Haber: Ebrar Ünaldı
Bize kendinizden bahseder misiniz?
Tokat Reşadiye doğumluyum. Gençliğim Trakya’da geçti.16 yaşında İstanbul’a yerleştim. Eğitim hayatımı İstanbul’da tamamladıktan sonra muhabirlik ve öğretmenlik yaptım. Bahçelievler ve Bağcılar Belediyesi’nde çalıştıktan sonra yazarlığa başladım.
Resim benim içimde ukde olarak kalmış bir aşktıResim çalışmalarına başlama fikri nasıl gelişti? Sizi bu dala iten faktör neydi?
Resim benim içimde ukde olarak kalmış bir aşktı. Kitap kapaklarımın tasarımını hep kendim yapardım. Her zaman kendime uygun bir hoca arayışı içinde oldum. Bir gün kızım Hacer, Cemal Toy hocanın kursundan bahsetti ve onunla bu atölyede çalışmalara başladık. Zamanla karma sergilere katılarak kendimi geliştirdim. Şu anda da ilk kişisel sergimi açmış bulunuyorum.
İstanbul kadim şehirÇalışmalarınızın ana konusu nedir?
İstanbul kadim şehir benim ana temam oldu. Çalışmalarıma başladığım andan itibaren İstanbul sergisi açma hayalimi gerçekleştiriyorum. İstanbul’a damga vurmuş, kadim silüeti oluşturmuş, bizi geçmişten geleceğe taşıyan o büyük kadim eserlerin tablosunu yapmaya çalıştım.
Üzerinde çalıştığınız unutulmaz projeyi ve bunun size ne anlama geldiğini paylaşabilir misiniz?
Bütün tablolarım benim için çok değerlidir. Lakin “Süleymaniye’de Mavi Ev” eserim için çok çalıştım. “Mükremin Bey’in Evi” hikâye kitabındaki ev ile Süleymaniye’deki evi hep bütünleştirmişimdir.
Hikayemde karton mimarlara inat, oluşmuş olan betonlaşmaya inat mimar olan Mükremin hiçbir zaman ev sahibi olmaz. Hayalinde dedesinin ahşap konağı canlanır ve o eve hep özlem duyar. Çiçeklerle ve tabiatla bağı olan bu ev her zaman hayalidir.
Eserlerinizde vermek istediğiniz bir mesaj var mıdır?
Aslında her sanatçı hayatını baktığı pencereden yansıtır. Sanatçının bir görevi de hayalindeki güzellikleri mesaj kaygısı gözetmeden yansıtmasıdır. Yaratılışında farkında olmadan güzellikleri aşikâr eyler. Tablolarımda gördüğünüz gibi İstanbul’un kalabalığı, trafiği yerine duru denizleri, betonlaşmaya inat baharda açan çiçekleri resmediyorum.
İlham aldığınız bir isim var mı?
Hocalarım çok kıymetli. Cemal Toy ve İlhami Atalay bana çok şey katmışlardır. Fransız ressam Claude Monet eserleri ve benim tablolarım birbirine benzetilmektedir.
Bu sergiyi açmama vesile olan herkese ve ayrıca Fatih Belediyesine sanata ve sanatçıya verdiği değer için çok teşekkür ediyorum. Ergün Turan ve Osman Özsoy vesilesiyle yüzde 50’si depremzedelere bağış olan bir sergi açtım. Sergimiz Haziran ortasına kadar devam etmekte olup herkesi bekliyorum.