Halil Kut) mezun olduktan sonra Makedonya'nın en belalı yerine tayin olmak istemiş. Ben Paşa Babamın saç sakal birbirine karışmış dağlarda dolaşırken bir resmini görmüştüm. Bu arada Enver Paşa daha atak tabii Makedonya'da. Şanı şöhreti İstanbul'u zapt etmiş. Mustafa Kemal de Selanik'te. 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele'de hep Enver Paşa ve Mustafa Kemal çekişmesi var. Atatürk çok hırslı, Enver Paşa ondan daha hırslı! Bu arada mutedil olan Halil Paşa. 'Mustafa Kemal baş olmak isterdi, Enver de. Bir ipte iki cambaz oynamaz' derdi. Halil Paşa akraba olduklarından dolayı Enver Paşa ile beraberdi. Bu ikisi ile Mustafa Kemal arasında devamlı bir mücadele vardı. Az kalsın saraya damat olacakmış Halil Paşa heykel gibi, insan güzeli bir adamdı. Evlenmesi icap ediyor tabii. Enver Paşa ve Hafız Hakkı Paşa saraya damat olur. Sıra Atatürk'e gelir. O da Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan'ı ister ama evlenemez. Sıra gelir Paşababama. Abdülmecid Efendi'nin Halil Paşa'yı bazı evlendirme teşebbüsleri olmuş. Bu arada Halil Paşa'nın babası, Abdülmecid Efendi'nin has adamlarından biri. Halil Paşa, bir gece biraz çakırkeyifken annesine mahallerinde münasip bir kız sormuş. Annesi de Safiye hanımı bulmuş, hemen isteyip söz kesmişler. Bir hafta sonra Abdülmecid Efendi çağırmış Halil Paşa'yı. Yine evlilikten bahis açmış, o da sözlendiğini söylemiş. Aslında istese saraya damat olabilir pekala. Prensip adamı bu işte!
Atatürk onu yalısına çivilemiş
İttihat Terakki'nin genç subaylar devriu2026 Merkez-i umumu00ee toplanmış, Mustafa Kemal'in öldürülmesine karar vermiş. Çünkü Mustafa Kemal'in sesi cemiyet aleyhinde çok çıkıyordu. Bu toplantıda Halil Paşa'da vardır ve der ki, 'Siz yanlış yapıyorsunuz, benim sınıf arkadaşımdır, iyi biridir, ben gideyim bir vaziyete bakayım'. Nihayet karar çıkar ve Halil Bey Selanik'e vaziyeti tetkike gönderilir. İcap ederse öldürecek tabii. Paşababam Selanik'e gider, beraber bir hafta geçirirler, yerler içerleru2026 1 hafta sonra İstanbul'a gelir Halil Paşa ve Mustafa Kemal'in memleket için faydalı olacağını ve öldürülmesinin uygun olmayacağını belirtir. Halil Paşa'nın da olduğu Çankaya toplantılarından birinde Atatürk 'Paşa Paşa, sen beni vurmaya geldin, fakat korktun vuramadın' demiş. Halil Paşa da, 'Ben seni vurmaya gelmedim, ama isteseydim vururdum!' demiş. 'Hiç korkmadın mı, Atatürk'ün bir kaş göz işaretiyle seni öldürürlerdi, kim vurduya giderdin' dedim Paşa Babama. 'Korkmaz olur muyum, çok korktum. Arka cebimde küçük bir tabanca duruyordu, en ufak şüphede Atatürk'ü vuracaktım' dedi. Bu olaydan sonra Halil Paşa ile Atatürk bir daha bir araya gelmez.' Özgelen'in anlattıklarına göre gerçek görüşünü yiğitçe söyleyen Halil Kut Paşa'yı Mustafa Kemal tabiri caizse Arnavutköy'e çivilemiş. Ku00fbtu'l- Amare'nin büyük bir kahraman olarak tanıtacağına, resmu00ee bir sıfatla millete hizmet etmesini engellemiş. Yalısına hapsedilip generallikten korgeneralliğe indirmişler rütbesini. Yine de 13 sene yanında bulunan Necdet Özgelen, Halil Kut Paşa'nın ağzından bir kere bile Atatürk aleyhine bir şey duymamış.