Güney Kore'nin ulusal istihbarat teşkilatı NIS'in üst düzey bir yetkilisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Kuzey Koreli bilgisayar korsanları 2022 yılında iki ayrı saldırıda toplamda 700 milyon dolar değerinde dijital para çaldı. Ancak, çalınan kripto paraların henüz nakde çevrilemediği belirtildi ve bu miktarın Kuzey Kore'nin 30 kıtalar arası balistik füze fırlatma maliyetine eşdeğer olduğuna dikkat çekildi.
Yetkili, Kuzey Kore'nin uluslararası toplumun baskısına rağmen kripto varlıkları çalmaya ve paraya dönüştürmeye devam edeceğine vurgu yaparak, elde edilen miktarın ülkenin toplam döviz gelirinin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturduğunu tahmin ettiklerini dile getirdi.
Son dönemde, Kuzey Kore'nin Güney Kore ve yurt dışındaki uzay ve savunma endüstrilerine sızmaya yönelik girişimlerinin arttığı belirtiliyor. NIS, bu artan siber saldırılara karşı yerel döviz bürolarıyla işbirliğini artıracaklarını açıkladı. Özellikle, bir Kuzey Koreli bilgisayar korsanının, haziran ayında Güney Koreli bir enerji şirketinin üçüncü ülkedeki ofisine sahte pasaport ve mezuniyet belgesi kullanarak işe girmeye çalıştığı tespit edildi.
Güney Kore ve Kuzey Kore arasındaki gerilimGüney Kore ve Kuzey Kore arasındaki gerilim, Kore Yarımadası'nda uzun bir tarihe sahip karmaşık ve sürekli devam eden bir durumdur. Bu gerilimin temel nedenleri, Kore Savaşı'nın sonuçları, ideolojik farklılıklar, jeopolitik ve askeri endişelerdir.
Kore Savaşı Sonrası Ayrılık: Kore, 20. yüzyılın ortalarında Japonya'nın sömürge yönetiminden bağımsızlık talep etti ve 1945 yılında II. Dünya Savaşı'nın sonunda Japonya'dan ayrıldı. Ancak, Kore'nin kuzey ve güney bölgeleri arasındaki siyasi ve ideolojik farklılıklar nedeniyle ülke ikiye bölündü. Kuzey Kore, Sovyetler Birliği'nin desteğiyle komünist bir rejim altında kuruldu, Güney Kore ise ABD'nin desteğiyle kapitalist bir demokrasi oldu.
Kore Savaşı: 1950 yılında Kuzey Kore, Güney Kore'yi işgal ederek Kore Savaşı'nı başlattı. Bu savaş, 1953 yılında ateşkes anlaşması ile sona erdi ve iki ülke arasında resmi olarak barış antlaşması imzalanmadı. Bu nedenle, iki Kore arasında teknik olarak hala savaş durumu bulunmaktadır.
İdeolojik Farklılıklar: Güney Kore, kapitalist bir demokrasi ve açık bir toplum olarak gelişirken, Kuzey Kore, sıkı bir şekilde kontrol edilen totaliter bir rejim altında ilerlemiştir. Kuzey Kore liderleri, aile boyu yönetim geleneğine dayanarak sıkı kontrol ve propagandayı kullanarak iktidarda kalmışlardır. Bu ideolojik farklılıklar, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların temelini oluşturur.
Askeri Tehditler: Kuzey Kore, nükleer silahlar ve balistik füzelerin geliştirilmesine büyük yatırımlar yapmıştır. Bu durum, bölgedeki güvenlik dengesini tehdit ederken, Güney Kore ve müttefikleri için ciddi bir endişe kaynağı olmuştur. Bu tür silahların varlığı, bölgede gerilimi daha da artıran bir faktördür.
iletişim kanalları sınırlıİki Taraflı İlişkiler: İki ülke arasında doğrudan iletişim kanalları sınırlıdır ve diplomatik ilişkiler çok zayıftır. Bu nedenle, gerilim ve anlaşmazlıkların çözümü için etkili bir diyalog mekanizması bulunmamaktadır. Güney Kore ve Kuzey Kore liderleri zaman zaman karşılıklı tehdit ve retorikler kullanarak gerilimi daha da tırmandırabilmektedirler.
Güvenlik Müttefikleri: Güney Kore, ABD ile güçlü bir ittifak içindedir ve Amerikan askeri varlığı, Kuzey Kore'nin potansiyel saldırganlığına karşı bir caydırıcıdır. ABD'nin askeri gücü, bölgedeki gerilimi artırabilecek durumlar karşısında Güney Kore'ye destek sağlar.
Her iki ülke arasındaki gerilim, bölge ve dünya için ciddi bir güvenlik endişesi oluştururken, uluslararası toplum barışçıl bir çözüm bulunması için çaba harcamaya devam etmektedir. Ancak, tüm zorluklara rağmen, barışçıl diyaloğun ve diplomasi yolunun kullanılması, Kore Yarımadası'ndaki istikrar ve barışın sağlanması için kritik öneme sahiptir.