Güvenli bölge kaçınılmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun son açıklamasının terörden arındırılmış güvenli bölge için, olumlu bir sinyal olduğunu belirtti. Erdoğan: "Öyle zannediyorum ki terörden arındırılmış güvenli bölge önerisi kabul görmeye başladı. Cerablus ve Azaz arasındaki bölgede biz terörden arındırılmış bir güvenli bölge oluşturulmasını bekliyoruz" dedi

Ali Adakoğlu

CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, Japonya dönüşüuçakta gazetecilerin sorularınıcevaplandırdı:

HDP'nin eşbaşkanı, teröristlerin cenazesine katılmayan vekiller hakkındaparti içi disiplin sürecini başlatacaklarınıaçıkladı. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Şaşırtıcıbir gelişme değil diyen CumhurbaşkanıErdoğan: "Böylece kendilerini ele vermişoluyorlar. Yeni kampanyalarında, sözüm ona, 'PKK bizden değil, biz de PKK'dan değiliz' mesajıvermeye çalışmışlardı. Ama soruda belirttiğiniz şeyle, kendilerini ele vermişoluyorlar. Adeta suçüstüyakalanmışdurumdalar. Millet onların bu durumunu elbette nazarıitibara alacaktır. 'Çatışmasızlık' diye bir ifadeyle, halkıkandırabileceklerini zannediyorlar. İktidarıve şahsımısuçlamaya kalkıyorlar. Çatışmanın faturasınıdevlete kesmeye çalışıyorlar. Halbuki çatışmaya kimlerin sebep olduğu ortada. Halkıkimlerin tehdit ettiği de ortada. Bu genel seçimlerde aslında aday olmak istediği halde aday olamamışbirçok vatandaşvar. Neden? Terör örgütüve uzantılarıtarafından tehdit edilmelerinden dolayı. Bunların bilgileri geliyor bize.

Milletimiz her şeyin farkında

Vakıa ortada. Mesela ben, bildiğiniz gibi, Külliye'de belirli aralıklarla muhtarlarımızla bir araya geliyorum. Doğu ve Güneydoğu'dan muhtarlarla yaptığımız toplantıya, 90 kadar muhtar başlangıçta teyit vermişolmalarına rağmen gelemedi. 'Tehdit altındayız o nedenle gelemiyoruz' dediler son anda. Milletimiz her şeyin farkında. Halkımız, terörün ve terörden beslenenlerin yalanlarına itibar etmeyecektir. Milletimizin, 1 Kasımda demokrasi mekanizmasınıçalıştıracağına, ferasetini ortaya koyacağına, ülkemiz üzerinde oluşturmaya çalışılan kara bulutlarıdağıtacağına inanıyorum. Bu noktada, tehditlere aldırmamak, sandıklara sahip çıkmak da çok önemli. Bu, milletçe hepimizin görevi"dedi.

Yapılanımazur göremeyiz

Şırnak'ta polis aracının arkasında çekilen ceset ile ilgili açıklama yapıldı. Diyarbakır'daki milletvekiliadayıEnsarioğlu işin içinde paralel polislerin olduğunu belirtti. Yorumunuz?

Erdoğan: "Bana intikal eden bir ayrıntıyok. Olayıtasvip etmediğimi belirttim. Ayrıntılar elbette önemli. Ancak böyle bir şeyin yapılması,mazur görülemez. Buna bizim değerlerimiz de müsade etmez. Ortada bir ölüvarsa, yakınlarına verilir ve hemen defnedilir. O şekilde davranılmaz. Döner dönmez içişleri bakanlığımızdan bu konuda detaylıbilgi alacağım"ifadelerini kullandı.

Kimlerin kaçtığıortada

28 Şubat davasının sivil ayağıile ilgili iki gelişme oldu. POAŞihalesi ilgili tüm bilgi ve belgelerin istenmesine karar verildi. İkincisi Aydın Doğan'ın 'Refah-Yol'u ben yıktım'dediği iddiasıile ilgili Albayrakların tanık olarak dinlenilmesine karar verildi. Ne düşüyorsunuz?

