Gezi Parkı olayları sırasında İstiklal Caddesinde düzenlenen yürüyüş sonrası gözaltına alınan bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek'in de aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılandığı davada, kararını açıklayan mahkeme tüm sanıkların beraatine karar verdi.
Geçtiğimiz günlerde davayı karara bağlayan mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.
Gezi olayları sürecine değinilen gerekçeli kararda yapılan çağrıların ardından çok sayıda kişinin Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi, Tarlabaşı Bulvarı ve bunlara çıkan sokaklarda geniş bir alanda toplandığı hatırlatıldı.
Dava konusu sanıkların birbirlerini tanımadıkları ve sosyal medyadaki çağrı üzerine toplandıkları aktarılan gerekçeli kararda, "Bu toplanma bir araya gelmenin anlatımdaki neden çerçevesinde barışçıl olmadığını söylemek mümkün değildir . Avrupa sözleşmesinin 11 maddesinde 'herkes barışçıl olarak toplanma hakkına sahip olduğu için önceden bir alınma zorunluluğu bulunmadığı' ifade edilmiş AHİM kararlarında bu hak teslim edilmiştir sözleşmelere bağlılık kuralı nedeniyle demokratik bir toplumun temeli olarak ifade edilmiştir" denildi.
Sosyal medyada çağrı ve bildirimlerin başlangıcındaki amacının meşru olduğu vurgulanan gerekçeli kararda, sanıklarda ele geçirilen gaz maskesi, baret gözlükleri, eldiven ve yüz kapamaya elverişli kumaş parçalarının saldırı aleti olmayıp savunma amaçlı olduğu aktarıldı.
Şüphenin sanıklar yararına yorumlanmasının evrensel bir kural olduğuna değinilen gerekçeli kararda, sanıkların dava konusu suçu işlediklerinin sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği belirtildi.
İDDİANAMEDEN
Gezi olayları sırasında gözaltına alınan 20 şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanmıştı. Savcısı Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan iddianamede, bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek hakkında "görevi yaptırmamak için direnme" ve "2911 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından 1 yıl 2 aydan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. İddianamede, aralarında İtalyan uyruklu fotoğrafçı Mattia Cacciatori'nin de bulunduğu 19 sanığın ise "görevi yaptırmamak için direnme", "2911 sayılı kanuna muhalefet", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "ulaşım aracının hareket etmesini engellemek" suçlarından 1 yıl ile 17 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmaları istenmişti.