Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı ziyaretlerinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde gençlerle buluştu.
Erbaş, burada yaptığı konuşmada, son zamanlarda ortaya çıkan bazı kavramlar ve iddialar bulunduğunu söyledi.
"Deizm çok enteresan bir tuzaktır" Ateizmin kavram olarak bilindiğini ancak deizmin son dönemde gündeme geldiğini anlatan Erbaş, "Ateizm Tanrı'yı da dini de her şeyi inkar etmek ama deizm çok enteresan bir tuzaktır. Bu tuzağa gelme noktasında olan arkadaşlarınız olursa onları uyarınız." diye konuştu.
'Tanrı var ama Tanrı ile benim aramda kimse yok' diyen bir anlayışın, peygamberi, vahyi, melekleri, kitabı inkar ettiğine vurgu yapan Erbaş, şunları söyledi:
"Kendi aklıyla güya Tanrı'yı bulacakmış, Tanrı da o anlayışa göre, özellikle Allah demiyorum bakın çünkü böyle bir felsefeyi anlatırken yüce Allah kavramını da kullanmaktan sakınırım. Güya Tanrı da insanı yaratmış kenara çekilmiş. Böyle bir anlayışla ortaya çıkanlar var. Esasında bu Müslüman gençleri, Müslümanları, misyonerlik faaliyetlerini duymuşsunuzdur; 'Onları doğrudan doğruya kendi dinimize çekmektense önce Müslümanlıktan biraz uzaklaştırın, ondan sonra zaten o gelir' tuzağıdır bu. Bu tuzağa bizim hiçbir Müslüman gencimizin gelmeyeceğini biliyoruz. Peygamber aşığı bir milletiz biz. Muhammed deyince hemen ona salat ve selam getiren bir milletin mensuplarıyız. Onun için bu 'izm'ler hiçbir şekilde bizim milletimizde yer bulamaz ama bunun için de uyanık olmalıyız. Çok iyi okumalıyız."
Okul öncesi din eğitimi Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde 3 bin öğrenciyle başlanan pilot uygulamada, 4-6 yaş grubu Kuran kurslarında şu anda 150 bine yaklaşan öğrenciye okul öncesi eğitim verdiklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Onlara Kuran öğretip de sureler okutmuyoruz. Kendi yaşlarına göre, Peygamberimizin ifadesiyle, 'Onların akılları hangi konuları almaya müsaitse' ona göre programlar yapıyoruz. Bunun için en fazla sıkıntı çektiğimiz konulardan biri okul öncesi eğitim formasyonuna sahip öğretmenlerimiz yok. Bunun için ilahiyat fakültelerine, YÖK'e müracaat ettik. İlahiyat fakültelerinde okul öncesi din eğitimi bölümlerinin açılmasını YÖK'ten istiyoruz. Üniversitelerde eğer ilahiyat fakültesi öğrencilerimiz, eğitim fakültelerinin okul öncesi bölümlerinde, eğitim fakültesi okul öncesi eğitimi bölümü öğrencileri ilahiyat fakültelerinde çift ana dal yaparlarsa ya da ilahiyat öğrencileri eğitim fakültesi çocuk gelişimi bölümlerinde, çocuk gelişimi öğrencileri ilahiyat fakültelerinde çift ana dal yaparlarsa bizim için o kadar önemli olacak ki oradan mezun olan hem ilahiyat fakültesinden hem de okul öncesi eğitiminden diplomasını alan öğretmenlerimiz, Diyanet İşleri Başkanlığına gelirlerse onların görevleri hazır. Buna çok ihtiyacımız var."