RÖPORTAJ: METİN ACIPAYAM
“Bir Batılı Masalı Shakespeare” kitabıyla Shakespeare üzerine okumalarını sürdüren Mehmet Kurtoğlu ile Shakespeare’in Venedik Taciri oyunu üzerinden Soykırım, Yahudilik ve Antisetizmi konuştuk. Bu oyun ışığında Gazze katliamını Yahudiliği ve antisemitik olarak tanımlanan Shakespeare’in Yahudilere bakışını değerlendiriyor. Shakespeare bu eseriyle bundan 450 yıl önceki Yahudi düşünüş ve davranışını ortaya koymuştur. Venedik Taciri üzerinden yapılan bu röportajı Yahudilerin zihniyet olarak dünden bugüne değişmediğini gösteriyor.
-Gazze’deki Siyonist Yahudilerin katliamlarının devam ettiği bir süreçte bir Shakespeare okuyucusu olarak Venedik Taciri oyunu hakkında neler söylersiniz.
-Shakespeare özellikle trajedilerinde işlediği konuları belli bir tez üzerine inşa eder. O oyunlarını yalnızca eğlendirmek için değil, belli bir tezi ortaya koymak için kaleme almıştır. Ve her oyununda çok güçlü tezler ileri sürmüştür. Zaten Shakespeare’i Shakespeare eden de budur! Shakespeare’in bu bağlamda Hamlet, Kral Lear, Atinalı Timon, Venedik Taciri dikkat çekicidir. Hamlet’te delilik ile deha arasındaki ince çizgiye, Kral Lear’de iktidar ve güce, Atinalı Timon’da servetin kullanımını, Venedik Tacir’inde ise Yahudi-Para ilişkisini acımasızlık üzerinden işler. Aslında oyunun ana fikri Yahudi-para ilişkisi olsa da gerçekte Hıristiyanlığın Yahudiliğe bakışını görürüz bu oyunda. Venedik Taciri’ndeki kahramanların hepsinin Shylock’a olumsuz bakışı bunu doğrulamaktadır. Oyunun yazıldığı tarihlerde Avrupa’da güçlü bir antisemitizm vardır. Mina Urgan’ın yazdığına göre o yıllarda Londra’da Yahudiler pek yoktur, sonradan gelmişlerdir. Ancak anlatılan hikayeler, efsaneler, masallar antisemitiktir. Yahudilerin kan içen, çocukları iğneli beşikte sallayan varlıklar olduğu anlatılmaktadır. Tabi Yahudiler hakkındaki bu anlatılar bugün efsane veya hikâye olarak kabul görse de gerçekte bunların altında gizlenmiş bir hakikat yatar. Çünkü efsaneler hakikatlerden nüveler taşırlar. Bir atasözünde olduğu gibi “ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” Ki Venedik Taciri’ndekiShylock’unAntonio’nun bedeninden bir kilo et kesip almak için can atmasıyla, bugün Natenyahu’nunGazzelileri bombalarla öldürmesi arasında bir fark yoktur. İkisi de Tevrat’tan beslenmiştir. Ayrıca bu oyunun yazıldığı dönemde Kraliçe Elizabeth’in Yahudi hekiminin onu zehirlendiğine inanılmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında Shakespeare’in olumlu bir Yahudi karakteri yaratması mümkün değildir. Çünkü o dönemin Hıristiyan dünyasında güçlü bir antisemitizm vardır. Yahudilerin ötekileşmeden birlikte yaşadıkları yer İslam coğrafyasıdır. Venedik Taciri’ninShylock’u Shakespeare’in bugün dahi tartışılan kahramanlarından biridir. Shylock trajik bir kişilik midir yoksa komik bir kişilik midir? Shakespeare’in bu oyununu komedyaları arasında değerlendirirler. Aslında bana göre Shylocktraji-komik bir kişiliktir. Tıpkı Hamlet’in tam olarak bir çerçeveye oturtulmadığı gibi Shylock da bir çerçeveye oturtulmamıştır. Venedik Taciri’nin antisemittik bir oyun mudur yoksa Yahudilere olumlu bakan bir oyun mudur? Mina Urgan oyunda geçen bir tirattan hareketle Shakespeare’in Yahudilere antisemittik bakmadığını söylüyor. Ayrıca komik bir karakter yaratmak istemiştir. Ancak bu karakter gülünecek mi yoksa ağlanacak bir kişilik mi çok da belli değildir. Shakespeare Yahudi Shylock’u hem acınacak hem gülünecek şekilde tasvir etmiştir. Bana göre Shakespeare bu oyununda antisemittik bir karakter yaratmıştır. Hatta Mina Urgan’ın Shakespeare’in Yahudilerle yakın teması olmadığı için onları tanımadığını söylemesi bana inandırıcı gelmiyor. Shakespeare Kitab-ı Mukaddes’i okumuş, ondan Kral Lear’i yaratmış adamdır. Zaten Kitab-ı Mukaddes’i, İncil’i okuyan bir kişinin Yahudileri tanımaması mümkün değildir. Shakespeare Yahudileri tanıyarak bu oyunun yazmıştır. Ayrıca birkaç yerde Shylock’u tanımlarken “cıfıt” sözcüğünü özellikle kullanmıştır. “Cıfıt” bilindiği üzere Yahudileri aşağılamak için kullanılan bir sözcüktür. Bu sözcüğü kullanan Shakespeare’in Venedik Taciri oyunun antisemittik olmadığını söylemek abesle iştigaldir. Sırf bu yüzden Yahudiler Shakespeare’den hoşlanmazlar.
