Tunus, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in darbe girişimi üzerine yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletlerin (BM) sağladığı meşru kurumlara bağlılığını" bildirdi.
Tunus Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Libya'da yaşanan son gelişmelerin ışığında, Tunus, Libya halkının iradesine ve uluslararası meşruiyete dayalı duruşunu bir kez daha vurgular." ifadeleri yer aldı.
BM Güvenlik Konseyinin 2259 numaralı Libya siyasi anlaşması kapsamında kurulan kurumlara göre hareket ettiğini aktaran Tunus Dışişleri Bakanlığı, "BM'nin himayesinde Libyalıların Libyalılarla diyaloğu üzerine krize kalıcı bir çözümün sağlanması" çağrısı yaptı.
Libya'nın BM nezdindeki meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı güçler son dönemde ülkenin batısında askeri alanda birçok başarıya imza atarak yaklaşık 3 bin kilometrekarelik alanı Hafter milislerinden temizlemişti.
Hükümetin son dönemde sahadaki başarıları üzerine, Hafter, Libya'daki "siyasi geçiş sürecinin çerçevesini çizen BM'nin kabul ettiği Suheyrat Anlaşması'nın geçerliliğini yitirdiğini" ileri sürerek, "ülkeyi yönetecek uygun kuruma karar verilmesi gerektiğini" söylemişti. Bu konuşmanın ardından Hafter taraftarları sokağa inerek, Hafter'in görevi üstlenmesini talep eden gösteriler düzenlemişti.
Aradan geçen birkaç gün sonra, Halife Hafter, kameraların karşısına geçerek Suheyrat Anlaşması'nın sona erdiğini ve "halkın kendisine verdiği yetkiyi kabul ettiğini" iddia etmişti.
Libya'daki krizin aşılması için Fas'ın Suheyrat kentinde 2015'te gerçekleştirilen Libya konulu toplantıdan çıkan sonuçlar ve imzalanan anlaşma BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmişti.
Bu anlaşma gereği, Libya'da geçiş sürecini yürütmek üzere Ulusal Mutabakat Hükümeti görevlendirilmişti. Anlaşmaya göre, yasama için Tobruk’ta Temsilciler Meclisi ve danışma kurumu olarak da Libya Devlet Yüksek Konseyi olmak üzere iki parlamento kanadı kurulmuştu.
Buna karşı milis güçlerin lideri Halife Hafter'in de liderlik ettiği siyasi ve askeri oluşumlar, Suheyrat Anlaşması'nın uygulanmasını engelleme girişimlerinde bulunmuştu. Hafter ayrıca, elindeki askeri gücü sivil yönetime devretmeyi de reddetmişti.
Silahlı gücüyle hakimiyetindeki alanı sürekli artırmaya çalışan Hafter, son olarak Nisan 2019'da başkenti ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle ülkesini şiddet sarmalına sürüklemişti.