Hayra alamet diyorum diyen CumhurbaşkanıErdoğan: "Gerçekler ortaya çıksın. Yargıiçerisindeki malum yapıbu güne kadar pek çok konuyu görmedi veya üzerini kapattı. Gerçeklerin ortaya çıkmasıiçin, yargıüzerine düşeni yapmalı. Gerekiyorsa, her ne kadar icracıolmasa da, bu tür konularda Devlet Denetleme Kurumunu da çalıştırabiliriz. Hiçbir şey gizli kalmasın, her şey gün yüzüne çıksın. Belirli odakların, hiçbir günahıolmayanlara iftiralarla fatura kesmeye kalktığıbir ortamdayız. Doktoraya giden oğluma, iftira atıp 'kaçtı' dediler. Oysa bayramda buradaydı. Haziran-Temmuz gibi tezini verince de ülkemize dönenecek. Bu ülkeden kimlerin kaçtığıbelli. Kaçanlardan değil benim oğlum. Ama bazıkesimler, 'Çamur at, izi kalır' mantığıyla işyapıyor"diye konuştu.

Rusya bölgeyi sınıyor

Rusya'nın da hava operasyonlarıyla müdahil olduğu Suriye kriziyle ilgili gerilim sürüyor. NATO, Türkiye'ye destek için gerekirse çekiçgüçgönderilebileceği şeklinde bir açıklama yaptı. Değerlendirmeniz nedir?

Erdoğan: "NATO, Hazar'dan füzelerin de atıldığıgelişmeler sonrasında, gerekirse 48 saat içinde Türkiye'ye NATO güçlerinin konuşlandırılabileceğini açıkladı. Türkiye'nin yanında olduklarınıvurguladılar. Rusya, adeta bölgeyi sınıyor. Rusya bu şekilde davranarak dost kazanamaz, tam tersine dostlarınıkaybedebilir.

Füze savunma ihalesiyle ilgili süreçbir hayli uzadı. Yaşanan gelişmelerden sonra bu süreçte bir hızlanma olacak mı?

Neticelendirme aşamasına yaklaşıyoruz. Kasım ayında Çin Devlet BaşkanıG20 çerçevesinde Türkiye'de olacak. Fransa da teklifini yenilemişdurumda. Hollande BM Genel Kurulu'nda görüştüğüAhmet Bey aracılığıyla bana bu konuda bir mektup gönderdi. Türkiye olarak füze ihalesinde bizim üzerinde önemle durduğumuz konu, ortak üretim ve teknoloji kazanımı.

Teknik meselenin yanında bu konudaki tercihlerde siyasi bir durum da söz konusu mu? ÇünküSuriye konusunda Rusya-İran-Çin safıoluşmakta. Şangay İşbirliği Teşkilatı'na ilişkin bazıbeyanatlarınız da olmuştu. Son durum nedir?

Şartlar sizi zaman zaman bir yere doğru sürükleyebiliyor. Benim o beyanatlarımın en önemli sebebi, AB'nin 50 yılıaşkın bir süredir bizi oyalamakta olması. Fakat ben Brüksel'de Pazartesi günüyaptığım temaslarda, uzun bir aradan sonra ilk kez, AB yetkililerini Türkiye'ye karşıolumlu bir tavır içerisinde gördüm. Durum farklılaşıyor"dedi.

Almanya'nın görüşünüyansıtmıyor

Brüksel ziyaretinizin ardından Merkel'in Türkiye ile ilgili görüşlerinin değişmediğinden söz etmesine ne diyorsunuz?

Merkel'in açıklamasınıgaripsediğini belirten Erdoğan: "Gerçi yeni bir şey değil. 'İmtiyaz' ifadesini hep kullanır. Kendisine de söyledim. Bu aslında Almanya'nın görüşüdeği. Mesela Schröder, hiço tür bir ifade kullanmadı. Merkel'in koalisyon ortağıaynıfikirde mi? Mesela Almanya Dışişleri Bakanıne diyor bu konuda, merak ediyorum. Şansölye Merkel ile geçenlerde telefonla da görüştük. Yeri gelseydi, 'Hala aynınoktada mısınız?' diye sorardım. Kasım'da geldiğinde sorabilirim de. Koalisyon ortağıile de görüşeceğiz. Aslında bizim Almanya ile bambaşka bir ilişki içerisinde olmamız lazım. Zira orada üçmilyon Türk var.

