İnsan hakları savunucularının durumunu araştıran BM Özel Raportörü Mary Lawlor, yazılı açıklamasında, Yunanistan'ın göçmenlere yönelik politikasının, insan hakları savunucularını merkeze almadığını vurguladı.
Lawlor, Yunan hükümetinin, ülkeye kabul edilemeyen veya sınır dışı edilen göçmenlere yönelik dayanışma gösteren hak gruplarına karşı baskıcı tavrına tepki göstererek, "Göçmenlerle dayanışma eylemleri suç ve insan kaçakçılığı ile eşdeğer olarak yorumlanıyor. Ülkede sığınmacı ve göçmenlerin haklarını savunanlar, büyük baskı altında." değerlendirmesinde bulundu.
Yunan hükümetinin geçen yıl çıkardığı ve "ülkenin kıyılarında mahsur kalan göçmenleri kurtarmaya yönelik gönüllü kuruluşların faaliyetlerinin sınırlandırılmasına" yönelik yasaya değinen Lawlor, bu uygulamanın sivil toplum kuruluşlarına "boğucu etki" yarattığını vurguladı.
Lawlor, Yunanistan'ın göçmenleri geri itme ve göçmen haklarını savunan grupları kısıtlamaya yönelik tam raporu Mart 2023'te BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunacağını duyurdu.
En az 17 bin göçmen zor kullanılarak Türkiye kara sularına itildiBM Göçmen Hakları Özel Raportörü Felipe Gonzalez Morales, dün yayımladığı raporunda, Yunanistan'ın kara sularından ülkeye geçmeye çalışan göçmenleri geri itmesinin devlet politikası haline geldiğini belirtmişti.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin verilerine göre 2020-2021 döneminde Yunan kıyılarından yaklaşık 540 geri itme vakası yaşanırken, en az 17 bin göçmen zor kullanılarak Türkiye kara sularına itildi.