Habere göre iç savaşın çatışmalarına müdahil olmadan Suriye’deki Hristiyanların yardımına koştuğunu iddia edilen örgüt, 2013’ten bu yana Beşşar Esed rejiminin Ulusal Savunma Güçleri (NDF) olarak adlandırdığı milislere açıkça destek veriyor.
Örgüt, Suriye’de Esed rejimiyle ilişkilerini 2012’den bu yana sonlandırdığını belirten Fransa’nın Savunma Bakanlığı tarafından Şubat 2017’de verilen “ulusal savunmada partner kuruluş” unvanına sahip.
Bununla birlikte SOS Doğunun Hristiyanları, Suriye’nin Hama ilinin kuzeyindeki Hristiyan yerleşim birimi Mıharde’te “Mıharde Ulusal Savunma Güçleri” adı altında faaliyet gösteren Esed milisleriyle 2013’ten bu yana yakın ilişki içerisinde bulunuyor.
Rejim milislerinden Hristiyan örgüte destek teşekkürü
İç savaş boyunca çeşitli savaş suçlarıyla itham edilen Mıharde Ulusal Savunma Güçleri’nin (MNDF) başındaki Simon el-Vekil adlı yerel iş adamı rejim ordusu üniformasıyla gözüktüğü YouTube’ta yer alan bir videoda, SOS Doğunun Hristiyanları örgütüne destekleri için teşekkür ediyor ve Beşşar Esed’e övgüler yağdırıyor.
Bir halk hareketi olarak başlayan ancak Simon el-Vekil’in ödeme yaparak silahlandırmasıyla milisleşen MNDF, Suriye İnsan Hakları Ağına göre 2019’daki Hama ve İdlib’e yönelik rejim saldırılarında yer aldı ve girdikleri köylerden yağmaladıkları eşyaları Mıharde’ye yakın Hristiyan köy Skelbiye'de satmaya başladı.
El-Vekil’i "Mösyö Simon" olarak anan STK ise Mıharde’de insani yardım merkezini kurarak burayı “uluslararası teröre karşı Suriye direnişinin sembolü” olarak tanımlıyor.
Bununla birlikte, SOS Doğu’nun Hristiyanlarının sunduğunun aksine uzmanlar, Mıharde’nin muhalifler tarafından hiçbir zaman kuşatılmadığını belirtiyor.
SOS'tan Şebbihalara gıda ve battaniye yardımı
SOS örgütünün ayrca 2013’ten bu yana Irak, Suriye, Ürdün ve Lübnan, Mısır, Etiyopya, Pakistan ile Ermenistan’daki faaliyetlerinden bahsedildiği internet sitesinde, misyon olarak “Doğunun Hristiyanlarıyla bağları yeniden dokuma” yazısı yer alıyor.
Örgütün önde gelen isimlerinden Alexandre Goodarzy ve Benjamin Blanchard’ın Suriye’de kalaşnikoflarla verdiği pozlar dikkati çekiyor.
Diğer yandan, misyonunu sivillere insani yardım yapmak olarak yansıtan örgüt tarafından 2016’da kaydedilen bir videoda Goodarzy’nin MNDF Şebbihalarına battaniye ve gıda yardımı yapıldığı görülüyor.
SOS’den savaş suçlusu Mösyö Simon’a ödül
İnsan Hakları İzleme Örgütü araştırmacıları, rejime bağlı Şebbihaların savaş süresince birçok insan hakları ihlali yaptığının bilindiğini, Suriye’de faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarının bundan haberdar olduğunu belirtiyor.
Örgütün temsilcilerinden Goodarzy ve Blanchard’ın Kasım 2019’da el-Vekil’e “Mıharde'yi kurtardığı için” ödül vermesi örgütün “kendilerini savunan Hristiyanları ödüllendirme” misyonunu da üstlendiğini gösteriyor.
Örgüt, benzer bir ödülü daha sonra Skelbiye’yi kurtardığı gerekçesiyle buradaki milislerin başı Nebil el-Abdullah’a da verdi.
El-Abdullah, Fransa merkezli Doğruluk ve Adalet Taraftarı Suriyeliler (STJ) kuruluşu tarafından Skelbiye ve Mıharde’de çocuklar için askeri eğitim kampı açmakla suçlanıyor.
STJ, el-Abdullah ile el-Vekil’in NDF milislerinin sayısını artırmayı hedeflediğini kaydediyor.
NDF Skelbiye’nin Facebook sayfasında yer alan, “eğitim programının ilk günü” olarak tasvir edilmiş yorgun çocukların bulunduğu 2015 tarihli fotoğraflar bu suçlamaları doğruluyor.
SOS’in gururla tanıttığı el-Abdullah ve el-Vekil, 2012, 2014 ve 2017 yıllarında Hama’da 7 savaş suçu işlemekle itham ediliyor.
Mösyö Simon'un emriyle katliamlar
Suriyeli sivil toplum kuruluşu Pro-Justice’in hazırladığı rapora göre, 2012’de el-Vekil’in emriyle Mıharde’den 1 kilometre uzaklıktaki Halfaya’da evlerinin bombalanmasıyla 25 sivil hayatını kaybetti.
Ayrıca, ikilinin emrindeki Şebbihalar, Mıharde'ye 6 kilometre uzaklıktaki el-Kubeyr köyünde 100 kadar kadın ve çocuğun bıçaklanarak ve yakılarak katledilmesinden sorumlu tutuluyor.
SOS, Suriye’deki savaş için topladığı para yardımlarının nereye harcandığını şeffaflık içinde açıklamıyor.
2016-2019 yıllarında, Mösyö Simon ve Mıharde için toplanan bağışların 48 bin 900 avroyu bulduğu tahmin edilirken, örgüte ait belgelerde, hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla milislere kahve, çay, sigara gibi şeyler sağlandığı iddia ediliyor.