-Oyundaki kötü adam neden bir ‘Yahudi’dir’? Acaba ona atfedilen kötücül sebep, Yahudi olmasından mı kaynaklanıyor?
-İbni Haldun’un insan coğrafya ilişkisi üzerine sayfalar dolusu anlatımından özetle Tanpınar’ın “coğrafya kaderdir” sözünü ben, “karakter kaderdir” diye değiştirmek istiyorum. Karakter genetiktir. Genetik bencildir. Kendini yaşatmak için nesilden nesile aktarır. Biz buna soy, diyoruz. Toplumların da bir genetiği bir karakteri vardır. Bu karakter yalnızca genetikle oluşmaz, onun yanında bir de inancı eklemeliyiz. Karakter ve inanç kişileri ve toplumları şekillendirir. Korkak bir adamdan cesur bir kişilik, cimri bir insandan cömert bir kişilik yaratamazsınız. Korkaklık, cimrilik, cesaret vs. özellikler karakterle ilgilidir. Yahudilere baktığımızda döle ve kana dayanan bir ırk olduklarını görürüz. Bir de buna Tevrat’ın mesajlarını eklerseniz bugünkü Yahudi karakterinin nasıl şekillendiğini görürsünüz.
GAZZE SOYKIRIMI YAHUDİLERE NEFRET OLARAK DÖNECEKBugün dahi egemen anlayış Yahudilerin çoğunlukla kötü insanlar olduğuna inanılır. Bunun birçok nedeni vardır. Yahudilerin tutum ve davranışları da bunu beslemektedir. Örneğin Natenyahu’nun Gazze’de yapmış olduğu katliam, belki kendilerine bir zafer getirebilir ama Yahudilere olan nefreti çoğaltır. Ki bugün bütün dünya Siyonist Yahudilere nefret beslemektedir. Yahudilik döl ve inançtır. Birincisi inançlarının döle/kana dayanması. İkincisi kutsal bir kitap olmasına rağmen, sonradan bozulan Tevrat’ta zikredilen kötü mesajlar. Örneğin faizin Yahudiler arasında haram, başkalarına helal sayılması. Bakirelerin temiz, dul kadınların kirli olması. Düşmanlarını daima kurnazlık ve hile yenmeleri için teşvik etmesi. Gerektiğinde Yakup gibi tanrı ile güreşip onu yenmesi. Birbirlerini kandırmaları. İbrahim kıssasında olduğu gibi yalan söylemeyi meşru saymaları. Ensest ilişkinin yaygın olması vs. Bütün bunlardan iyi bir insan karakteri çıkmaz. Karakter ve inanç davranışı belirler. Bir de yüzyıllar boyu devletsiz, dışlanmış, ezilmiş yeryüzünde gezdiklerinden dolayı komplekslidirler. Kompleksleri onları hırslı ve acımasız yapmıştır. Cemil Meriç’in güzel bir sözü var; “Sezar tecavüze uğramasaydı Sezar olmazdı” diye. Bu şu demek bir topluma zulmetmek istiyorsan mazlumu iktidara getiriniz. Sezar tecavüze uğramış ama Roma’ya ve düşmanlarına kök söktürmüştür. Kendisin esir alan korsanlara diyet ödeyip kurtulmuş, ardından hepsini öldürmüştür. Yahudiler de, örneğin II. Dünya savaşında soykırıma uğramış, mağdur olmuş ama bugün Filistin topraklarında dünyanın en acımasız işkencelerini, en zalim katliamlarını yapmaktadırlar. Shakespeare’in Venedik Tacir’inde kötü bir karakter olarak Yahudi Shylock’u yaratması anlamsız değildir.
