1. Bölüm: Darbe ve Olağanüstü Hal Uygulamaları Sona Erdi
Gezi olaylarını provoke ederek ülkeyi iç savaşa sürüklemek isteyen yapılar, ülkede on yılda yaşanan değişimi ve demokratikleşmeyi hiçe sayarak "Türkiye'de demokrasi, insan hakları, adalet ve özgürlük yok" diyerek uluslar arası lobi oluşturmaya gayret etmeye başlaması üzerine değişim ve dönüşümü gözler önüne seren reformları yazmaya başlıyoruz.
Dev adımlar
AK Parti iktidarının daha 12. gününde "Olağanüstü Hal" uygulamasına son verildi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) önce sivilleştirildi, ardından tamamen kaldırıldı. Ve 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştirenlerin sorumsuzluğunu hükme bağlayan, Anayasanın geçici 15'inci maddesi yürürlükten kaldırıldı. Darbe dönemlerinden kalma ve askeri vesayet ürünü "Milli Güvenlik" dersleri lise müfredatından çıkarılırken, adları askeri darbelerle anılan ve millet hafızasında kötü çağrışımlar yapan Mustafa Muğlalı ve benzeri kişilerin isimleri kışla, cadde ve okul gibi mekanlardan kaldırılarak toplum askeri müdahalelerin psikolojik etkilerinden arındırıldı.
Darbelerle hesaplaşma
Öte yandan milli gün ve bayramlarımızla ilgili törenlerin formatı değiştirildi. Bayramlar halka mal edildi ve sivilleştirildi. Batı Çalışma Grubu'nun devamı niteliğindeki Başbakanlık Takip Kurulu'nun çalışmalarına son verildi. Darbe dönemleri ise TBMM'de kurulan komisyonlarda incelemeye alındı. Ayrıca darbe süreçlerine yönelik yargılamalar başladı.
Devlette şeffaflaşma
Tabi en önemlisi Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sivilleştirildi. Demokratik ve Şeffaf Devlet Anlayışı Getirildi. Devlet protokolü de yeniden düzenlendi. Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin yasal değişiklik yapılırken, Bilgi Edinme Yasası'yla, vatandaşın kendisi veya devlete ait bilgilere ulaşması yasal hale getirildi. Uuzun süreden bu yana konuşulan Kamu Denetçiliği Kurumu kuruldu. Her vatandaşa, kamu denetçisine başvuru hakkı getirilerek idarenin demokratik denetiminin önü açıldı. Türk Ceza Kanununda yer alan rüşvet, irtikap, görevi kötüye kullanma gibi suçlar, başta AB İlerleme Raporları olmak üzere uluslar arası belgelerde yer alan görüş ve tavsiyeler doğrultusunda ele alınarak yeniden düzenlendi.
Tutuklama tedbirinde ölçü
Temel Hak ve Özgürlüklere ilişkin varolan güvenceler de geliştirildi. Bu kapsamda adli kontrol uygulamasının kapsamı genişletildi. Tutuklama sebeplerinin varlığına rağmen şüphelinin tutuklanması yerine adlu00ee kontrol altına alınmasına karar verebilme imkanı genişletilerek adli kontrol gerçek anlamda bir tutuklama alternatifine dönüştürüldü. 3. Yargı Paketiyle de üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili tutuklama kararı verilemeyeceği öngörülerek tutuklama yasağı genişletildi. Tutuklamaya, tutuklamanın devamına ve tahliye isteminin reddine dair kararların, somut olgularla gerekçelendirilmesi zorunluluğu getirildi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 101 inci maddesinde yapılan değişiklikle ise, tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda, kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenlerinin varlığı ile tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerektiği vurguladı.
