Hükümet, tartışmalı yargı düzenlemesini Meclisten geçirme noktasında adım adım ilerlerken, bunu "yargıya müdahale" olarak değerlendiren grupların ülke genelinde 12 haftayı geride bırakan eylemleri de artıyor.
Göstericiler, daha önce çağrıları yapılan bugünkü eylem çerçevesinde başta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde ana arterlerde ve kent meydanlarında gruplar halinde toplandı.
Tel Aviv’deki göstericiler, ellerinde İsrail bayraklarıyla “demokrasi” ve hükümete hitaben "utanın" sloganları atttı.
İsrail polisi kentte gösterilerin odak noktası haline gelen Kaplan Caddesi'ne çıkan yolları trafiğe kapatırken göstericiler de Tel Aviv kent merkezinde bazı kavşaklarda toplanarak trafiği durdurdu. Trafikte bekleyen bazı sürücüler tepki, bazıları da göstericilere destek amacıyla korna çaldı.
Kaplan Caddesi'nden kentin ana arteri Ayalon Otoyolu'na çıkan yollarda demir bariyerlerle önlem alan polis ve göstericiler arasında arbede yaşandı. Göstericilere atlı birlikler ve güç kullanarak müdahale eden polis, Ayalon Otoyolu'na çevresindeki noktalarda TOMA konuşlandırdı. Polis engellerini aşmayı başaran bir grup, Ayalon Otoyolu'nu çift yönlü trafiğe kapatınca polis, bu gruba müdahale etti.
Kaplan Caddesi yakınlarında göstericiler, dibinde "Davud Yıldızı" bulunan büyük bir kum saati maketinin üzerine "İsrail hükümeti için vakit doluyor" yazdı.
İsrail polisi, Tel Aviv'deki bir polis karakolunun girişini kapatan ve duvarları kırmızıya boyayan 18 kişiyi gözaltına aldığını açıkladı.
İsrail basını, Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı protesto hareketinin liderlerinden birinin sabah saatlerinde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldığını duyurdu.
Ülke genelinde aralarında protesto hareketinin liderlerinin de yer aldığı ondan fazla göstericinin gözaltına alındığı belirtildi.
Yedek askerler de eyleme destek veriyorBir grup yedek askerin de aralarında bulunduğu bazı göstericiler ise işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Eski Şehir'in surlarına İsrail bayrağı ve büyük pankarta basılı "İsrail bağımsızlık bildirgesini" astı.
Göstericiler, ülke genelinde birçok noktada İsrail hükümetinin yargı düzenlemesini eleştiren pankart, afiş, maket ve basit heykeller hazırladı.
İsrail basınında yer alan görüntülerde, sahil ve kuzey kentlerinde göstericilerin bazı ana yollar ve kavşakları kapattığı görüldü.
Haaretz'in haberine göre, savunma sanayi şirketi Rafael'in yüzlerce çalışanı ve emeklileri de fabrika önünde gösteri yaptı.
İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe'nin üreticisi Rafael çalışanları, "Demokrasi olmadan güvenlik yok", "Bizler İsrail'in demir kubbesiyiz" yazılı dövizler taşıdı. Adının gizli kalmasını isteyen bir mühendis, şirketin "kimliklerini açıklamadan" gösterilere katılmalarına izin verdiğini söyledi.
Batı Kudüs'te de binlerce kişilik grup ellerinde İsrail bayraklarıyla Başbakanlık konutuna doğru yürüdü. İsrail basını, polisin Hayfa'daki bir gösteriye de TOMA ile müdahale ettiğini aktardı.
Tel Aviv, Hayfa, Batı Kudüs ve Netanya gibi büyük kentler başta olmak üzere, ülke çapında onlarca noktada farklı meslek grupları ve sivil toplum örgütlerinin gün boyu gösterilerini sürdürmesi bekleniyor.
İsrail'deki tartışmalı yargı düzenlemesiAdalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir “yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclisin çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yargının yetkilerini kısıtladığı gerekçesiyle yoğun şekilde eleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.
Öte yandan devam eden tartışma ve tepkilere rağmen "yargı reformu" kapsamındaki "başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran" yasa tasarısı bugün Meclisten geçti.