HIRİSTİYANLARA GÖRE YAHUDİ; HZ. İSA’NIN KATİLİDİRBilindiği üzere Hıristiyanlar Hz. İsa’yı çarmıha Yahudilerin gerdiğine inandığı için sevmezler. Bugün onların dost olmalarına bakmayınız. Her Hıristiyan’ın bilinçaltında Yahudi, İsa’nın katilidir. Bunu Hıristiyan inancı söyler. Shakespeare hem bu inançla yetişmiş hem çocukluktan olgunluğa kadar Yahudiler hakkında hikayeler, efsaneler, birtakım olaylar duymuştur. Venedik Taciri’ni yazarken bütün bu birikimden faydalanmıştır. Yahudi-para ilişkisi, Yahudi-ezilmişlik ilişkisini çok güzel anlatılmıştır. Marksizm’in fikir babası Marks Yahudi’dir. Komünizmi bir Yahudi’nin icat etmesi anlamlıdır. Çünkü parayı yani Kapital’i çok iyi bilmektedir. Parayı bilmemiş olsaydı Marks kapitali yazamazdı.
-Eserde geçen Hristiyan karakter Antonio hakkında görüşleriniz neler? Bu karakterin ‘iyi seçilmesinin’ nedeni nedir?
-Aslında Antonio Shakespeare’in en silik, en gölgede kalan karakteridir. Herkes Venedik Taciri denildiğinde kitaba adını veren tacirin Shylock olduğunu sanır. Oysa gerçekte Venedik Taciri Antonio’dur. Ama oyunda bütün hikâye Shylock üzerine inşa edildiği için herkes Venedik Taciri’ninShylock oldunuz sanır. Antonio birkaç perdede görünür o kadar. Hıristiyan bir tüccardır, Venediklidir. Çok iyilik sever, cömert bir kişiliktir. Dostu arkadaşı için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Aynı zamanda antisemittik bir kişiliktir. Her yerde Shylock’u aşağılar, üzerine tükürür. Düşman görür. Shylock Yahudiliği, Antonio ise Hıristiyanlığı temsil eder. Bu iki kişinin şahsında Yahudi- Hıristiyan zihniyetini okumak mümkündür. Shakespeare Antonio karakteriyle gerçekte Hıristiyanların Yahudilere bakışını vermek istemiştir. O dönemde Antonio Yahudilere nasıl bakıyorsa, bütün Hıristiyan alemi de aynı şekilde bakmıştır.
-Shakespeare Yahudi düşmanı mıydı?
