SETA, analist Ömer Özkızılcık ve Kutluhan Görücü tarafından kaleme alınan "Suriye'de YPG Bombalı Araç Saldırılarının Mantığı: Bir Kaos ve Düzensizlik Stratejisi" adlı bir rapor yayımladı.
Raporda, PKK'nın Türkiye'de 2014-2018 yıllarında gerçekleştirdiği 26 intihar ve 51 bombalı araç saldırısı ve YPG'nin 2018-2021 yıllarında Suriye'de muhaliflerin kontrol ettiği kuzey bölgelerinde düzenlediği 192 saldırı incelendi.
Buna göre, Suriye'deki saldırılarda 372 kişi hayatını kaybetti, 1287 kişi de yaralandı. Saldırıların yalnızca 25'i önlendi veya can kaybı olmadan sonuçlandı, en kanlı saldırı 42 kişinin hayatını kaybettiği Nisan 2020'de oldu.
Terör eylemlerinin 3 hedefi
YPG'nin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu tarafından yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'ndan bu yana sık başvurduğu bombalı araç saldırılarının amaçları da raporda yer alıyor.
Örgütün bölgede düzensizlik ve kaos ortamı oluşturmayı amaçladığı vurgulanan raporda, bunları yaparak otoriteyi daha sert güvenlik uygulamaları almaya zorlamayı ve insanları yönetimden uzaklaştırmayı, muhaliflerin kontrol ettiği bölgeleri terör örgütünün kendi bölgelerinden güvensiz göstermeyi ve Marksist etnik devletini oluşturmak amacıyla insanların Suriye'ye dönmesini engellemeyi hedeflediği aktarılıyor.
Raporda, Suriye'nin kuzey bölgelerine yönelik YPG saldırılarının gerekçelerini ve nedenlerini anlamak için PKK'nın Türkiye'deki saldırılarının arkasındaki mantığa bakılması gerektiğine işaret ediliyor.
Örgüt, DEAŞ'a yönelik bombalı araç ve intihar eylemlerini Türkiye ve güvenli bölgelere taşıdı
Raporda özellikle Arin Mirkan isimli kadın teröristin 2014'te YPG'nin DEAŞ'la yaptığı çatışmalar sırasında gerçekleştirdiği intihar saldırısı ve Avesta Habur isimli kadın teröristin 2018'de Özgür Suriye Ordusu ve TSK güçlerine yönelik yaptığı saldırıların örgüt açısından saldırı stratejisinde önemli bir noktada yer aldığının altı çiziliyor.
Mirkan'ın intihar saldırısının PKK'nın stratejisinde, intihar saldırısı yöntemlerinin kullanılmasında ve bombalı araç kullanımında bir değişikliğe işaret ettiği vurgulanan raporda, bu saldırıdan önce PKK'nın intihar saldırısı yöntemini iki yıldır kullanmadığı, 2014'te söz konusu terörist ile tekrar harekete geçtiği kaydediliyor.
İki eylemin de PKK/YPG tarafından övgüyle anılan ve örnek gösterilen saldırılar olduğunun çeşitli kaynaklardaki açıklamalarla desteklendiği aktarılan raporda, 2014 ile 2018 arasındaki süreçte PKK'nın Türkiye'de 26 bombalı araç ve intihar saldırısı düzenlediği bilgisi paylaşılıyor.
Raporda, bu saldırılarda 45 asker, 62 polis, 2 korucu ve 77 sivilin hayatını kaybettiği; 149 asker, 260 polis ve 617 sivilin yaralandığı da yer alıyor.
Haziran 2018'deki söz konusu saldırı ve Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla sonuçlanmasıyla Afrin'deki askeri durumun çözülmesinin ardından, YPG'nin bombalı araç saldırı stratejisini benimsemeye başladığına da raporda dikkati çekiliyor.
Örgüt, terörist Habur'un 2018'deki intihar saldırısının ardından Türkiye'de tek bir intihar saldırısı ya da bombalı araç saldırısı ise düzenleyemedi.
Bombalı araçlar sivillerin kalabalık olduğu yerlerde yoğunlaştı
Raporda Suriye'nin kuzeyinde 2018-2021 yıllarında gerçekleşen saldırılara ilişkin bilgilere de değiniliyor.
Bölgede neredeyse her 6 günde bir bombalı saldırı düzenleyen YPG'nin en fazla saldırıyı gerçekleştirdiği Temmuz 2019'da 18 saldırı düzenlediği vurgulanan raporda, bombalı araç saldırılarının coğrafi yoğunluğu ve coğrafi hedeflerinde ilk olarak saldırıların Suriye Milli Ordusu (SMO) ve TSK'nın 3 ayrı askeri operasyon düzenlediği alanların öne çıktığı bilgisine yer veriliyor.
Raporda, terör örgütünün en çok tercih ettiği hedef bölgeler arasında Afrin, El-Bab, Rasulayn, Azez ve Cerablus'un yer aldığına ve çoğunlukla bu şehirlerin hedef olmasının saldırıların arkasında YPG'nin olduğunun ek bir göstergesi olduğuna işaret ediliyor.
YPG'nin saldırılarında çoğunlukla yerleşim yerleri ve kalabalık yerleri tercih ettiği aktarılan raporda, düzenlenen 192 saldırının 177'sinin sivillerin yoğun olduğu noktalarda gerçekleştiği, yalnızca 8'inin güvenlik güçlerini hedef aldığı belirtiliyor.
Raporda, bu saldırı noktalarının ülke içinde yerinden edilmiş insanların yoğun olarak yerleştiği yerler olmasının dikkati çektiği ifade ediliyor.
Raporun son kısmında, Suriye'deki YPG bombalı araç saldırılarının kapsamlı ve ayrıntılı bir listesi de paylaşılıyor.
Terör eylemlerinin uluslararası medya ve YPG'ye sempati duyan veya YPG ile ortak olan yabancı ülkelerin yetkilileri tarafından büyük ölçüde görmezden gelindiği vurgulanan raporda, uluslararası medyanın YPG propagandasına alet olmaması ve sorumluluk alması gerektiğinin de altı çiziliyor.