Gülen'i eleştirdi hayatı karardı!

Dicle Üniversitesi'nde görevli İlahiyatçı Ahmet İnan, Fethullah Gülen'i eleştirdiği için kadro alamadı. Sahte belgeyle okuldan atılan doçent, 5 yıl sonra mahkemede haklılığını ispat edebildi.

Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görev yapan Doç. Dr. Ahmet İnan (52), 2009'da doçentlik unvanı alınca, rektör Ayşegül Jale Saraç ile görüşüp kadro talebinde bulundu. Uzunsüre kadro alamayınca bilgi edinme yasası kapsamında başvuran İnan, YÖK tarafından üniversiteye 6 doçentlik kadrosu verildiğini ancak üniversitenin bu kadroları kullanmadığını öğrendi. İnan bu kez Rektörlüğü, YÖK'e şikayet etti. YÖK, İnan'ın şikayet dilekçesini üniversiteye gönderip İnan'ın kendilerini şikayet ettiğini bildirince rektörlük İnan hakkında soruşturma açtı. Ancak kendisine herhangi bir karar tebliğ edilmedi. İnan, 17 Eylül 2009 günü yerel Gün TV adlı televizyon kanalında "Ramazan sohbetleri" adlı canlı yayında Fethullah Gülen için "Sen 'höt' denince Amerika'ya kaçtın. Ama orada ne işler karıştırdığın belli değil" ifadelerini kullandı.

SAHTE BELGEYLE CEZA VERİLDİ

Katıldığı televizyon programında Gülen'i eleştirince, hakkında daha önce açılan soruşturmada kendisine ceza verildiğini öğrenen İnan'a televizyon yayınından bir gün sonra cezası tebliğ edildi.. Tebliğle birlikte İdare Mahkemesi'ne dava açan İnan, hukuk mücadelesi sonunda kararın 'sahte belgelerle' verildiği ispatlayınca ceza iptal edildi. Ancak İnan'ın peşini bırakmayan üniversite yönetimi bu kez sudan sebeplerle iki soruşturma daha açtı. İlahiyatçı doçentin bu soruşturmalarla üniversiteyle ilişiği kesildi. Mücadeleyi bırakmayan İnan İdare Mahkemesi'ne başvurdu. 4 Aralık 2013'te İnan'ı haklı bulan mahkeme ceza işlemini iptal ederek, İnan'a 2 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

'ÜNİVERSİTEDE PARALEL ÇETE VAR'

5 yıllık hukuk mücadelesinden haklı çıkan ancak bu süre içinde ekmeğe muhtaç hale düştüğünü anlatan Ahmet İnan, 3 çocuğuna 19 ay maaş almadan baktığını söyleyerek, bu nedenle zorunlu emekliliğini istediğini söyledi. İnan, kendisine yapılanların paralel çetenin işi olduğunu belirterek, "Başbakanımızın bunların inlerine gireceğine inancım tam. Buradaki ini görmesi için yardımcı olacağım. Bilimin yuvası olan üniversitelerimizde maalesef suç işleyen 8-10 profesörden oluşan bir şebeke var . Paralel yapı bütün üniversitelerde fişleme yapıyor. Mahkeme kararı sonrası, göreve dönüp dönmeyeceğime henüz karar vermedim" dedi.

haber10