Güçlü mesleki eğitim, güçlü Türkiye

Koronavirüüns dünyayı kasıp kavurduğu şu günlerde Meslek liseleri Türkiye’de destansı bir fedakârlık gösteriyor... Neye ihtiyaç varsa Meslek Liseleri orada... Bu okullarımız salgın sebebiyle ihtiyaç duyulan dezenfektan ve maske üretiminin yanında makine üretimi de yapıyor. Artık kendi maske makinelerimizi meslek liselerimiz üretebilir hale geldi. Yani, bugün artık makine üreten Meslek Liselerimiz var... İTÜ ve ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Liselerinin ilk kez %1’lik başarı diliminden öğrenci aldıklarını söyleyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, artık akademik olarak daha başarılı öğrencilerin de mesleki eğitimi tercih edebilir duruma gelindiğini açıkladı. Özer, Meslek Liselerinin bir taraftan iş piyasasının eleman ihtiyacını karşılarken diğer yandan sıkıntılı günlerde de üretim yapabildiğinin altını çizdi

E. ETHEM TİRYAKİ

MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) koronavirüs önlemleri kapsamında okulları tatil etti ve uzaktan eğitim yoluyla eğitimin kesintiye uğramaması için büyük çaba sarf ediyor. MEB, her hafta uzaktan eğitimle ilgili hizmetlerinin çeşitliliğini artırıyor. Diğer taraftan mesleki eğitim bu süreçte koruyucu melek gibi ortaya çıktı. Acil ihtiyaç duyulan temizlik malzemeleri ve dezenfektan üretimi ile gündeme geldiler. Sonra her hafta ihtiyaç duyulan yeni bir ürünü üretmeye başladılar. Cerrahi maske üretiminden tek kullanımlık önlük ve tulum üretimine, yüz koruyucu sipere kadar çok sayıda ürünü üreterek ihtiyaç sahiplerine ulaştırdılar. Biz de bu süreçte mesleki eğitimin katkılarını MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer ile görüştük.

Soru: Yaklaşık son iki yılda MEB’de mesleki eğitim çok görünür oldu. Çok sayıda projeyi uygulama koydunuz. Eğitim-istihdam ilişkisini güçlendirdiniz. Ve bugünlere geldik. Bu süreçte son iki yılda yapılanların ne kadar önemli olduğunu tüm toplum gördü. Elbette son iki yılda yapılanları özetlemek kolay değil ama kısaca mesleki eğitimde gelinen noktayı anlatır mısınız?

Cevap: Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un 2023 Eğitim Vizyonu’nu kamuoyu ile paylaştıktan sonra mesleki eğitimi güçlendirmek için çok boyutlu ve sistematik yaklaşımla sahaya indik. İlk aşamada mesleki eğitim verdiğimiz 54 alanda ilgili sektörlerin tamamıyla ilişkilerimizi güçlendirdik. Tüm alanlarda eğitim süreçlerinde sektörlerin daha aktif katılımını sağladık. Özellikle bu iş birliklerinde mezunların istihdamları odak noktası oldu. Mesleki eğitimde döner sermaye kapsamında üretim artışına özel önem verdik. Üretim kapasitesini artırmanın önündeki engelleri kaldırdık ve gerekli düzenlemeleri yaptık. Özellikle mesleki eğitimle ilgili algıyı olumlu bir şekilde düzeltmek için İTÜ ve ASELSAN ile işbirliğine giderek mesleki eğitimde rol model oluşturan iki ayrı mesleki ve teknik Anadolu Lisesi açtık. İş dünyasının çırak, kalfa ve usta ihtiyacını karşılayabilmek için mesleki eğitim merkezlerini daha cazip hale getirecek düzenlemeler yaptık. Kısaca mesleki eğitimle ilgili süreçlerin tamamını iyileştirecek şekilde her alana girerek gerekli iyileştirmeleri kısa sürede adım adım yaptık. Çalışmalarımız halen aynı heyecan ile devam ediyor.

Meslek liselerine talep %17 arttı

Soru: Tüm bu adımlar kısa sürede meyvesini de verdi.