-Shakespeare için kadın düşmanı ve Yahudi düşmanı tanımlamaları yapılmıştır. Özellikle Yahudi düşmanı olduğunu söyleyenler Venedik Taciri oyunun örnek gösterirler. Kadın düşmanı olarak görenler ise kadınları zaaflarıyla anlatmasından dolayı bu tanımlamayı yapmışlardır. Shakespeare’in Yahudi düşmanı olup olmadığını kesin olarak söylemek mümkün değildir. Ancak yaşadığı dönemde toplum Yahudilere nasıl bakmışsa Shakespeare de öyle bakmıştır. Venedik Taciri oyunun bir tiradında Shylock’un dilinden “Neden böyle yaptı? Ben Yahudi olduğum için. Bir Yahudi’nin de gözleri yok mu? Bir Yahudi’nin de elleri yok mu? Uzuvları, boyutları, duyuları, sevgileri, tutkuları yok mu? Bir Hıristiyan’ı besleyen besin onu da beslemiyor mu? Aynı hastalıkları çekmiyor mu? Aynı silah onu da yaralamıyor mu? Aynı kış onu üşütmüyor mu? Aynı çarelerle şifa bulmuyor mu? Aynı kış onu üşütmüyor mu? Aynı yaz onu ısıtmıyor mu? Derimizi deldiğimiz zaman kanamıyor mu? Bizi gıdıkladığınız zaman gülmüyor muyuz? Bizi zehirlediğiniz zaman ölmüyor muyuz?” diye yazar. Bunlar gerçekten insani cümleler. Ancak bu cümleleri kuran Shylock, hemen ardından Antonio’dan intikam almak için can atar. Ki mahkemeye çıktığında verdiği paranın iki üç katı kendisine teklif edildiği halde, parayı değil de Antonio’nun canından bir kilo et parçası kesip almak ister. İntikam almayı yeğler. Onun etinden bir kilo koparma hakkından vazgeçmez. Bu da onu kötü insan yapar. Bu eseri Shakespeare yazmıştır. Ancak ondan önce “TheJew” yani “Yahudi” adlı bir oyun sergilenmiştir. Yine o devrin Shakespeare’den daha ünlü oyun yazarı Marlow’da “Malta Yahudisi” adlı bir oyun kaleme almıştır. Anlaşılan Ortaçağ’da Hıristiyanlar Yahudileri bir sorun olarak görmüşlerdir. Bugün o sorun devam etmesine rağmen, Avrupa geçmişini unutmuş, Yahudi’nin Gazze’deki katliamına ortak olmuşlardır.
-Shakespeare Shylock’u tam olarak nasıl tasvir edilmiştir?
-Shakespeare’in Venedik Taciri oyunu komedi boyutu ağır basan bir oyun. Shylock’un aşağılanması, kızının kaçması, servetini kaybetmesi gülünç değil dramatiktir. Bence Shakespeare bilinçli olarak bu oyunu komedi olarak ele almıştır. Bilindiği üzere Aristoteles “trajedi soylu, komedi soysuz sanattır” der. Shakespeare de bir Yahudi’yi anlattığı bu oyunda komediyi seçerek gerçekte kendilerini soylu gören Yahudileri aşağılık sınıfın sanatı olan komediyle anlatmaya çalışmıştır. Bu oyunu trajedi olarak kaleme almış olsaydı Shylock bir saygınlık kazanacaktı. Ancak onu gülünç bir şekilde, zavallı ve aşağılanan bir mahluk olarak tasvir etmiştir. Antonio’nun yüzüne tükürmesi, tekmelemesi, mahkeme sahnesinde kızını, servetini kaybedip aptal ve ahmak bir şekilde mahkemeden ayrılması olumlu şeyler değildir. İlginçtir Avrupa’da Venedik taciri oyunun pek fazla oynanmamıştır. Ayrıca oynandığı yerde içeriğinemüdahale edilmiştir. Venedik Taciri’nin en özgün hali hitler Avrupası’nda sahnelenmiştir. Hitler bu oyunu propaganda aracı olarak görmüş olmalıdır.
İNSANLARI HİTLER’E HAK VERECEK NOKTAYA GETİRDİLER-O yüzyılda Shakespeare’in Yahudi aleyhtarlığının sebebi nedir?
-Yukarıda söylediğim gibi devrin ruhu ve Hıristiyanlığın bakışıyla ilgilidir. Örneğin İslam dünyasında antisemitizm Avrupa’da olduğu gibi ırkçılığa ve katliama dönüşmemiştir. Binlerce yıl Yahudiler Müslümanlarla birlikte yaşamışlardır. Ancak Filistin’i işgal edip devlet kurduktan sonra Hıristiyanların kendilerine yaptıklarının çok daha ötesinde Müslümanlara soykırım yapmışlardır. Bugün Gazze’de yaptıkları katliam onların mazlum, mağdur oldukları gerçeğini silmiştir. Hatta dünyadaki Yahudi aleyhtarlığını daha da arttırmıştır. Gelecekte Yahudiler Gazze’de yaptığı bu katliam yüzünden insanlığın yüzüne bakamayacaktır. Shakespeare’in eserinde eğer bir anti-semitizm yapmışsa ki bana göre az dahi yapmıştır. Bugün Yahudiler ile ilgili yazılacak roman ve hikâye ve şiirlerde antisemitizm daha da ileri gidecektir. Bugün Siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırımın yanında Hitler’in yaptıklarına hak vermek zorunda kalıyor insan.