Süleyman Baş
İsrail’in devam etmekte olan 13 yıllık kara, hava ve deniz ablukası ile her taraftan kuşatılan ve iki milyonluk sakini ile dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak tanımlanan Gazze’de evlilikler bile İsrailli yetkililerin kontrolünde yapılıyor. “Gazze’de medya aktivisti olan eşimle çevrimiçi olarak tanıştım” diyen ve kimliğinin gizli tutulmasını isteyen Filistinli bir genç “Gazze Şeridi'ndeki ailem onunla buluştu. Fakat seyahat kısıtlamaları ve Refah geçişi yoluyla Gazze'ye ulaşmanın zorlukları yüzünden eşimle çevrimiçi olarak görüşmek zorunda kaldık. Kapılar açılana dek birbirimizi sadece internet üzerinden tanıyorduk” diye konuştu.
7 saatlik yolculuk 3 gün sürüyor
Eşinin çok tehlikeli bir yolculuktan sonra Gazze'den ayrılarak Kahire Havaalanına geldiğini anlatan Filistinli genç “karım güvenlik kontrol noktalarından dolayı 3 gün süren çok tehlikeli bir yolculuktan sonra Gazze'den ayrılıp Kahire Havaalanına geldi. 7-8 saat sürmesi gereken 400 km’lik rota kasıtlı geciktirmeler ve engeller neticesinde üç gün sürdü” dedi. İsrail tarafından Gazzelilere doğum sırasında verilen ‘Kimlik Kartı’ sahibi olmayanlar, Gazze'ye giremiyor. Bu karta sahip olanlar ya Kahire Havaalanı’nda veya Refah Sınır Kapısı’nda Mısır makamlarına İsrail onaylı bir kimlik kartına sahip olduklarını kanıtlamak zorundalar.
İsrail’in verdiği kart olmadan giriş yok
Kimlik kartı sorunu, Gazze’li sevdiği ile buluşmak isteyen gençlerin buraya giriş yapamamaları nedeniyle Ürdün, Mısır veya başka bir ülkede buluşmalarını gerektiriyor. Gazzeli ile Gazzeli olmayan birinin evlenmesi aynı zamanda Gazzeli gelinin veya damadın ikametini burada bırakması ve İsrail tarafından bir daha hiç geri dönmesine izin verilmemesi ihtimaliyle karşı karşıya kalmaları anlamına da geliyor. Avrupa’da yaşayan Filistinliler, Filistin kimlik kartına sahip olsa bile Gazze'ye gitmek isterse Refah kontrol noktasında uzun süre bekletiliyor ve yaşadığı ülkedeki ikamet hakkı da tehlike altına giriyor. İsrail evlilikleri zorlaştırarak Gazze’deki nüfusu belirli bir sayının altında tutmayı sağlıyor.
1967’de yüz binlerce Filistinli ‘yok sayıldı’
1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında Gazze Şeridini ve Batı Şeria’yı ele geçiren İsrail, Filistinlilerin nüfus sayımını yaptı ve sayıyı 954.898 olarak sicile kaydetti. Nüfus sayımı gerçekleştiğinde, çatışma sırasında kaçtıkları ya da çalışma veya tıbbi tedavi gibi farklı nedenlerle yurtdışında oldukları için, yüz binlerce Filistinli sayıma dâhil edilmedi. Yok sayılan Filistinlilerin o anki mevcut nüfusun en az dörtte biri kadar olduğu belirtiliyor. 2012 İnsan Hakları İzleme Örgütü raporuna göre İsrail 1967 ile Filistin Ulusal Otoritesinin kuruluş yılı olan 1994'e kadar sadece 50 bin Filistinlinin yurtdışından dönmesine izin verdi.