Avustralyalı bir denizci, köpeğiyle çıktığı bir deniz yolculuğunda teknesinin fırtınada hasar görmesinin ardından çiğ balık yiyip yağmur suyu içerek iki ay hayatta kaldı.
Tom Hanks'in başrolünde oynadığı ve ıssız adada kalan bir adamı canlandırdığı film, Meksika açıklarında gerçeğe dönüştü.
Sidney'de ikamet eden 51 yaşındaki Tim Shaddock ve köpeği Bella, Nisan ayında Fransız Polinezyası'na gitmek üzere Meksika'dan ayrıldı.
Shaddock Meksika'nın La Paz şehrinden 6 bin kilometreden uzun bir yolculuğa çıktı, ancak kısa süre sonra gemisinin elektronik aksamı kötü hava koşulları nedeniyle kesildikten sonra Kuzey Pasifik okyanusunda sürüklenmeye başladı.
Çiğ balık yiyip yağmur suyu içerek iki ay hayatta kalan adam ve köpeği, bir helikopter onları fark ettikten sonra bölgeye yakın tekne tarafından kurtarıldı.
9News'e konuşan adam, "Denizde çok zor bir sınavdan geçtim. Sadece dinlenmeye ve iyi yemeğe ihtiyacım var çünkü uzun süredir denizde yalnızım. Bunun dışında sağlığım çok iyi." dedi.
Shaddock, olta takımlarının hayatta kalmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Ayrıca teknesinin tentesinin altına sığınarak güneş yanığından kaçınmayı başardı.
Yeni hayat filmi gerçek olduAdada mahsur kalma filmleri içerisinde gerek işlediği konu, gerekse de Forrest Gump filmi ile hafızalara kazınan Tom Hanks’in ön plana çıkan oyunculuğu neticesinde hatrı sayılır bir yere sahip olan ve Aralık 2000’de beyaz perdede vizyona giren Yeni Hayat filmi yönetmen koltuğunda Robert Zemeckis otururken, Tom Hanks’a Oscar ödüllü oyuncu Helen Hurt, Michael Forest, Nich Searcy ve Christ Noth eşlik ediyor.
Yeni Hayat filmi konusu itibariyle “Sosyal yaşam içerisinde bir anda kopartılan bir insan, ıssız bir adaya bırakılırsa ne yapar ?” sorusu üzerinde temellendirilmiştir. 21. yy’ın Robinson Crusoe olarak ifade edebileceğimiz Yeni Hayat filmi konusu kapsamında değinilmesi gereken kritik bir nokta da; Maslow’un İhtiyaç Eğrisi teorisidir.Dolayısıyla filmin macera ve oyunculuk yönüyle değerlendirilmesinin yanında arka planda yatan mesajların da tam anlamıyla kavranabilmesi adına izleyicilerin ‘İhtiyaç Eğrisi‘ kavramı hakkında az da olsa bilgi sahibi olması gereklidir ifadesi şüphesiz yanlış olmayacaktır.
FedEx kargo şirketinde sistem mühendisi olarak çalışan ve tipik kapitalist sistemin en küçük öğeleri gibi oldukça dakik ve iş bağımlısı biri olan Chuck Noland (Tom Hanks) için zaman ve kariyer adeta yaşamın özeti gibidir. Yaşantısının büyük kısmını önceden planlayarak sürdüren ve kariyerine verdiği önemi sevgilisi Kelly’e (Helen Hunt) vermediği için özel hayatında birçok problem yaşayan bir bireydir.
Filmdeki ana karakter ve bu karakterin iş ile özel yaşam arasındaki çalkantılı ilişkisine bakıldığında Chuck’ın sık rastlanan çalışkan-özel hayatta becereksiz klasik tiplemesi içerisinde sıkışıp kalabileceği düşünülse de, gerek Tom Hanks’in oyunculuk başarısı gerekse de filmin ilk etabında yer alan statik sahnelerin çabuk geçilmesi bu tiplemenin seyirciye tam anlamıyla aktarılmasının önüne geçiyor. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında Chuck Noland’ın tipik HollyWood karakterlerinin en azından bir adım önünde olduğunu ifade etmek doğru olacaktır.
Yeni Hayat filmi için başlangıç noktası; Chuck’ın yolculuk ettiği uçağın okyanus üzerindeyken düşmesi ve Chuck’ın bir voleybol topu olan Wilson ile ıssız bir adada kalması olarak ifade edilebilir. Yeni Hayat filmi konusu kapsamında arka planda verilen mesajlar için ilk adımlar da Chuck’ın adadaki ilk günlerinde atılır ve izleyici, sosyal ihtiyaçları olan bir insanın bu ihtiyaçlarını basit bir voleybol topu aracılığıyla karşılamaya çalışmasının acıklı fakat bir o kadar da realist yüzü ile karşı karşıya kalır.
Sinemaseverler tarafından hafızalara adada tek başına kalan adam filmi olarak kazınan Yeni Hayat filmi her ne kadar ıssız bir adaya düşen 21. yüzyıl insanının hikayesine odaklansa da, filmde ana karakterin kahraman yapılmaması ve yeteneklerinin sıradan bir insanda bulunması muhtemel yetenekler olması filmin öne çıkan yönlerinden biri olduğunun altını kalın çizgilerle çizmek gerekir.
Tüm bunlara bakıldığında Yeni Hayat filmi konusu, arka planda vermeye çalıştığı mesajlar ve Tom Hanks’ın oyunculuk başarısı ile harmanlanan, içerisinde macera, romantizm ve dram barındıran ve hayatta kalma filmleri seven sinemaseverler için kaçırılmayacak bir film olarak tarif edilebilir.
Kaynak: ozetivar.com