Filmlerinde tüm dünyadan izleyiciyi etkilemenin yeni yollarını bulan Ürdün'de yaşayan Filistin asıllı yönetmen Rammal, AA muhabirine, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde yayınladığı ve 50 milyondan fazla izlenen 75 yıl isimli kısa filmini ve çalışmalarındaki hedeflerini anlattı.
Rammal, Filistinlilerin hikayesini anlatmak için yaşadığını belirterek, "Ailem ve arkadaşlarım dahil olmak üzere ülkem Filistin'de yaşananları belgeliyorum. Olayları belgeliyorum ki gelecek nesiller yaşananları unutmasın. Bunu yaparken insani konulara odaklanıyorum çünkü insanları etkilemeyi, duygularına dokunmayı ve onları düşündürecek etkiler bırakmayı seviyorum." diye konuştu.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Birleşmiş Milletlerce 10 Aralık 1948'de kabul edilmesiyle her yıl bu tarihin Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlandığını hatırlatan Rammal, 75 yıl ismini verdiği kısa filmde insan hakları örgütlerine eleştiride bulunduğunu söyledi. Filistin asıllı yönetmen şöyle devam etti:
"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilmesinin üzerinden 75 yıl geçtiğini öğrendiğimde Filistin'in de 75 yıldır işgal altında olduğunu hatırladım. Bu durum bana tuhaf geldi. Bildirgenin imzalanma tarihinin Filistin'in işgaliyle aynı yıl olması oldukça kışkırtıcıydı. Bu yüzden 75 yıl ismini verdiğim kısa filmde insan hakları örgütlerine ve kuruluşlara eleştirilerde bulundum."
Rammal, insan hakları prensiplerinin Filistinliler başta olmak üzere herkese eşit şekilde uygulanmadığına dikkati çekerek, "Filistinlilerin insan hakları ihlal ediliyor. İsrail işgali bu yasaları ihlal ediyor, kimse hesap sormuyor, kimse işgali durdurmuyor. Ben de kendimi kışkırtıcı şekilde ifade etmek istedim ki bu çifte standardın insan hakları örgütlerinin itibarını ne kadar etkilediği hissedilsin." ifadesini kullandı.
İnsan haklarıyla ilgilenen kurum ve kuruluşların her ne kadar önemli işler yapmaya çalışsalar da Filistinlilerin yeteri kadar desteklenmediğini ve yardımların yeterli olmadığını aktaran Rammal, "Filistin'de ayrım duvarı, yasa dışı yerleşim yerleri, eğitim hakkının engellenmesi ve zorla yerinden edilme gibi pek çok insan hak ihlali yaşanıyor. Teoride ve gerçekteki zıtlıkları göstermek istedim. Bu film vesileyle kurumlara, bütün bunlar yaşanırken suçsuz olup olmadıklarını sormak istedim." diye konuştu.
"Farkındalık oluşturmaya çalışmalıyız ve dayanışma içinde olmalıyız çünkü bu hakikat meselesi"Rammal, çalışmalarıyla Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliği dünyaya duyurmak istediğinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Filistin halkı büyük haksızlıklar yaşıyor, buna sessiz kalmamalıyız. Ben Filistinlilerin sesiyim, amacım onların hayatlarını, duygularını, güzelliklerini, üzüntülerini göstermek çünkü beni takip eden izleyici kitlem var. Bugün farkındalık oluşturmaya çalışmalıyız ve dayanışma içinde olmalıyız çünkü bu hakikat meselesi."
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden on binlerce insanın hayalleri ve yaşamayı planladığı geleceği olduğunu dile getiren Rammal, şu ifadeleri kullandı:
"Sonraki çalışmalarımda Gazze'de hayatını kaybeden insanları asla unutmayacağım. Onların sadece sayıdan ibaret olmadığını, hayalleri, anıları, gelecekleri, planları, duyguları olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyorum. Filistinli olmayan insanların başımıza gelenleri anlamasını, bizimle dayanışma içinde olmasını ve davamızda ne kadar samimi olduğumuzu bilmesini umuyorum."
Rammal, Filistinlilerin 1948'den bu yana işgal altında olduğunu ve her gün yaşadıkları zorluklara meydan okuduklarını vurgulayarak, sözlerini "Tüm bu koşullara meydan okuyoruz, çünkü başka seçeneğimiz yok. Bu topraklar bizim, Filistin bizim ülkemiz ve orada varlığımızı sürdürmek istiyoruz. Hikayelerimizi, hayallerimizi anlatıyor ve tüm dünyayı aydınlatıyoruz." diye tamamladı.