Gül: Süresiz nafaka sürdürülebilir değil

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, şartlı ceza indirimiyle ilgili “Partinin yetkili kurullarına yaptığımız teknik çalışmaları sunduk.” dedi. Süresiz nafakanın sürdürülebilir olmadığını belirten Gül, Anayasa Mahkemesinin Wikipedia kararının bağlayıcı olduğunu belirtti.

Neşat GÜNDOĞDU/ANKARA

DİZİDE GÖRDÜM SUÇ İŞLEDİM

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül Milat’ın sıkça gündeme getirdiği dizilerdeki ahlaksızlığın toplumu ifsada uğratması hakkında konuştu. Bakan Gül, dizilerdeki suça teşvikin Yargıtay dosyalarına girdiğini belirterek, Doğu’dan da Batı’dan da örnekler olduğunu kaydetti.

BOŞANMA SÜRELERİ ÇOK UZUN

Bakan Gül boşanma süreçlerinin uzamasının kişiler arasında birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirterek, “Bir boşanma davası ne kadar uzunu sürüyorsa birçok sorunu da içine alarak işin içinden çıkılmaz bir boyuta dönüşüyor” şeklinde konuştu.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerine Bakanlığın 2019 yılı çalışmalarını değerlendirdi. Yargı Reformu Strateji Belgesinin bir bir hayata geçirildiğini belirten Bakan Gül, değişikliklerdeki bir durumun kendisini çok mutlu ettiğini ifade etti. Bakan Gül, “Paketlere Meclis’te itiraz olmaması ve yasalaştıktan sonra muhalefet tarafından iptal istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne götürülmemesi, yapılan değişikliklerin toplumun tamamı tarafından kabul edildiği anlamına gelir” vurgusunu yaptı. Bakan Gül Milat’ın sıkça gündeme getirdiği televizyonlarda oynatılan dizilerdeki toplumu bozucu öğelere değinerek bu sorunun giderilmesi için toplumsal bir uzlaşı gerektiğini kaydetti.

Erken salıvermeye düzenleme

Erken salıverilmelerden dolayı hapis cezasını dışarda tamamlayan bazı kişilerin tekrar suça bulaşarak insanları mağdur etmesi konusunda konuşan Bakan Gül, “AK Parti Meclis Grubu yönetimle beraber bu hususlar üzerinde çalıştı. Konu ile ilgili yasal düzenleme gerekiyor. İnfaz bir bütün olarak bakılması gereken bir konu, öncesiyle sonrasıyla tüm yönleriyle ele alınması gerekiyor. Bizler de gereken teknik çalışmaları sunduk. Ama bu Meclis’in vereceği bir karar” dedi.

Boşanma davaları uzamamalı

Milat’ın sıkça gündeme getirdiği süresiz nafaka konusuna da değinen Bakan Gül, çok ciddi anlamda mağduriyetlerin yaşandığını dile getirdi. Gül, “Ömür boyu nafaka hususu bir eziyet. Bu anlamda süresiz nafaka sürdürülebilir bir konu değil. Birçok çalışma yapıldı, öneriler getirildi. Hâkimin takdirine de bakıldı. Bunların hangisi mümkün ise ona göre bir düzenleme yapılacak. Bunu çözerken aylık 400 TL ile hayatını sürdüren bir kadını da yeni bir mağduriyete bırakamayız. Aslında tüm sorun boşanma süreçlerinin uzun olmasından kaynaklanıyor. Bir boşanma davası ne kadar uzunu sürüyorsa birçok sorunu da içine alarak işin içinden çıkılmaz bir boyuta dönüşüyor. Kimse kimseyi görmek istemiyorsa boşayacaksın. Bu konularla ilgili bir Aile Çalıştayı yaptık. 2020’de bu konuda çalışacağız. Tüm bunları yaparken Aile kurumunun hassasiyetini de göz önünde bulunduracağız. Yapılacak düzenlemelerde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ortak hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“289 darbe davasının 272'si tamamlandı”

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin devletin bağımsızlığı, bekası ve egemenliği açısından önemini vurgulayan Gül, diğer terör örgütleriyle olduğu gibi FETÖ ile mücadelenin de kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 289 fiili darbe davası açıldığını aktaran Gül, bunlardan 272'sinin tamamlandığını, 17 davanın ise halen devam ettiğini söyledi.

Tamamlanan darbe davalarında 3 bin 949 mahkumiyet kararı verildiğini, sanıklardan 1225'inin ağırlaştırılmış müebbet, 1180'inin müebbet, 1544'ünün de süreli hapis cezası aldığını kaydeden Gül, 2 bin 648 kişinin ise beraat ettiğini vurguladı.

Gül, "15 Temmuzdan itibaren yargı demokrasi nöbetini tutmaya devam ediyor. Bugün hem darbeye karşı çıkmış bir millet var hem darbeyi yargılayan bir yargı var. Bu Türk demokrasisi ve yargı tarihi açısından da çok önemli bir dönüm noktasıdır." dedi.

