Geleneksel İslam'ı değiştirdiler!

'Al-Muallim' albümüyle büyük bir çıkış yaptıktan sonra 'Hasbi Rabbi' şarkısıyla İslam Dünyası'nın müzik piyasasında bir numaraya yerleşen Azeri asıllı müzisyen Sami Yusuf konser vermek için Türkiye'ye geldi. Ünlü müzisyenin yoğun programından bize ayırdığı süre içerisinde, hakkında merak edilenleri konuştuk.

Röportaj: Özlem DOĞAN

https://twitter.com/ozle_dogan

ENTELEKTÜEL YAŞAMI TERCİH EDERİM

Times Dergisi sizi İslam dünyasının en büyük Starı seçti. Geniş bir coğrafyada tanınıp sevilmek ve ünlü bir dergi tarafından da bunun onaylanması bu nasıl bir duygu?

Bu etiket yedi yıldır üzerimde fakat ben kendimi böyle görmüyorum. Böyle bir yaşam tarzımda yok. Starlar kadar albüm çıkarmıyor ve konser vermiyorum. Ayrıca ben entelektüel yaşamı tercih ediyorum. Benim için yardım işlerinde bulunmak çok daha önemli.

HERŞEY PARA VE İDOLLEŞME

İslam dünyasında bu kadar uzun süre kalıcı olabilen bir müzisyen olmazken sizin bu kadar sevilip benimsenmenizin nedeni nedir?

Benim maceram biraz farklı başladı. Birçok yerde eğitim aldım. Babam tarafından da bir eğitimden geçtim. Doğu ve Batı müzik eğitimi gördüm. Makam ve klasik Azeri müziğini öğrendikten sonra on dört yaşında ilk ritmimi yaptım. On sekiz yaşına geldiğimde 'ben bu endüstriden çıkmak istiyorum' diye Allah'a bir dua ettim. Çünkü burada hiçbir şey sanatla ilgili değildi. Her şey idolleşme, para ve ticaretten ibaretti.

LADY GAGA VE RİHANNA KALİTESİZ

İçinde bulunmak istemediğinizi söylediğiniz müzik piyasasının popüler sanatçıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce müziğe katkıları nelerdir? Tanınmadan önce popüler olmayı hiç düşünmüş müydünüz?

Mesela örnek vermek gerekirse Lady Gaga ve Rihanna'ya baktığınız da müzikal ve sanatsal anlamda bir kalite göremezsiniz. Bana göre bunların hepsi müzik dışında her şeyi ifade ediyordu. Bence başarıları müzik ya da sanat değil, başka türlü başarılardan ibaret. Bunun arkasında çok ciddi bir endüstri ve para var. Bu yüzden bu ortamda olmak istemedim. Bir gün arkadaşlarım bana, "tek bir şarkı yap ve Peygamberimizi anlatsın" dedi. Ben de muallim adlı şarkıyı besteledim ve maceram böyle başladı. Oysa albüm yapmak ya da konserlere çıkmak gibi bir şey düşünmüyordum. Her şey nasip.

TÜRKÇE KALBİME YAKIN BİR DİL

Albümünüzde genelde Türkçe şarkılar mevcut. Özellikle son albümünüzde bu daha çok göze çarpıyor. Neden Türkçe?

Türkiye benim için çok önemli ve benim annem Azerice konuşur. Bizim ailenin ana dili Azericedir. Sonuçta Azerice Türk kökenli bir dildir. Yüzde doksan Türkçesi uyuşur. Sadece lehçelerimiz farklıdır. Mesela Erzurum'daki insanlar Azerice konuşanlarla çok iyi anlaşır. O yüzden Türkçe benim kalbime çok yakın bir dildir. Zaten bizim lisanımız birbirine geçmiş, kaynaşmıştır.

BENİ KENDİ TARAFLARINA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR

Birazda ülkemizden bahsedelim. Türkiye'de kaldığınız zaman içinde olumlu ya da olumsuz nelerle karşılaştınız?

Ben optimist bir insanım. Çok büyük bir problem olmadığı sürece olumsuzluk hissetmem. Türkiye hakkında her şeyi olumlu buluyorum ama olumsuz olarak nitelendirebileceğim tek bir sıkıntı var oda; nereye gidersem gideyim beni bir yerde bulundurmaya çalışıyorlar. Beni politik partiler bir yere çekmeye çalışıyor. Cemaat kendi tarafına çekmeye çalışıyor. Politik amaçlarla kullanmaya çalışıyorlar. Ben bağımsız sanat yapan bir müzisyenim. Başka hiçbir amacım olmadığı halde bunun dışında beni her yere götürmeye uğraşıyorlar.

GELENEKSEL İSLAM'I DEĞİŞTİRDİLER

Müslüman bir sanatçı olarak İslam dünyasının halini nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle Suriye konusunda neler söylemek istersiniz?

Şu an Müslümanlar çok zor bir zamandan geçiyor. Bu sorunun çok filozofik ve entelektüel sebepleri mevcut. Esasen durum çok açık. Geleneksel İslam'ın yerine değiştirilmiş bir İslam var. Burada Vahhabiler ya da politik oyunların oynandığı, cemaatlerin grupların vs İslam'ından bahsetmiyoruz. Gerçekten anne ve babamızın bize yaşatmaya çalıştığı İslam'dan bahsediyoruz. Bu tip şeyler her zaman devam edecek ama kalıcı anlamda bakıldığı zaman değişik ekollerin hepsi yok olacak. Baktığınızda extrem noktalara gelen insanlar bir noktadan sonra kabul görmeyecekler. Bunların dünyada yaşayacak yerleri yok çünkü bunlar canavar ve çılgın insanlar. Sonuçta adalet varsa -ki Allah'ın adaleti var- bu insanlar belli bir zaman sonra yok olacak ve bizler gerçek İslam'a ulaşacağız.