Avrupa durumu idrak etti

Rusların da bombardımana başlamasının ardından AB, Suriye'den yeni bir göçdalgasından endişe ediyor mu? Türkiye'ye ilginin artmasının sebebi bu da olabilir mi?

Ölüm insanlara her şeyi yaptırır. Orada terör devam etikçe yeni bir göçdalgasıolabilir tabii. Bombardıman var, terör var. Buradan kaçışolur. Rejim bu işin kara harekatınıüstlendi, Rusya hava harekatınıüstlendi. İran da destek oluyor. Mülteciler konusunda Türkiye'nin yaptıklarınıAB ülkeleri dahil herkes takdir ediyor. Almanya külfet paylaşımıkonusunda şu ana kadar ciddi bir şey yapmadılar. AB yetkilileri ilk kez, külfet paylaşımıkonusunda bir şeyler yapmalarıgerektiğini idrak etmişgörünüyorlar"şeklinde konuştu.

Batıülkelerinin silahlarıDAEŞ'te

Rusya'nın arabuluculuğu neticesinde rejim ile PYD arasında bir anlaşma yapıldı. Ne düşünüyorsunuz?

Erdoğan: "PYD zaten rejim desteklidir. PKK'nın da içinde olduğu bir örgüttür. Rusya kara harekatında kullanmak üzere PYD ile anlaşma yapabilir. Buna hazır durumdalar. Aynışekilde başkalarıile de yapabilirler! Bakıyorsunuz, DAEŞ'in elinde Batıülkelerinin silahlarıvar, Rus silahlarıda var. DAEŞbu silahlarınasıl elde ediyor? Bunu sorduğumuz zaman da rahatsız oluyorlar.

Son gelişmelerin ardından Türkiye'nin Suriye politikasında bir değişiklik söz konusu olabilir mi? Mesela Şam rejimiyle ilişkiye geçilebilir mi?

Suriye'deki mevcut rejim, bir terör devletidir. Biz kalkıp da pozisyonumuzu değiştirmeyiz. O rejim yüzünden 350 bin insan öldü, 5 milyon insan ülkesini terk etti. 7 milyon insan ülke içinde yer değiştirdi. Toplam 12 milyon. Herkesin sorduğu şu: Esed giderse, onun yerini DAİŞmi alacak? Halbuki Esed giderse, yönetimin Suriye halkına geçeceğini düşünmek de pekala mümkün. Suriye'yi yönetebilecek nitelikli insanlar olduğunu biliyoruz. Bu nedenle baştan beri Özgür Suriye Ordusu'nu destekliyoruz. Kısacası, bizim Esed ile ilgili olumlu pozisyon almamız mümkün değil"dedi.

Güvenli bölge oluşturulmalı

ÖSO, Eğit-Donat, terörden arındırılmışgüvenli bölge ile ilgili son durum nedir?

NATO'nun son açıklamasının, terörden arındırılmışgüvenli bölge için de olumlu bir sinyal olduğunu belirten Erdoğan: "Öyle zannediyorum ki terörden arındırılmışgüvenli bölge önerisi kabul görmeye başladı. Cerablus ve Azaz arasındaki bölgede biz terörden arındırılmışbir güvenli bölge oluşturulmasınıbekliyoruz. Bu noktada, ABD'nin de aralarında olduğu 7 ülkenin yaptıklarıaçıklama önemli. ABD BaşkanıObama ile büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta bir telefon görüşmesi yapacağız. Kendisiyle tüm bu konularıele alacağız. Askerlerimizin temaslarıve çalışmalarısürüyor. Türkiye'nin DAEŞ'le mücadelesi konusunda ABD Kongresi de daha olumlu bir noktaya geldi. Bu meseleler hakkında, Sayın Başbakanımız ve Sayın Genelkurmay başkanımız ile de kapsamlıbir değerlendirme yapacağız"diye konuştu.

İsrail sözlerini tutmadı

Ortadoğu'daki son gelişmeler, İsrail-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesini hızlandırır mı?

