Davutoğlu, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davanın dördüncü celsesini takip etmek üzere Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geldi.
Duruşma salonunda davayı takip etmesinin ardından çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "Aslında bu dava, alçakça yapılan bir cinayetin şahsi hukuk davası değildir. Bu dava Türkiye'de gerçekten bağımsız yargının olup olmadığını da ortaya çıkaracağı bir kamu davasıdır." diye konuştu.
Bir akademisyenin gün ortasında Ankara'da alçakça bir saldırıyla hayatını kaybettiğini ifade eden Davutoğlu, geçen 18 ayda ailenin büyük acılar yaşadığını belirtti.
Bu meselenin asla bir kişinin öldürülmesiyle ilgili adli bir soruşturma olmadığını söyleyen Davutoğlu, "Bilsinler ki bu davanın doğru takipçisi olmaya devam edeceğiz. Hem siyasi anlamda hem de hukuki anlamda. Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletidir. Nasıl bir şahsi husumet ki, nasıl bir alacak verecek davası ki iki kişinin, bilemediniz üç kişinin arasında olması gereken bir meselede 22 kişi yargılanıyor. Her şeyden önce bu tiyatroya bir son vermek lazım. Söz konusu olan, husumet dolayısıyla bir insanın hayatını kaybetmesi değil, Türkiye'de hukukun var olup var olmadığı meselesidir." ifadelerini kullandı.
"Ortada örgütlü bir cinayet var"Ayşe Ateş'in yaptığı açıklamalarda MHP yöneticilerine atıfta bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Sayın Ayşe Ateş hanımefendi, açıklamasında da vurguladığı gibi açık bir şekilde Milliyetçi Hareket Partili bazı yöneticilere atıfta bulunmuştur. Hiçbir insan en yakını olan eşinden daha fazla bilgiye sahip değildir. Sinan Ateş'in bugün kardeşinin ifadesini de dinledik. O kadar çok tehdit almışken, hatta örtülü saldırı hazırlıklarına muhatap olmuşken sıradan bir husumet davasına bunu indirgemek hukukla ve Türk insanının aklıyla alay etmektir. Ortada örgütlü bir cinayet var. Örgütlü cinayetin eğer bugün hesabı sorulmazsa yarın devlet içine sızmış çetelerin başka ne tür cinayetlere sebebiyet vereceğinin önü alınmaz."
Bugün verilen ifadelerin çok dikkatli incelenmesi gerektiğini aktaran Davutoğlu, isimleri geçen iki üst düzey MHP yöneticisinin de mutlaka davada ifade vermesi gerektiğini söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi camiasını tenzih etmek ve bir camiayı kolektif olarak suçlamamak gerektiğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bir camiayı kolektif olarak suçlamak doğru değildir. Ama eğer bir camianın içine böylesine yapılar nüfuz etmişse o camia kendisini arındırmakla mesuldür. Çünkü bahsi geçen kişi herhangi bir kişi değil o camianın en önemli isimlerinden biridir. Aksi takdirde bu işin önü alınamaz. Bugün bu mahkeme heyetinin alacağı karar Sinan Ateş'in katillerinin cezalandırılması ile neticelenmeyecek. Aynı zamanda Türkiye'de hukukun var olduğunu ve bundan sonraki olacak olan bazı cinayetlerin de önünü kesecektir."
Sinan Ateş'in bütün yakınlarına da seslenen Davutoğlu, "Kim ne derse desin hiç yalnız değilsiniz. Biz Gelecek Partisi olarak bütün hukuk kadrolarımızla burada olmaya devam edeceğiz. Ben de bütün bu meseleleri yakından takip eden, geçmişte devlet sorumluluğu üstlenmiş bir akademisyen olarak bir akademisyen dostumun, kardeşimin davasını takip edeceğim." diye konuştu.