HABER: ÖZLEM DOĞAN
Tevrat’ın yakılmasına izin vermeyen ama Müslümanların kutsal kitabı Kuran-ı Kerim’in yakılmasını, Türk bayrağına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sembollere saldırılmasını fikir özgürlüğü olarak değerlendiren Batı’nın gerçek yüzü yine ortaya çıktı. Türkiye karşıtı eylemlerin odağı olan Avrupa ülkelerinden İngiltere, Hollanda, Fransa, Belçika, Almanya ve İsviçre, İstanbul’daki başkonsolosluklarını kapatarak art niyetlerini bir kere daha gösterdi. Batı’nın bu Türkiye ve İslam düşmanı tavrını Uluslararası İlişkiler Uzmanı Akademisyen Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer Milat’a değerlendirdi.
BATI’NIN PSİKOLOJİK OPERASYONU
ABD ve Avrupa’nın uzun yıllar kendi vatandaşlarına seyahat uyarısında bulunarak Türkiye’nin turizmini baltalamaya çalıştığını ifade eden Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın, “Türkiye’de sürekli çatışma ve terör varmış gibi lanse ederek psikolojik operasyon yürüttüler. Geçtiğimiz yıl içerisinde vize konusundaki tutumlarında da gördük, bunları hep aynı ülkeler yapıyor. Direkt tamamen ilişkiyi kesme veya vize vermeme gibi diplomatik kuralları ihlal edecek eylemlerde bulunmuyorlar ama konsolosluk kapatmak gibi yeni taktiklerle Türkiye’nin uluslararası camiadaki imajına zarar vermeyi hedefliyorlar” dedi.
TÜRK DÜŞMANLIĞIYLA HAREKET EDİYORLAR
Yeni Zelanda’daki cami katliamını yapan saldırganın silahında Osmanlı Türk karşıtı kelimelerin yazılı olduğunu hatırlatan Açıkalın sözlerini şöyle noktaladı: “Avrupa ülkelerinin saldırgan tutumu sadece bugünün konusu değil. Batı’nın İslam karşıtlığı hem sosyolojik hem dini boyutta kökenini bulabileceğimiz bir gerçek. İsveç’te Kuran’ın yakılması ve Türkiye’nin egemenlik sembollerine yönelik saldırılar yan yana getirildiğinde tesadüf olmadığı açık. Batı dünyasında İslam demek Türk demektir. Türkiye İslam karşıtlığıyla mücadele konusunda sesi en çok çıkan Müslüman ülke. Buradan kaynakla bu saldırıların yapılmasını garipsemiyorum.”
SEÇİM ÖNCESİ HUZUR BOZMAYA ÇALIŞIYORLAR
İngiltere, Hollanda, Fransa, Belçika, Almanya ve İsviçre’nin İstanbul’daki konsolosluk kapatma girişimlerinin suni gündem oluşturma çabası olduğuna dikkat çeken Dr. Eray Güçlüer, “Eylem olacağına dair herhangi bir emare bulunmuyor. Güvenlik güçlerimiz bu iddialara yönelik olarak gerekli asayiş uygulamalarını artırıp önem alacaktır. Seçim öncesi toplumun huzurunu bozmak için dış kaynaklı bu tür kasıtlı iddiaların Türkiye ve Erdoğan karşıtı ülkeler tarafından zaman zaman ortaya atıldığını görüyoruz. Aynı şekilde birkaç yıl önce de büyükelçilikleri geri çekmekle tehdit etmişlerdi” şeklinde konuştu.