Fırsatçılar iş başında

Türkiye'nin yürüttüğü dış politikaya yönelik eleştirilerin fırsatçılık ve haksızlık olduğunu belirten SDE Stratejik Planlama Kurul Başkanı Aydın Bolat, "İnsanlık içinde, fırsatçılığı değil 'Hakkı ve haklıyı savunan' bir ülke olmalıyız" dedi.

KENAN ADEM KIZILAĞIL/ ANKARA

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Stratejik Planlama Kurul Başkanı Aydın Bolat, sağdan, soldan, liberalden, ulusalcı statükoculardan, iflah olmaz AK Parti muhalefetinden bu günlerde sıklıkla bazı kalıplaşmış konuşmaların yapıldığına dikkat çekti. Bolat, yapılan eleştirilere yanıt vererek, Türkiye'nin Ortadoğu'da ve dünyadaki rolünü anlattı.

Türkiye, zalime boyun eğmeyenlerin yanında

Türkiye'nin, güçlünün, haksızın, zalimin değil; zayıf olsa da haklının mazlumun yanında yer alması gerektiğini vurgulayan Bolat, "İslami olan da, insani olan da, meşru olan da budur. Öyle de yapıyoruz. Allah dostları ve yüce elçiler peygamberler de çoğu zaman hakkı, adaleti, doğruyu söylerken ve savunurken yapayalnız kalmışlar ancak zalime, küfre, zulme boyun eğmemişlerdir. Haksız olan zalim inkarcılar helak olup giderlerken iyiliği ve hakkı savunanlar kurtuluşa ve zafere ulaşmışlardır. İnsanlık içinde, fırsatçılığı değil 'Hakkı ve haklıyı savunan bir zümre' bir ülke olmalıyız" dedi.

Zalimin karşısında, mazlumun yanında

Bolat, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Esed'in sonu Kaddafi'den beter olacak. Maliki'nin iktidarı ilk seçimde bitecek. General El-Sisi, Türkiye'deki darbecilerin akıbetine uğrayacak. Buna karşılık olarak, haklı davaları, hak talepleri, namus bildikleri seçimleri, iradeleri, onurları uğrunda kanlarını akıtmaktan, canlarını vermekten sakınmayan Suriye, Mısır ve Irak'ın kardeşlerimiz olan Müslüman halkları kazanacak. Bu noktada biz Türkiye olarak, halkın yanında olmalıyız. Doğru olan budur."

Karşılıksız beklenti sendromu

Dış politikada değerlendirmeleri, kısa vadeli, günübirlik, konjonktürel ve pragmatik kaygılarla, aşağılık kompleksi içinde yapmanın yanlış olduğunu ifade eden Bolat, Türkiye'nin içinden geçtiği süreci şu şekilde özetledi: "2003'teki tezkere olayı, ABD'nin Irak'a Türkiye üzerinden girişi reddedildiğinde, 'Türkiye'nin ABD ile ilişkiler bozuldu bir daha kolay kolay düzelmez. Mahvolduk' diyenler, 2008'de Başbakan Erdoğan Davos'ta İsrail için 'one minute' çektiğinde 'Eyvahlar olsun mahvolduk Türkiye bunun bedelini ağır öder' diyenler, İsrail'in ABD Başkanı refakatinde Türkiye'den özür dilediğini göremiyor. Karşılıksız beklenti sendromu yaşıyorlar."

Halk Türkiye'ye hayran

Bolat, "Umutsuzluk havası pompalayarak, Türkiye'yi uluslararası camiada zor duruma düşürmeye çalışanlara karşı, Mısır'da darbe karşıtları Erdoğan posterleri taşıyor ve Türkiye'ye şükran duyuyorlar, Suriye'den 500 binin üzerinde mülteci misafirimiz var. Halkın gözü Türkiye'de. Binlerce Gazzeli Türkiye'nin ve Erdoğan'ın yolunu gözlüyor" şeklinde konuştu.