Ezgi ÇelikAnkara
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde ekonomiye ilişkin yeni mevduat planını duyurmasının ardından kurda sert bir düşüş yaşandı. Piyasada yaşanan bu olumlu düşüşün ardından gözler döviz kurundaki artışı bahane ederek fahiş fiyat uygulayan işletmelere çevrildi.
Döviz düştü, sıra onlarda
Son haftalarda başta zincir marketler olmak üzere her alanda yapılan fahiş fiyat artışları vatandaşları isyan ettirmişti. Döviz kurunda yaşanan düşüşle birlikte vatandaşta da indirim beklentisi oluştu. Tüketici, fırsatçılık yaparak jet hızıyla fiyatları yükselten işletmelerin, bir an önce fahiş fiyat uygulamalarına son vermesini bekliyor.
Piyasaya hemen yansımayabilir
Konuya ilişkin Milat’a konuşan Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) ve Tüketici Dernekleri Konfederasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, döviz kurundaki düşüş sonrası vatandaşların indirim beklentisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kurun yükselişine bağlı olarak yükselen fiyatları üç kademeli düşünmek gerektiğine dikkati çeken Koçal, “Birincisi; kur yükselişini bahane ederek maliyet girdilerinde ve ürün alımlarında her hangi bir değişiklik olmadan kurun yükselişine paralel fiyatları yükseltenlerdir. İkincisi; stoklarında ürün biterek satış için aldıkları ürünü pahalı aldıklarından dolayısı ile satışını da pahalı satanlar, yeni imalat olan ürünlerin maliyet girdilerinin de yüksek fiyat olmasıdır. Üçüncüsü ise stoklarında bulunan ürünlerin fiyatlarının döviz kuruna endeksli yeniden belirlenmesidir. Birinci yöntemi seçenler için çeşitli denetimler yapılarak, fahiş fiyat uygulayanlar için şikâyet ve denetim sonuçları ‘haksız fiyat değerlendirme kuruluna’ gönderilerek bazı cezai yaptırımlar uygulanıyor. Üçüncüsünde aslında endişe sattığı fiyata raflarına ürün koyamama endişesidir. Ancak ikincisi, girdilerine bağlı olduğu için, maalesef pek bir şey yapılamıyor. Ancak döviz kurundaki düşüşün etkileri ne olacak, bu düşüş gerçek anlamda devam edecek mi, yoksa birkaç gün sonra tekrar yükselmeler olacak mı beklemek gerekiyor. Sanırım piyasada bu beklentiyi sürdürecek” dedi.
Koçal’dan zincir marketlere çağrı
Döviz kurundaki düşüşün piyasaya hemen bugünden yansımayabileceğini söyleyen Koçal, “Yeni maliyet girdileri ile piyasaya çok ürün sürülmediğini düşünüyoruz. Hammadde satışlarında düşüşler mevcuttu. Zamlı hammadde girdileri ile üretilen ürünler gerçek anlamda henüz piyasaya sürülmedi. Bu nedenle kurun bu değerinde istikrar sağlanır ise piyasada ürün fiyatlarında da bir istikrar sağlanabilir. Bunun için bu günden bir beklentiye girmek doğru değildir. Beklentimiz o ki, döviz kur fiyatlarının ülke ekonomisini etkilemediği ya da döviz fiyatlarının ani iniş çıkışlarının olmadığı bir ekonomi olsun. Zincir marketlerin büyük bir çoğunluğu stoklu çalışmaktadır. Dolayısıyla zincir marketlerde yeni ürün alımı yapmadıysa ve maliyet girdilerinde aşırı bir artış yoksa fiyatlarını derhal aşağıya çekmeliler. Ancak biraz öncede ifade ettiğim gibi beklemeye girebilirler. Döviz kurundaki artışlar nedeniyle maliyet girdilerinde herhangi bir artış olmadığı halde stoklarında ki ürünleri yüksek satmaya devam eden zincir marketlerde fiyatlarını güncelleyerek normal hale getirmeliler, bunun için gerekli denetimler yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Hemen indirim bekliyoruz”
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu ise acilen fiyatlarda güncelleme yapılması gerektiğini vurguladı. Ağaoğlu, “Bindirim hızında hemen indirim bekliyoruz. Fiyatlar füze gibi çıkıyor adeta paraşütle iniyor. Üstelik buna birde indirim yalanı ekleniyor. Bir tuvalet kâğıdını 125 TL’ye satan market üzerine utanmadan indirim yazısı eklemiş. Dolardan hiç etkilenmeyen zeytinimiz, peynirimizin fiyatları bir anda ikiye katlandı. Bunun sebebi maliyet arttığından değil, sadece yapılan vurgundandır. Bu vurgunu kim yaptıysa bunların tespit edilerek cezalandırılmaları gerekiyor. Bizim tüketici olarak beklentimiz ilk olarak ifşa edilmeleridir. Bir markette 30’lu yumurta 20 TL’den alınıp 45 TL’ye satılıyorsa bu vurgunculuktur. Tüketici Kanunu Ticari Reklâm ve Haksız Ticari Uygulamalar başlıklı yönetmeliğin Ek 19. maddesine göre, döviz kurundaki yükselişi gerekçe göstererek aşırı fiyat artışı yapan işletmeler kurlar düştüğü halde fiyatlarını düşürmezse bu işletmeler idari para cezası ödemek zorunda kalabilir. Bunun para cezası 11 bin 450 TL’den 114 bin 500 TL’ye kadar uygulanabilmektedir. Fakat bu cezalar caydırıcı olmaktan çok uzak” dedi.
“Bunlar ifşa edilmeliler”
TBMM’ye sunulan stokçuluğa karşı caydırıcılığın artırılmasını da içeren kanun teklifini hatırlatan Ağaoğlu, “Teklife göre, stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere 500 bin TL ile 2 milyon TL arasında para cezası verilebilecek. Fakat 2 bin-5 bin şubesi olan zincir markete 2 milyon TL’lik ceza hiçbir etki yapmaz. Bu işletmeler kesinlikle ifşa edilmeli. Kim bu vurguncular? Marketçi mi? Yoksa bizim tanımadığımız ara toptancı mı? Tüketici bunları tanımalıdır. Ayrıca para cezaları kesinlikle ciro üzerinden uygulanmalıdır. İlgili kamu kurumları tarafından da bu işletmelerin defterleri de incelemeye alınmalıdır” ifadelerini kullandı.