Bu konuda ne zaman umutlanılsa, hemen bir şeyler oluyor diyen Erdoğan: "Tam olumlu adımlar atılacak ilişkiler normale dönebilir denilirken, bir bakıyorsunuz İsrail Mescid-i Aksa'yıbasıyor. O kutsal mekan, Müslümanların şah damarı. Damarıkesmeye kalkarsanız nasıl el uzatacağız? Mescid-i Aksa'ya girip zarar veriyorlar, Osmanlıdöneminden kalan vitraylarıkırıyorlar. İyi niyet karşılıklıolmalı. Biz elimizi uzattığımız zaman, karşımızdaki el yumruk olmamalı. Mavi Marmara olayının ardından Obama devreye girdi, özür dilediler. Tazminat ve ambargo konusunda belli bir noktaya gelmiştik ki Gazze'yi bombaladılar. Tuttular, Mescid-i Aksa'ya girdiler. Sözlerini tutmadılar. Attığımız olumlu adımlar karşılık bulmadı"dedi.

İşbirliğimiz sürecek

CumhurbaşkanıErdoğan: "Başbakanlık Ofisi'nde heyetler arasıgörüşmemizi yaptık. Türkiye-Japonya arasındaki ikili ilişkileri ele aldık. Savunma sanayiinde, siyasi alanda ve ekonomik ilişkilerde neler yapılabileceğini konuştuk. Ekonomik ilişkilerde 3,4 milyar dolarlık bir ticari hacmimiz var. 400 milyon ihracatımız var. Karşılığında 3 milyar dolar onların ihracatıvar. Bu eşitsizliğin düzeltilmesi önemli. Marmaray'da ve İzmit köprüsünde Japonlar aktif görev aldılar. Şimdi Ankara İstanbul yeni hızlıtren hattıiçin de Japon şirketler çalışıyor. Çanakkale geçişine de katılmak isteyen Japon firmalarıvar"dedi.

Türkiye'ye ilgi fazla

Başbakanlık Yatırım Destek Ajansıtarafından Japon yatırımcılar için organize edilen toplantıya katılan Erdoğan: "Çok verimli bir toplantıoldu. Yaklaşık 500 yatırımcıile Türkiye'de yatırım imkanlarınıkonuştum. Özellikle 5 büyük Japon firma ile Türkiye'deki yatırımlarıüzerine detaylıbir görüşme yaptık. Bunlar Mitsui, Mitsubishi,Ihi, Toyota, Hitachi'den oluşuyor. Japon yatırımcılar özellikle nükleer tesisler ve Afşin Elbistan Termik Santrali ile ilgileniyor. Toyota, yeni bir jeep SUV modelini Türkiye'de üretmeye başlayacak. 450 milyon dolar yatırım yaptıklarıbu modelle, 4 milyar dolar ihracat yapmayıhedefliyorlar. Toyota'nın hibrit otomobili Türkiye'de üretmesi de gündemde"diye konuştu.

Öğrencilerin hizmetine sunulacak

CumhurbaşkanıErdoğan: "Japonya'da ilk ziyaretimizi Tokyo Camii'ne yaptık. Bu caminin mimarıHilmi Şenalp Beydir. İstanbul'daki Mimar Sinan Camii, Marmara İlahiyat'ın camisi, Ankara'da Hergelen meydanındaki cami, ABD'de Maryland'da inşa edilen külliye bünyesindeki caminin mimarıda kendisidir. Maryland'daki caminin açılışını, eğer fırsat olursa, belki bu ay içerisinde de yapabiliriz. Orası, konferans salonu ve öğrenci yurdu da dahil olmak üzere tüm müştemilatıyla gerçekten özel bir mekan oldu. Oradan, master ve doktora öğrencileri de faydalanabilecek"dedi.

Milletçe gurur duyduk

Nobel ödülüalan Aziz Sancar'ıaradınız mı?

CumhurbaşkanıErdoğan: "Evet, Aziz hocamızıtelefonla aradım, kendisini tebrik ettim. Edebiyat alanından sonra Kimya alanında da bir NOBEL ödülüalınması, milletçe hepimizi mutlu etti. Hocamızıtebrik ettim. Kendisiyle gurur duyduk. Türkiye'ye geldiğinde, kendisini mutlaka beklediğimi söyledim. Bu tür bilim adamlarımızın sayısının artmasınıtemenni ediyorum"ifadelerini kullandı.