Anadile özgürlük
Vakıflar Kanunu da bu süreçte yenilendi, cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinimleri önündeki engeller kaldırıldı, izin prosedürü basitleştirildi. Eskiden Türkiye'deki azınlık cemaatlerine ait olup, sonradan çeşitli nedenlerle Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi adına kaydedilmiş taşınmazların yeniden bu vakıflara iadesi sağlandı. Anadilin kullanımına yönelik anlamsız yasaklar kaldırıldı. Anadili öğrenmek ve anadilde yayın yapmak mümkün hale getirildi. Savunma hakkının genişletilmesini sağlamak amacıyla kişinin kendini daha iyi ifade edeceği dilde savunma hakkı tanıyan Tasarı da hazırlandı. Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle ise, vatandaşların günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin mevcut kurslarda öğrenimine imkan sağlandı. Ayrıca Türkiye'de eğitim ve öğretimi yapılacak yabancı dillerin tespitinde Milli Güvenlik Kurulunun görüşünün alınması gerektiğine ilişkin hüküm madde metninden çıkarıldı.
Sendikal haklar
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununda yapılan düzenlemelerle, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ertelenmesi yahut yasaklanması hususlarındaki idari takdir sınırlandırıldı. Ayrıca erteleme yahut yasaklamada süreler kısaltılmış, "suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike" kriteri getirilerek de takdir yetkisinin kullanımı somut kriterlere bağlandı. Sendikal haklar güçlendirildi, memurlara toplu sözleşme hakkı tanındı. Örgütlenme özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi için Dernekler Kanunu yenilendi. Dernek kurma kolaylaştırıldı, tüzel kişilere de dernek kurabilme imkanı tanındı. Kişiye bağlı dernek kurma yasağı kaldırılmış ve üniversite öğrencilerine öğrenci dernekleri kurma konusunda daha geniş imkanlar verildi.
Kişisel veriler koruma altında
Ve Kişisel verilerin Anayasal koruma altına alınması sağlandı. "Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine gerekli olan açık ve her derecede gizli bilgi ve belgeleri sürekli veya istenildiğinde vermek zorundadırlar" şeklindeki 19. madde hükmü yürürlükten kaldırılarak, özel hukuk tüzel kişileri açısından Anayasanın 20. maddesinde öngörülen özel hayatın gizliliği ve 22. maddesinde düzenlenen haberleşme hürriyetinin gereklerine uyum sağlandı.
Seçme ve seçilme hakkı
Partisinin kapatılmasına sebep olan milletvekilinin, milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırıldı, seçme/seçilme hakkı güçlendirildi. Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle, siyasi partilerin daha özgürce örgütlenebilmelerine imkan tanındı.
Çocuklar ve kadınlar unutulmadı
Çocuk hakları Anayasal güvenceye kavuşturuldu ve Çocuk Ceza Adaleti Sistemi geliştirildi. Çocuklara özel ceza infaz sistemi getirildi. Suça itilen çocukların cezalandırılmalarından çok eğitilmeleri, topluma kazandırılmaları ve himayelerini esas alan bir uygulamaya geçildi. Başta kadın ve çocuklar olmak üzere dezavantajlı sosyal gruplar lehine pozitif ayrımcılık yapılabilme imkanı anayasal dayanağa kavuşturuldu. Kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele etmek ve koruma tedbirlerinin daha hızlı ve etkin uygulanmasını sağlamak amacıyla soruşturma ve tedbir talebinin ilgili mahkemeye iletilmesi ile verilen kararların infazının anılan mevzuatın konuluş amacına uygun, etkin ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesinin sağlanmasına yönelik özel bürolar kurulacaktır. Bu kapsamda Ankara Adliyesi'nde pilot uygulamaya geçildi. Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişikliklerle de, çocuklar lehine düzenlemeler yapılarak, yargılama güvenceleri getirildi.
Tazminat komisyonu
AİHM gündeminde bulunan, geçmişteki yargılama sürelerinin uzunluğuna bağlı şikayetler nedeniyle mağduriyetlerin giderilmesi ve tazminat taleplerinin karşılanması amacıyla "Tazminat Komisyonu" kurularak sorunun çözümü için etkili bir iç hukuk yolu oluşturulmasını öngören Tasarı Meclis gündemine girdi. Tasarı kanunlaştığında ülkemizde bu doğrultuda mağduriyeti olanlar kurulan komisyona başvurup zararlarının giderilmesini isteyebilecekler.
Yarın: Bireysel başvuru hakkı, Eylem Planı, Temel Hak ve Özgürlükler