Vikipedia açılacak

Anayasa Mahkemesi’nden çıkan Vikipedia’nın tekrar faaliyete geçmesi kararının uygulanacağını belirten Bakan Gül, “Yargının en üst kanadı olan Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Gerekçeli karar yayınlanmadı. Yayınlanınca karar uygulanacaktır” açıklamasında bulundu.

Arınç’ın damadının tutuklanması

Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in davasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’a tekrar göz altına alınması yönündeki karara yöneltilen eleştiriler hakkındaki görüşü sorulan Adalet Bakanı Abdülhamit, “Yürüyen bir dava ile ilgili bir şey söylemem doğru olmaz. Başsavcı kendi başvurmuş olduğu bir yolu ifade etmiş oldu” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı anlattı ama kimse dinlemedi

FETÖ’nün siyasi ayağına girilmediğine ilişkin iddialara cevap veren Bakan Gül, “Bizim AK Parti’den görev yapmış birçok kişi hesap verdi. AK Parti bu konuda ayrımını yapmıştır. 2014 yerel seçimlerde çok açık kaynaklardan bunları tasfiye etmiştir. Bu hassasiyet hala var. Yargı hangi ayak olursa olsun suça bakar, fiile bakar ve bunu cezalandırır. 17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ’nün bu grubun yaptıklarını söylediğinde birçok siyasi kesimden destek alamadı. Hatta parti içerisinden bile destek alamadıkları oldu. Yargı FETÖ konusunda bu kişiler nerede olursa olsun gereğini yapar” diye konuştu.

Dosyaların cımbızlanması doğru değil

FETÖ konusunun sadece AK Parti’nin mücadelesi ile sonuçlanamayacağını belirten Bakan Gül, şunları kaydetti: “Toplumun tüm taraflarının katılması gerekiyor. Tahliyeler, tutuklamalar oluyor. Tahliyeye itiraz edecek olan kanunda yapılan düzenleme savcılara getirildi. Bazı kararlar çıkıyor. ‘Bunlar nasıl oluyor’ dediğimiz kararlar oluyor. Gerekçede tarafları tatmin edecek bir gerekçe olmalı. Milyonlarca dosyanın içinden birkaç dosyayı öne çıkarmak hâkimlere saygısızlık olur. Sabahlara kadar dosya okuyan arkadaşlarımız var. İstinaf yargı hataları çözsün diye var. Adliye Bakanlığın il müdürlükleri değil. Adliyeler bağımsızdır. Bunu korumamız lazım. Türkiye’de ilk defa bir darbe önlendi ve ilk defa buna kalkışanlar yargılanıyor. Adam top sakallı ‘Maocuyum’ diyor FETÖ’cü çıkıyor ya da başka muhafazakâr görünüm içerisinde sızıyor. Örgüt, taktik ve takiye yaptığı için bunun bir kolay yolu yok. Dosyada ne varsa hâkim ona göre karar veriyor. Yargının önüne hangi partiden, hangi inançtan olursa olsun herkes gidiyor. Yargı bir örgütün idari organı değil. FETÖ ile mücadeleye istatistik göz ile bakmamız gerekiyor. Bir kişi bile olsa ona hakkını vermemiz gerekiyor.”

Diziler suça teşvik ediyor

Milat’ın sıklıkla gündeme getirdiği dizilerdeki şiddet ve ahlâksızlığa dikkat çeken Bakan Gül, “Artan şiddetin mahkemeler yolu ile çözülmesi mümkün değil. Geçtiğimiz hafta tedbir kararı verilmiş birisi bir kadına şiddette bulundu. Bu konuda diziler, filmler, okullardaki eğitim, aile kurumunun çok güçlü olması, sosyal bağların çok güçlü olması yani yargı bir iş meydana geldikten sonra devreye giriyor. Ama bir iş meydana geldikten sonra cezayı vermek o olayı başa sardırmıyor ki. Bizim ana derdimiz o olay yaşanmasın diye uğraşmak olmalı. Dizilerde görüyorlar o dizilerden özenerek bu işi yapıyorlar. Birisi doğuda birisi batıda gerçekleşiyor. Şiddete uğradıktan sonra hep beraber çalışalım üç katı beş katı ceza artıralım ama bizim derdimiz o kadının yüzüne kezzap dökülmeden nasıl engelleriz. Kezzap döktükten sonra 50 yıl olsun ne fark eder. Bu durumun toplumun tüm kesimleri ile beraber çalışarak çözebiliriz ancak” şeklinde konuştu.

Hukuki adımlar attık

Bakan Gül, Doğu Akdeniz'de uluslararası hukukun gerektirdiği tüm adımların atıldığını vurguladı. Gül, “Doğu Akdeniz'de gerek Suriye'de gerek Libya'da Türkiye'nin atmış olduğu her adım uluslararası hukuka uygun adımdır. Türkiye, tarih boyunca hukuk dışı hiçbir yola tevessül etmemiştir. Doğu Akdeniz'deki varlığımız ülkemizin ortak çıkarları içindir, milletimizin menfaati içindir, ülkemizin ulusal güvenliği içindir. Dayanağımız da uluslararası hukukun meşruiyetidir. 2020 tüm haklarımızı sonuna kadar kullanmaya devam edeceğimiz bir yol olacak” dedi.