HABER: ÖZLEM DOĞAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 18 Ekim tarihini vererek memur ve bürokratları tehdit etmesinin hemen akabinde ABD ve Batı ülkelerinden Türk yargısına müdahaleye yönelik hadsiz bir bildiri yayınlandı. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, yanına Almanya, Fransa, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın büyükelçilerini de alarak, Gezi Parkı olaylarının finansörü ve casusluktan yargılanan Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istedi. Muhalefetin dış güçlerle ağız birliği yaparak Osman Kavala’ya özgürlük istemesi meselenin asıl rengini ortaya koydu. Türkiye Cumhuriyeti’nin iç işlerine karışma küstahlığında bulunan devletlerin Osman Kavala açıklamalarının altında yatan asıl sebepleri İstanbul teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Barış Ertem ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinçci Milat’a değerlendirdi.
Türkiye sömürgecileri rahatsız etti
Osman Kavala davasının Türkiye’nin iç işi olduğunu ve hiçbir devletin müdahale edemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Ferhat Pirinçci, “1990’lı yıllarda bu tür olaylara şahit oluyorduk. Dış güçlerin baskıları sonuca etki ediyordu ama artık köprünün altından çok sular aktı. Artık güçlü Türkiye’de bu tür çabalar sonuçsuz kalır. Yabancı ülkelerin resmî kurumlarının kalkıp da sosyal medyadan geniş bir kitleyle; kalabalık bir devlet grubuyla bir ismi ve davayı hedef alarak Türkiye siyasetine ve bağımsız yargıya müdahale etme çabası kabul edilemez” dedi.
Türkiye’nin Afrika yatırımının birçok odağı rahatsız ettiğini vurgulayan Dr. Barış Ertem, “Biden’ın destek verdiği muhalefet, kazanma şansını göz önünde bulundurarak Osman Kavala üzerinden yirmi yıllık uzun bir süreçte doğal olarak yıpranan iktidarı daha da yıpratmaya, erken seçime zorlayıp psikolojik olarak baskı altına almaya çalışıyor. Bu noktada Türkiye’nin Afrika ile alakalı atılımı da öne çıkıyor. Muhalif pek çok isim sosyal medya hesaplarından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika gezisi ile ilgili spekülasyonlar yaptı. Oysa Afrika maden yatakları ve hiç işlenmemiş tarım arazileri yönünden önemli bir coğrafya. Bu yüzden birçok ülke Afrika’ya yatırım yapıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin Afrika’yla geçmişten gelen ilişkisi olduğunu kaydeden Ertem sözlerini şöyle noktaladı: “Gıda krizi yaklaşıyor, dolayısıyla Afrika bu açıdan Türkiye için bir avantaj. Bu darboğazda Türkiye’yi bu avantajdan faydalandırmak istemeyen odaklar da olacak ve birtakım açıklamalarla harekete geçecektir. Afrika özellikle Fransa için çok önemli. Türkiye’ye Afrika politikası nedeniyle Fransa odaklı baskı da söz konusu olacaktır.”