Cevap: Evet. Eğitim öyle bir süreç ki eğer doğru adımlar atarsınız sonuçlarını kısa sürede görebiliyorsunuz. Ayrıca, öngörmediğiniz farklı alanlardaki sorunların çözümleri de daha kolaylaşıyor. Mesleki eğitimde de aynısını yaşadık. Yukarıda kısaca değinmeye çalıştığım adımların sonunda bir yılda mesleki eğitime kayıt olan öğrenci sayısı %17 arttı. Mesleki eğitim merkezi ile ilgili yaptığımız düzenlemeler meyvesini verdi, bir yılda bu merkezlere kayıt yaptıran öğrenci sayısı %62 arttı. Meslek öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerinde eğitim alan öğretmen sayısı 7 kat arttı. Mesleki eğitimde döner sermaye kapsamında üretimden elde edilen gelir %40 artarak yılda 400 milyon TL’ye ulaştı. İTÜ ve ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu liseleri %1’lik dilimden öğrenci aldılar. Mesleki eğitimde ilk kez sınavlı okullara %1’lik başarı diliminden öğrenci alındı. Bu tarihi bir kırılmadır. Artık akademik olarak daha başarılı öğrenciler de mesleki eğitimi tercih edebilir duruma geldi.

Soru: Tüm bu gelişmeler oldukça sevindirici ve gelecek için umut verici. Şimdi Koronavirüs salgınındaki mesleki eğitimin rolüne gelelim. Nasıl hızlı hareket edebildiniz?

Cevap: İlk günden itibaren mesleki eğitimin üretim kapasitesini hemen devreye soktuk. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğümüz ve Bakanlığımızın ilgili tüm birimlerini de içeren bir koordinasyon birimi kurduk. Üretim sürecini, illerimizle koordineli bir şekilde bu birim üzerinden yürüttük. Dolayısıyla çok hızlı karar alabildik ve illeri yönlendirebildik ve gerekli yatırımları hızla yapabildik.

Soru: İlk temizlik ürünlerinden başladınız üretime sanırım...

Cevap: Evet. Meslek liselerimizde zaten kimyasal teknoloji bölümlerinde temizlik malzemeleri üretiliyordu. Üretim yapan okul sayısını 81 ilde yaklaşık 54 bin okulumuzun tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek üretim kapasitesine getirmek için bölgesel dağılımları da göz önüne alarak 2 katına çıkarttık. Gerekli yatırımları yaptık. Ve kısa sürede tüm ihtiyacımızı karşılayabilecek üretim kapasitesine ulaştık. Sonra hemen tüm illerde bu kapsamda ihtiyacı karşılamaya katkı vermek için üretim yapan okul sayısını tekrar 2 katına çıkarttık. Şu anda 81 ilde temizlik malzemeleri ve dezenfektanlar yoğun bir şekilde üretiliyor.

Soru: Şu ana kadar bu kapsamda ne kadar üretim yapıldı?

Cevap: Şu ana kadar 4 milyon litre hipoklorit dezenfektan, 100 bin litre el dezenfektanı ve 2 bin litre kolonya üretildi. Üretim kapasitesi yaklaşık %300 arttı.

Ayda 10 milyon maske üretiliyor

Soru: Cerrahi/tıbbi maskeye piyasada çok ihtiyaç duyuluyor. Bu konuda da çok ciddi üretim yaptınız.

Cevap: Evet. Başlangıçta 21 ilde 37 mesleki ve teknik Anadolu lisemize gerekli yatırımları yaparak cerrahi maske üretmeye başladık. Her hafta bu kervana yeni bir il ve okulumuz katıldı. Şu ana kadar 4 milyon cerrahi/tıbbi maske ürettik ve tüm illerde Valiliklerimizin koordinasyonu ile ihtiyaç duyulan noktalara ulaştırıldı.

Maske makinesi de üretildi

Soru: Maske makinesi bulunmasında sıkıntı çekiliyor. Bu konuda da üretime geçtiniz.

Cevap: Üretim kapasitesini artırabilmemiz için otomasyona geçmemiz gerekiyor. Bu nedenle maske makinelerinin üretimine yoğunlaştık ve İstanbul’da ilk Otomatik Üç Katlı Telli Ultrasonik Cerrahi Maske Makinesini ürettik. Bu süreçte İstanbul İl Milli Eğitim Müdürümüz ve ekibi ile Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri çok özverili çalıştılar. Geçen hafta iki maske makinesi daha ürettiler. Artık kendi maske makinelerimizi meslek liselerimizde üretebilir duruma geldik. Bu yola ilk girdiğimizde ayda 2 milyon cerrahi/tıbbi maske üretimini hedef koymuştuk. Maske makinelerini üretince hedefimizi güncelledik ve ayda 10 milyon maske üretimini hedefliyoruz. Ayda 5 milyon maskeyi sadece İstanbul’da üretip dağıtacağız.

