Gezi Parkı olaylarını bitiren şiddet, yalanlar ve ilginç talepler oldu

Taksim Gezi Parkı'nda başlayan eylemler, hızla büyüyerek mevcut yönetimi hedef alan saldırılara dönüştü. Bu süreçte terör örgütünün bayrakları açıldı, yalan haberler yayıldı ve eylemler şiddet olayları yaşandı.

Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı'ndaki ağaçların başka yere taşınacağı gerekçesiyle hükümeti hedef alan olaylar, aradan geçen 8 yıla rağmen unutulmadı.

Ağaçların kesilmesi bahane edilerek başlatılan olaylarda çevreye zarar verildi ve Türk bayrağı yakıldı. Gösterilerde terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın posteri ile ve sözde KCK bayrağı asıldı.

Farklı grupların müdahil olduğu eylemlerde maskeli göstericiler, kaldırım taşlarını sökerek ve etraftan topladıkları korkuluk demirleriyle yollara barikat kurarak trafiği kapattı.

Eylemlerde kamu binaları, polis araçları ve ambulanslara zarar verildi, belediye otobüsü ve otobüs durakları yakıldı, yüzlerce iş yeri ve araca zarar verildi.

Beyoğlu Taksim'deki Gezi Parkı'nda 27 Mayıs'ta bir grubun ağaçların başka yere nakledileceği bahanesiyle başlattığı eylemler 8 Temmuz'a kadar sürdü.

Sosyal medyadan yalanlar yayıldı

Eylemlere bazı sanatçılar ve Cumhuriyet Halk Partisi de destek verdi.

Gezi eylemleri sürecinde şiddet giderek arttı. Ağaçlar için başlayan eylemler pek çok noktada polise şiddet eylemlerine dönüştü. Bununla birlikte sosyal medyadan pek çok yalan haber yayıldı.

Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da Taksim Dayanışması Heyeti'ni kabul ederek, taleplerini dinledi. Taksim Dayanışma Heyeti taleplerinde, Gezi Parkı'nın park olarak kalmasını isterken Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulmasını, 3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul projelerinin de iptal edilmesini istedi.

Yalan haberler, ilginç talepler ve şiddet olayları eylemlere olan güveni azalttı

Eylemlerin şiddete dönüşmesinin yanı sıra sosyal medyadaki iddiaların asılsız çıkması, eylemlere katılımı önemli derecede düşürdü. Taksim Dayanışması Heyeti'nin istekleri ise Gezi Parkı eylemlerinin ağaç meselesi olmadığı düşüncesini halk nezdinde güçlendirdi. Bu da, eylemlere olan desteğin azalmasında önemli bir etken oldu.

Taksim ve çevresinde akşam saatlerinde toplanan grupların eylemleri sürerken, Atatürk Havalimanı da tarihteki en önemli günlerinden birini gördü. Fas, Cezayir ve Tunus ziyaretinden dönen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamak için havalimanı önünde toplanan çok sayıda kişi Erdoğan'a destek verdi.

Erdoğan Gezi Parkı heyetini kabul etti

Birkaç gün sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili oluşturulan 11 kişilik heyeti kabul etti. Erdoğan'ın kabulü başka isimlerle de devam etti.

Erdoğan, 15 Haziran 2013'te partisince Ankara'da düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitinginde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir." ifadelerini kullandı.

Çevik Kuvvet ekipleri akşam saatlerinde eylemcilere müdahale ederek, Gezi Parkı'nın kontrolünü sağladı.

Halk da göstericilere tepki gösterdi

Bu tarihten sonra birçok şehirde "Milli İradeye Saygı" mitingi düzenlenirken, eylemler de bazı parklarda forum şeklinde devam etti.

Taksim Dayanışması'nın çağrısı üzerine Gezi Parkı'nda yine toplanmalar başladı. Taksim'e gelenlere polis müdahale etti. Bazı siviller de eylemcilere tepki gösterdi.

8 Temmuz'da park yeniden halka açıldı.

Yabancı basın manipülasyon yaptı

Gezi Parkı olaylarında en çok tepki çeken konular arasında yabancı medyanın konuyu işleyiş biçimi oldu. Pek çok yabancı medya kuruluşunun, olayları "Türkiye'de iç savaş var" gibi yansıtması tepki topladı. Uluslararası basın mensupları, canlı yayınlardaki manipülatif haberleriyle tepki gördü.