Gezicilerin kimyasal sessizliği

Güneydoğulu İş adamları Platformu Temsilcisi Mahmut Çelik, Suriye'de kimyasal silah kullanılmasını kınadı, medyanın tavrını eleştirdi. Çelik, "Gezi olaylarını son dakika olarak geçen küresel medyanın katliam karşısında sessiz kalması çifte standardın belgesidir" dedi.

MİLAT/ ANKARA

Suriye'de Katil Esed rejiminin masum halka karşı kimyasal silah kullanmasının yankıları sürüyor. Katil Esed tarafından kimyasal saldırı sonucunda yüzlerce masum sivilin katledilmesine tepki gösteren Güneydoğulu İş adamları Platformu Temsilcisi Mahmut Çelik, "Gezi olaylarını son dakika olarak geçen küresel medyanın katliam karşısında sessiz kalması çifte standardın belgesidir" diye konuştu.

Esed'in değirmenine su taşıyorlar

Suriye'de Katil Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Guta Banliyösü'ne düzenlediği kimyasal saldırı sonrası kaydedilen görüntülere rağmen uluslararası arenanın sessizliğe gömülmesi tepki gösteren Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Kimyasal silahların geliştirilmesinin, üretiminin, stoklanmasının ve kullanımının yasaklanması ve bunların imhası ile ilgili sözleşmeler ortada iken Suriye'ye karşı ciddi yaptırımlar halen gündeme alınmamıştır. Dünya sessizliğe gömülmüş, Gezi medyası asıl şimdi çok yakındıkları gaz ile zehirlenmişlerdir. Kimyasal silahlar ile katledilen çocukların fotoğrafları ajanslardan servis edilirken, sosyal medyanın gündemi Suriye'deki vahşet olurken sessizliğe gömülen içimizdeki Basçılar ve küresel işbirlikçileri kaçacak delik aramışlardır."

Katliama ortak oldular

Yaşan dram karşında kafalarını kuma gömenlerin, 26 yıl önce 'Halepçe'de ki benzer bir soykırıma da sessiz kalarak taraflarını seçtiklerini söyledi. Çelik, "Sustukça vahşetin büyümesine, gazların zehrine ortak olmuşlardır. Aynı bugün Suriye'deki katliama ortak oldukları gibi" şeklinde konuştu.

Katliamları meşrulaştırma çabası

Dünyada yaşanan katliamlara karşı sessiz kalınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çelik, uluslararası camianın sadece Halepçe değil, Çeçenistan, Somali, Filistin, Pakistan, Afganistan, Bosna, Myanmar, Doğu Türkistan ve diğer mazlum ülkelerde yaşanan işgallere de sessiz kalarak katliamları meşrulaştırdığını ifade etti. Çelik, Batı'nın sahte demokrasi anlayışını dayatarak, çözümsüzlük ürettiğini de sözlerine ekledi.