Ayda 1 milyon yüz koruyucu siper ve tek kullanımlık önlük

Soru: Sağlık çalışanlarımız bu süreçte inanılmaz fedakârlık gösteriyorlar. Onların ihtiyaç duyduğu tek kullanımlık önlük ve tulum üretiminde ne durumdasınız?

Cevap: Bu konuda da hızla yatırım yaptık ve şu ana kadar 500 bin tek kullanımlık önlük ve tulum üreterek dağıttık. Bu konuda ihtiyaçlara daha hızlı cevap verebilmek için Mersin’de ciddi bir yatırım yaptık. Sadece Mersin’de ayda 300 bin tek kullanımlık önlük üretilmeye başlandı. Bu üretimlerin tamamını sağlık kurumlarına destek olarak üretiyor ve ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırıyoruz.

Soru: Yüz koruyucu siper de çok önemli bu aşamada. Bu konuda da adım attınız. Ne kadar ürettiniz?

Cevap: Önce Bilim ve Sanat Merkezleri’mizde (BİLSEM) 3-D yazıcılarda aylık 30 bin yüz koruyucu siper ürettik ve Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonu ile sağlık çalışanlarımıza ücretsiz ulaştırdık. 3-D yazıcıda üretim süresi uzun sürdüğü için meslek liselerimizde kalıp üretim çalışmasına odaklandık. Şu anda İstanbul’da kalıp üretildi ve yüz koruyucu siperlerin seri üretimine başlandı. Sadece İstanbul Kâğıthane Gültepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde ayda 300 bin yüz koruyucu siper üretilmeye başlandı. Şimdi aynı yatırımı bölgesel erişilebilirliği de göz önüne alarak 4 ilde daha yapıyoruz. Böylece ayda 1 milyon yüz koruyucu siper üretebilir duruma geleceğiz.

Solunum cihazı ve N95 maske makinesi geliyor

Soru: Bu süreçte yeni süprizleriniz olacak mı?

Cevap: Bakanlık olarak bir taraftan ihtiyaç duyulan ürünleri üretmeye devam ederken diğer taraftan ihtiyaç duyulan yeni ürünlerin üretilmesi için de AR-GE çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Şu anda İstanbul, Bursa ve Hatay’da AR-GE merkezlerimizde iki ürünün üretilmesine odaklanıldı: Solunum cihazı ve N95 standardında maske makinesinin üretimi. Hatay her iki ürünün üretilmesinde de son aşamaya geldi. İnşallah önümüzdeki günlerde müjdeli haberler verebileceğiz.

Soru: Bu süreçte gördüğümüz kadarıyla mesleki eğitim destansı bir fedakârlık örneği gösterdi. Bu deneyimlerden yola çıkarak gelecek planlaması yapıyor musunuz?

Cevap: Bu süreçte mesleki eğitim güçlü olduğunda toplum taleplerine dışa bağımlı olmadan üretim odaklı nasıl hızlı cevap üretilebildiğini göstermiş olduk. Mesleki eğitimin tüm ekibiyle, il müdürlerimiz, yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle birlikte bir kez daha kara gün dostu olduğu görüldü. Artık bu deneyimlerden yola çıkarak gelecek planlaması yapıyoruz. Örneğin yedi bölgemizde en az bir AR-GE merkezi oluşturmak için çalışmalara başladık. Bu merkezlerde üretim kapasitesini artırmak için yoğun araştırma çalışmaları yürütülecek. Özellikle patent, faydalı model, tasarım ve marka tescilinde bu AR-GE merkezleri bir dinamo görevi yapacak. Diğer taraftan mesleki eğitim-üretim ilişkisini güçlendirmek için yeni bir proje başlattık. Tüm illerimizde mesleki ve teknik eğitimi üretim ve istihdam odaklı yeniden yapılandırıyoruz. Dolayısıyla güçlü ve üreten mesleki eğitim, bir taraftan iş piyasasının nitelikli eleman ihtiyacını daha kolay karşılarken diğer taraftan sıkıntılı günlerde de hızla sahaya inebilecektir.